Züppe

Oyun

Hazal'dan
Çocuğun teki resmen hayvan gibi çarpmıştı öyle çarpmıştı ki kolum çıktı sandım. Çantam yere düşerken o zayıf ve uzun çocuktan nasıl öyle güç çıktığını düşündüm. Tabi gerizekalı özür felan dilemeden bir sinir ile gidiyordu korkmadım değil tabi ama bu suçu olmadığı gerçeğini değiştirmezdi. "Mala bak ya insan olmayan mondafon!" Diye bağırdım arkasından amacım sadece sinirimi atmaktı zaten genelde umursamaz giderlerdi. Ama bu çocuk bir hışım ile bana döndü "ne dedin?!" Diye bana tıslarken neredeyse tüm okul buraya bakıyordu resmen rezil olmuştum ilk günden birden gözlerim dolmaya başladı biliyordum sinirden doluyordu "duydun işte mal olduğun kadar da sağırsın da!" Bu sefer ben bağırmıştım. Çocuk sinirden gözlerini kapattı derin derin nefesler aldı ve umursamaz adımlarla bana yaklaşarak "senin canını yakarım!" Diye kulağıma tısladı. Bu sefer de ben ona yaklaştım ve daha doğrusu parmak ucuma çıktım cidden boyu uzundu. "İt ürür kervan yürür hadi canım yol al!" Diye bu sefer ben fısıldadım. "Belli yenisin gel bakalım kimin sözü geçermiş göstereyim!" Tam konuşacaktım ki kolumdan çekmesiyle birlikte yere düştüm eminim kolum morarmıştı. "N-napıyorsun lan mal!" "Sus lan!" Tüm okul bizi izlerken o ise beni çoktan sürüklemeye başlamıştı. Beni boş bir sınıfa götürdü. Sinirden olsa gerek ben tam yüzüne bakarken "arkanı dön!" Diye bağırdı gözleri kapalıyken "ne?" "Arkanı dön dedim lan hemen! Bakarsan ölürsün ciddi anlam da ölürsün!" Okula yeni gelmenin korkusuyla hemen döndüm. 2 dakika felan sonra "bana bak!" Demesiyle tekrar ona döndüm." Bak galiba yenisin burda beni sana tanıtırlar zaten ilk gününden canını yakmak istemem ama beni buna zorlama gördüğün gibi sabırlı biri değilim sakın bana 30 cmden fazla yaklaşma." Demesiyle kapıyı çarptı ve çıktı. Boş sınıfta boş boş bakarken birinin beni kolumdan sürüklemesiyle kendime geldim. Yine o çocuktu adını bile bilmediğim o şahıs "bacağın kanıyor bak şurası tuvalet hadi git ve pansuman yap" dedikten sonra arkasını döndü ve gitti. O giderken ben de tuvalete gittim. Ama bir dakika ya ben pantolon giymiştim ve pantolonum yırtılmamıştı o nasıl anlamıştı ki? Veya da uydurmuştu hemen boş bir kabine girdim ve bacağıma baktım cidden kanamıştı. Bu çocuk müneccim felan mıydı acaba? Ayrıca o tehdit etmeler neydi bir de seri katil havası veriyor ukala hah gerçi devlet okuluna kim mercedes ile gelir ki kesin zengin olmalı şımarık züppe ilk gün olduğu için okulda ders işlemedik bu arada herkes yani kızlar o çocuğa bakmak için o inmeden kantine iniyorlardı. Tabi çocuk 18 yaşında yani olgunda taşta şimdi Allah var. Aman lan banane o aptaldan sorsan alfabeyi bilmez o salak metroya doğru giderken bu aptalı arabasının orda siyah giyinmiş ve kafasına kapşon geçirmiş tahminimce erkek iki kişiyle konuşurken gördüm. Amaçları neydi acaba hangi insan evladı yüzünü bu denli gizlemek ister ki arkadaşları da kendi gibi salaklar? Birden üçü de aynı anda bana döndü. Bense