◘15◘ Aşık

7.6K 401 57
                                    


Şuraya açıklama yapayım. Lütfen okuyun.

Sağlık Meslek Lisesi 10. Sınıf öğrencisiyim. Bu size bir şey ifader mi bilmiyorum ama bana Anatomi ifade ediyor. Yani ezberlemem gereken 6666 Latince kelime.

Bunu size bana acıyın diye değil anlayış göztermeniz için söylüyorum. Okula giderken zaten beşte evde oluyorum ve hafta sonu kursum olduğunu da söylememe gerek yok.

Bölümü yazarken çok zorlandım ve çok ama çok sade ve yalın bir bölüm yazdım. Güzel ve etkileyici betimlemeleri kullanamadım bu bölüm. İnşallah diğer bölüm bu şekilde olmaz. Belki bir kaç bölüm yazarım da onların peş peşe yayınlarım bilmiyorum.

Her neyse.

Bölüm sonunda size sorduğum soruyu cevaplarsanız ve beni güzel yorumlarınızla ödüllendirirseniz ne ala.

Keyifli okumalar!

Kim bilir kaç insan tanımıştım hayatımda, kim bilir kaçını gözlerine bakmıştım? Kaçı beni derinden etkilemişti kaçı umurumda olmayan boş gözlerdi? Çok uzun yaşamamıştım ve hayatımda önem arz eden tek bir olay vardı.

Hades ile tanışmış olmam.

Onun dikkatini çektiğimi zannetmiyordum açıkçası. O kadar mükemmeldi ki onun yanında saf dışı ve yetersiz kalan bir sıradanlığım vardı. Kaşları mükemmeldi. Gözleri, kirpikleri, saçları, dudakları, yanakları, kulakları, teni, vücudu. Vücudunda yer edinme şansına sahip her bir dövme. Vücudundan bana yayılan o koku harikaydı ama en sevdiğim ondan geldiğini hissettiğim sıcaklıktı.

Yatağa bırakıldıktan sonra hissettiğim soğukluk beni ürkütmüştü ama benden uzaklaşan o sıcaklık asıl soğuk su etkisi yaratandı.

Üstünü değiştirirken -daha doğrusu soyunurken- onu izlediğimi söylemem takdirde bana kiminiz sapık kiminiz edepsiz diyebilirsiniz ama ben bu durumda kendime fırsatçı demeyi yeğliyorum. O kadar mükemmeldi ki onu izlerken ara sıra nefes almayı unuttuğum olmuştu. Gecenin en güzel yanı ise üzerini değiştirip yatağa yatmasına rağmen uyanık olduğumu anlamaması ve bana sıkı sıkı sarılmasıydı.

İşte tam da o anda sıcaklığının farkına varmıştım.

Kendimi tanıyamıyordum artık. Ona karşı bir sınırım olduğunu varsayıyordum ama o sınırın anneme büyüyü kaldır ve beni yönetmeyi bırak dediğimden itibaren yok olduğunu da biliyordum. Bu düşününce biraz kötü hissetmemi sağlıyordu. Eğer annem olmasaydı kendimi ilk andan itibaren Hades'in kucağına atacakmışım gibi hissediyordum ki bu da bir nevi doğruydu.

Annem büyüyü kaldırdıktan sonra Hades'e beni kucağında taşıyıp taşımaması hakkında saçma bir soru sormuştum ve o gece birlikte uyumuştuk. Utanç vericiydim ve annemin yüz karasıydım. Annem benimle hep gurur duyuyor sanıyordum ama belki de gerçek öyle değildi. Annem belki de beni kendini diğer tanrılardan soyutlamak için kullanıyordu.

Benimle gurur duyan birisi yoktu yani.

Bu belki de çok ağır bir yük değildi ama yıllardır süre gelen düşüncelerimin kırılışı bana ağırdı. Çok yüksek tuğlalar örmüştüm ve şimdi o tuğlaları kaldırmak bana zor geliyordu. Annem bana her baktığında, her gülümsediğinde, her elimi tuttuğunda ya da her benimle konuştuğunda gurur duvarına bir taş daha koymuştum ve en sonunda o taşların arasında kalmıştım. O taşlar beni yer altına itmişti.

Derin bir nefes bıraktığımda Hades'in alnındaki iki tutam saç havalanmıştı. Onu uyandırmama isteğiyle nefeslerimi geri düzene soktum. Hades'in bir eli yanağının altındayken öne çıkan dudakları kötü şeyleri düşünmeyi bırakmam için teşvik ediciydi ama huylu huyundan vazgeçmiyordu. Şu kadar güzel bir anda bile kötü şeyler düşünüyordum. Elimi kaldırarak alnına düşen iki saç tutamını geriye doğru ittim ve geceden kara, ormanlardan gür, pamuktan yumuşak saçlarına elimi kaydırdım.

Yasak Meyve: Nar.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin