Herşey çok güzel gidiyordu. İlk defa belki de böyle mutluydum. Aslında neden mutlu olduğumu bile bilmiyordum. Yağız yanımdaydı ve beni hiç bırakmıyordu. Bebeğim o ise kendisini sinirli olduğum anlarda ortaya çıkararak babası ve ben dahil herkesi korkutuyordu. Ona alışmam belki sekiz ay gibi bir zaman almıştı. Yani mantıklı düşünürsek öyle olmalıydı. Ama hızlı gelişimle birlikte gerçek olan rakam henüz dört aydı. Bebeğimiz iki kat hızlı gelişiyordu. Önceden okuduğum kitaplarda vampirlere inanırdım. Filmler saçma gelse de bazı kitaplar da inanırdım ve araştırmıştım. Yani vikipedia bile vardı onlar hakkında inanmam normaldi. Ama en son inanacağım şey bir vampirle evlenmek, onun çocuğunu taşımak, ve benim de vampir olmak zorunda olmam. Evet bunlar saçmalıktı. Burdan artık gidemezdim zaten insan içine karışamazdım. Sinirlendiğim zaman insanları yakmak veya su kütlesine almak delilik olurdu. Hem Yağız eskisi gibi değildi şiddet uygulamıyor o kadar. Tabi sinirlendiği zaman karnımda ki bebekte babasından tarafa da olup o sinirliyken kendisini belli etmiyor. Pis vampirler. Yağız yanımda mışıl mışıl uyurken ben onun yüzünü inceleyerek bunları düşünmüştüm. Kalkacağım sıra da beni tutup kendine çekmesiyle utançla ona baktım. Demek ki bir saate yakındır onu izlediğimi anlamıştı. "Beni izleyip öylece çekip gideceğini mi sandın?" Yutkunup ona baktım. "İzlenerek uyanmak yerine öpülerek uyanmak isterdim bayan Aslan" "biri seni izlediği zaman uyanıyor musun?" "İç güdüsel olarak evet uyanıyorum ve kokusundan anlıyorum. Eğer bir vampirse, bir insansa ve de sensen kokunuzdan anlıyorum" ağzım şaşkınlıkla açılırken "kapat sinek kaçacak" diyip eliyle kapattı. "Odada sinek yok" diyip göz devirdim. O ise kahkaha atıp "sinek olarak onu kast etmemiştim" dedi. Ona anlamayarak bakarken "ah hadi ama aptal mısın Hazal seni öpmem ve dilimden bahsetmiştim" şaşkınca ona bakarken deliymiş gibi onu süzdüm. "Karnın da çocuğum varken seni öpmem garip mi?" Sorusuna karşılık gözlerimi kıstım ve "bu çocuk olurken benim fikrimi almadın bu yüzden garip" bu sefer o gözlerini kıstı. "Bu tartışmaya açık bir konu değildi çocuğum olsun istedim ve de oldu." Onun bu soğukkanlı oluşu ve tehlikeli bakışı içimde korkuyla birlikte sinir de getirdi. "Kalk üzerimden!" İtmeye çalışmam onu daha da güldürüyordu ve bu benim daha da sinirimi bozuyordu. Lanet bebek neden ortaya çıkmıyorsun? Karnıma inen sancıyla inleyip yüzümü buruşturdum. Hep babadan taraf ol zaten. Yağız bir karnıma bir bana baktı ve üzerimden kalktı. Ona bakmadan banyoya gittim ve kapıyı kitledim. Sanki istese açamayacak. Üzerimi hışımla çıkarttım ve küveti suyla doldurdum. Çocuğu olmasını istemiş ve olmuş hah tabi ben kimim ki basit bir insan bana neden fikrimi sorsun öyle değil mi? Duş aldıktan sonra üstümü giymek için çıktım. Neyse ki odada yoktu. Tişörtüm karnımdan geçmeyince sinirle yerde tepindim ve Yağız'ın dolabını açtım. Kendi kıyafetlerim olmuyordu taytlarım bile! Yağız'ın tişörtünü giydim sadece zaten tunik gibi oluyordu bana ve boldu. Aşağı indiğim de Yağız kaşlarını çattı. "Fantezi yapmak istiyorsan odamız da yaparız Hazal bu ne hal böyle!" Sinirle ona döndüm ve "lanet olsun kilo almışım hiç bir kıyafet olmuyor!" Sinirle olduğum yerde ağlamaya başladım. Ah bu hormonlar. Yağız önce şaşkınlıkla baktı sonra kahkaha attı ve yanıma geldi. "Sakin ol alışverişe çıkarız" ellerimi yüzümden çekti ve bana sarıldı. Yağız'ın telefonu çaldı ve bana bir dakika haraketi yapıp salondan çıktı. Fatma hanım kahvaltı masasını hazırlamıştı. Yağız yemek yerken ben sadece yemekle oynamıştım. Böyle olursam yani az yersem kilo almayacaktım aksi halde kapıdan bile geçemezdim. "Yemeğini ye!" Gözlerim tabaktan Yağız'a kaydı. "Hayır!" "Yemeğini ye!" Sinirle çatalı masaya vurdu ve yanıma geldi. Kolumu deli gibi sıkmaya başladı. Gözleri kahverengiden sarı ve yeşilimsi renklere bürünmeye başladı. Noktalar halinde ki renkler oldukça korkutucuydu. "Y-yağız gözlerin" "evet gözlerim Hazal şuan ne halde olduklarını bilmek istemiyorum! Beni sinirlendirmekten başka hiç bir sike yaramıyorsun! Yapacağın tek şey çocuğumu taşımak sonra siktir git umrumda değil! Bu renkler neyi belli ediyor biliyor musun! Kontrol manyağı biri olduğumu! Ve sen Hazal yıllar sonra bu renkleri ortaya çıkarttın! O çocuk gayet sağlıklı doğacak ve sen dediklerimi yapmak zorundasın! O çocuk doğduktan sonra siktir ol git. Nerde ne bok yiyorsan kiminin altına yatıyorsan yat!" Kolumu hışımla bıraktı ve "yemek yenecek evde kamera var eğer yenmezse en büyük acıyı sana yaşatacağıma yemin ederim!" Dedikten sonra kapıyı çarptı ve çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Züppe
Teen FictionHer halinden belliydi ağır abi olduğu böyle tiplerin lisede ne işi olmuştu ki? Ahh tabi acı gerçekler bir şeye ışık tutuyordu. O züppe liseli değildi ama henüz liseli birine takmıştı kafayı. Ve bu kız ağır merakının cezasını henüz tanımadığı biri yü...