sanki hiç onları görmemiş hibi davranıp kulaklığımı taktım. Ama merak ettim yani demi sonuçta adamlar gizemli ve okulun dedikodusuna göre hocalar bile bu çocuğa ağzını açamıyormuş bu çocuk kim ki? Gerçi adını bile öğrenme gereksini mi duymadım. Durak da otobüs bekliyormuş ve de kulaklığım da sanki müzik çalıyormuş gibi bunlara hiç bakmadan bunlardan biraz uzağa gittim tabi duymam gerekti yani belki gizli bir şeyini öğrenir onu rezil edebilirdim? Tahmin ettiğimce kapşonlulardan biri olan sesi kalın bir erkek konuşmaya başladı. "Ortalıkta gözükmüyorsun diye seni bulamayacaklarını mı sandın? Kendini gerçek bir insan moduna soktun demek ahahah bir de yaşına bakmadan lise öğrencisi oldun? Bak üzüldüm şuan sana" ne demek istiyordu lan bunlar ay merak ettim şimdi ciddi ciddi "bana gücünüzün yetmeyeceğini bildiğiniz halde hâlâ onlara mı güveniyorsunuz size yazık bence ve ben belki si..." devam et devam et diye içimden geçirirken bir eli omuzumda hissettim tam çığlık atacakken ağzımı kapattı ve beni kendine çevirdi. "Bizi mi dinliyorsun? Yoksa iç güdülerim yanılıyor mu?" "Sen kimsin ki seni dinleyeceğim?" Kendimden emin konuşurken ben bana hafifçe dudağının üstünü kıvararak güldü. "Dinlemiyorsan en son ne dedim ben?" "Size yazık bence ve..." diye konuşacaktım ki beni oltaya düşürdüğü geldi aklıma "tamam belki biraz merak etmiş olabilirim neyse bak arkadaşların bizi izliyor hadi git dedim ve arkamı döndüm. Biraz uzaklaştıktan sonra baktığım da o adamlarla mı desem artık ne desem o iki taşla hararetli bir şekilde konuşuyordu. Metroyu kaçırmıştım ve açıkçası binmek istemiyordum da ablama kitapçıya gittikten sonra geleceğim diye bir mesaj attım ve eve yürüyerek gitmeye karar verdim metro olmadan ev ile okul arası tahminimce 2 saat felandı. Kitapçıya gittikten ve biraz da oyalandıktan sonra havanın karardığını ve saat geç olduğunu fark ettim ablamı arayıp beni almasını söyleyecektim ki telefonum kapandı tabi okulda epey oynamıştım şarjının bitmesi hakkıydı yani ben böyle düşünürken ara bir sokaktan bir kadın çığlığı geldi tabi ki ben süpermen olmadığım için koşarak oraya gitmedim ama gitmesem insanlık yapmış olmazdım o yüzden yavaşça ve sesizce olay yerine yaklaştım tam baktım ki o sıra da kadını değil 2 tane uzun boylu adamı gördüm "n..." bir el beni çöp bidonlarının oraya çekti ve ağzımı kapattı o sıra da kim olduğuna bakmak istercesine kafamı çevirdim ki o sanki kim olduğunu görmemi istemiyormuş gibi ben bakamadan beni göğsüne yasladı. Parfümü cidden çok hoş kokuyordu. Eğer bu kimse cidden kokudan anlıyordu. Kadının sesini duyamıyordum artık gerçi hiç bir şey duyamıyordum sanki etraf sadece sessizliğe bürünmüştü. Ben soluk soluğa kendime gelmeye çalışırken birden yaslandığım şey gitti o gittiği için birden boşluğa geldim ve düştüm. Ama onun kim olduğunu görmek istiyordum sokağa baktığım da ise her yer bom boştu sadece çöpün üstünde iki tane kedi vardı bu da neydi şimdi biri benimle oyun mu oynuyordu?