Multimedia :EylülBölüm şarkısı :Cem Adrian :Herkes gider mi
Çağlar'ı arkamdan şaşkın şaşkın bırakmamın üzerinden bir hafta geçmişti. Bugün son çalışmayı yapmıştık. Yarışma yarındı. Yarın elemeyi geçen liselerin arasından iki okul seçilecekti ve o seçilen okullar finale kalacaktı." Millet çalışmadan sonra Yakamoz kafeye gitmeye ne dersiniz? "Bora'nın her zaman ki neşeli sesiyle düşüncelerimden ayrılabilmiştim.
Kimseden olumsuz bir tepki gelmeyince
"O zaman yarım saat sonra görüşürüz. "Bora'yla aramızdaki arkadaşlık bağı her geçen gün büyüyordu. Hatta okulda genellikle bizle takılıyordu. Tabi Çağlar ilk başlarda kıskançlıktan kudursa da bu saçma düşüncelerinden uzaklaşması uzun sürmemişti. Bora' yı kıskanmasının saçma olduğunun farkına varabilmişti.
Ben eşyalarımı alıp okulun çıkışına aheste aheste yürürken Çağlar koşar adımlarla yanıma gelerek." Seni eve bırakayım mı hava soğuk takside hemen gelmez. Sonra köpekler var hem." dedi nefes almaksızın konuşması üzerine sözlerini bitirdikten sonra derin bir nefes almıştı. İnkar etmemi istemediği için ortaya bir sürü neden atarak kabul etmemi sağlamak istiyordu ama buna gerek yoktu. Onunla gitmeye dünden razıydım çünkü. Hem onla vakit geçirmek bana da iyi geliyordu. Onun yanında kavga etmeyi başkalarıyla eğlenmeye dahi tercih ederdim.
Ön koltuğa bindiğimde koltuğun üzerindeki siyah atkısı çok dikkatimi çekmişti. Elime alarak incelemeye başladım. Aslında atkı sıradandı ama Çağlar'ın olduğu için ilgimi çekmeyi başarabilmişti.
Çağlar arabaya binince ısıtıcıyı açtı. Ama çok fazla üşümekten olsa gerek çenem titriyordu. Ellerimi ısınmak amaçlı birbirine sürttüm.
Çağlar bana dönerek atkıyı elimden aldı. Gözlerimin içine bakarak atkıyı boynuma doladı. Bakma çocuğum şöyle jöle kıvamına getirme beni. Atkı o gibi kokuyordu. Deniz gibiydi. Nasıl tarif etsem deniz kadar ferahlatıcıyken aromatik bir kokusu da vardı. Bir ara parfümünü araklamalıydım ya. Birkaç saniye gözlerimi kapatıp koklayınca kendimi farklı bir alemde hissetmiştim. Bu koku bile benim için huzurun kendisiydi.
Arabada sessizlik hakimdi. Telefonumu elime alarak anneme bizimkilerle buluşacağıma dair mesaj attım.
Eve gelince arabadan inerken bana seslendi.
"Seni bekliyorum çok oyalanma bir de hava soğuk üstüne kalın bir şeyler giy.Atkım sende kalabilir ama bir şartla. "dedi soran gözlerle kaşlarımı kaldırdım.Çantamın kenarına bağladığım lacivert ince atkıyı gösterdi.
Ah doğru sabah evden çıkarken aceleyle boynuma dolamıştım. Gülümseyerek" Tamam. " dedim. Çıkartarak onun yaptığı gibi gözlerine bakarak boynuna doladım. Arabadan inerek eve doğru ilerledim
Kapıyı açınca koşarak odama çıktım. Dolabımın karşısına geçince elime ilk gelen giyeceklerimi yatağın üstüne fırlattım. Şimdi yarım saat yok o mu yok bu mu diye düşünemezdim.
Altıma siyah muz çoraplarımı üstüne de mini kot eteğimi giydim. Üstüne de kırık beyaz yuvarlak yaka kazağımı giydim.
Aynanın önüne geçerek kendimi inceledim. Sabah dalgalı saçlarımı düzleştirmiştim. O yüzden tepeden sıkı bir at kuyruğu yaptım. Gözlerime ince eyeliner çektim. Evet artık eyelinerı rahatça sürebiliyordum. Cemre kankam sağolsun. Dudaklarıma kirazlı parlatıcımı sürdüm.
Parfüm pek kullanmazdım o yüzden vücüt spreyimi sıktım çok tatlı bir kokusu vardı.
Son olarak dolaptan De Facto 'dan aldığım ceket gibi görünen montumu aldım ince gözüksede çok sıcak tutuyordu. Boynuma tekrar onun atkısını doladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON ADIM
ChickLitBirazdan sonsuzluğa son adımımı atacaktım.Son kez sessizce hıçkırarak tekrarladım;SONSUZLUĞA SON ADIM Hiç bir zaman özgüveni yüksek kızlardan olamamıştı Eylül.O kendi hayatında bile başrol değildi ki.Kendi kabuğuna çekilmiş,kendi dünyasının düzenler...