EMANET 2

BÖLÜM 32: AFFETMEK

İNSTAGRAM - TİKTOK: "aysegulkalayzengin"

TWİTTER: "aysegulkalay_"

*

Herkese selamlar!

Yeni bölümle sizlerleyim, umarım beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar

***

"Kıza olan hislerini belli etmemek için baloya başka bir kızla gelmeyi düşünmek... Hayatımda gördüğüm en mal insan olabilirsin, biliyor musun?" Deniz Can, sessizce Gürkan'a söylense de Gürkan oralı olmadı. Çünkü o sırada gözleri yana yakıla Gözde'yi arıyordu ama henüz bulamamıştı. "Şimdiye kadar gelmesi lazımdı."

"Ödün kopuyor değil mi başkasıyla gelecek diye?" diye soran Deniz Can, yanında oturan Hülya duymasın diye Gürkan'ın kulağına doğru eğildi. "Hülya'dan duyduğuma göre nöbete kalacakmış." Gürkan'ın bakışları aniden onu bulduğunda, kısa bir an ürkmüştü. "Niye söylemiyorsun lan o zaman? İki saattir onu bekliyorum."

"Hah! Tam da bu itirafı duymak için!"

"Puşt!"

"Sensin puşt! Kız senin yüzünden bu geceyi hastanede geçiriyor."

"Ben gidiyorum!" diye masadan kalkan Gürkan, herkesin bakışlarını kendine çevirmişti.

"Nereye?" sorusunu soran Hülya'ydı. Gürkan ise kısa bir an ona cevap vermek için duraksadı. "Hastaneye... Gözde'ye yardım ederim. Hem ben sevmiyorum böyle balo falan!" deyip, elini boynunu saran papyona uzattı. "Deniz Can'ın taktığı şu salak şeyden de nefret ediyorum! Mardinliyim oğlum ben, papyon benim neyime? Siz takılın işte elit elit!"

Masadan hızla uzaklaşan Gürkan'ın arkasından sırıtan Deniz Can, masaya doğru döndüğünde Hülya'nın sorgulayan bakışlarıyla karşılaştı. Onun mavi gözleri, cevap almadan bırakmayacağını açıkça belli ediyordu.

"Bizimki Gözde'ye yanık..."

"Yemin et!" diye neredeyse çığlık atacak hâle gelen Hülya, şaşkınlıktan irice açılan gözlerini Deniz Can'ın gözlerine dikti. Onun bu meraklı halleri, Deniz Can'ı güldürmüştü. "Vallahi ben gördüğümü söylüyorum ama benden duymadın."

"Ne zamandan beri?"

"Sanırım şu son birkaç haftadır o da farkında ama bence çok daha uzun zamandır Gözde'ye karşı boş değil. Hem bunu görmemek için kör olmak lazım." Deniz Can'ın sözleri üzerine, Hülya alayla söylendi. "Gürkan'ın kimsenin anlamadığı hislerini anlayan sen, gözünün önündekini göremiyorsun. Sorun sende mi biz de mi, anlayamadım."

"O ne demek?"

"Gürkan, duygularını söylediğin kadar belli etmiyor demek..." diyerek lafı çeviren Hülya, derin bir nefes alıp arkasına yaslandı. Deniz Can, herkesin hislerini görürken bir tek Hülya'nın hislerini görmezden geliyordu ve bu, Hülya'nın canını acıtıyordu. "Gürkan'ın bazı davranışlarından hoşlanmasam da Gözde'yi üzmeyeceğini hissediyorum. Ama Gözde'nin ona karşı hisleri olduğunu sanmıyorum. O daha çok işine aşık!"

"Ben Gürkan'ın sevgisini görüyorum, o Gözde için değişmeyi göze alacak kadar yoğun hisler besliyor."

"Umarım öyledir..." diyen Hülya, kafasını giriş tarafına çevirince gelenlerle şaşkına döndü. "Eyvah!"

"Ne oldu?" Deniz Can, merakla Hülya'nın baktığı yere bakınca, gördüğü manzara karşısında küçük dilini yutar gibi oldu. "Of! Bu kötü oldu işte!"