Dikiş

8.1K 349 14
                                    

Cidden nasıl bir ortamdaydım ben? Yağız bana neden vampir olduğunu söylemiş yer altının her pisliğini göstermişti? Kendisinin de bir pislik olduğu öldürdüğü ve külünü istediğinden belliydi. Peki ailesi neden bu kadar soğuk kanlıydı? Sonuçta çocukları birini öldürüyor ve bir de onlardan külünü istiyordu. Şaka mıydı bu? Evet şaka şaka kesin şaka. Şimdi bu karanlık ortamdan gözümü açacağım ve hepsi bir rüya olmuş olacak. Ve ben okula yeni başlamış olacağım. Bu olmak zorunda. Yataktan doğrulup düşüncelerimden ayrılırken hâlâ odadan gitmeyen Yağız'ın annesi ile babasına bakıyordum. Annesi en sonunda konuşarak "Yağız'dan uzak durmalısın kızım. Sen bir insansın ve onun kurallarına dayanamazsın. Ailesi bile dayanamıyor görmüyor musun?" Derken kadın cidden cana yakın duruyordu yardım etmek ister gibi. "Bakın efendim kaçmayı çok denedim, ama her defasında buldu. Ve sonuçları hiç istemediğim gibi oldu." Kadın başını hafifçe sağa sola sallarken adam bizi dikkatle dinliyordu. Adam konuşarak "kafayı takmış. Takıntı yapmış. Bu saatten sonra yapacak bir şeyin yok. Kendini ona hazırla, ve sakın bir daha kaçma" adamın emir vererek konuşması gıcığıma giderken duygusuz bir şekilde kahkaha atıp "ailem var, ailem gelecek ve beni alacak anlıyor musunuz?" Adam bu sefer histerik bir sırıtma atarak "cidden alabileceklerini mi sanıyorsun?" Gözlerimi adama dikip "zorla da olsa alacaklar!" Diye bağırmamla adam "sadece kendi canlarını bize verirler kızım bizden bir şey alamazlar. Kimse bizden bir şey alamaz. Hele hele vermediği sürece asla!" Bu sefer adam bağırmıştı. Ne yani ailemi mi öldüreceklerdi? "Aileme dokunduğunuz an sizi buna pişman ederim" diye sessizce konuşmam ile ben bile bu halimden korkmuştum. Ama karşımdaki adam kadınla gülerek birbirlerine baktıktan sonra "ne yapabileceksin insancık?" Diye küçümsedi. Hiç düşünmeden "benim yüzümden ölen ailemin ardından bende onların yanına giderek kendimi öldürürüm mesela" ardından yüzüme soğuk bir gülüş koydum. Adamla kadın anında kaşlarını çatarak birbirine bakarken kadın ortamı yumuşatmak ister gibi konuştu. "Ailene bir şey olmayacak bu düşünceyi kafandan at olur mu?" Dedi ve gülümsedi. Bende gülümserken "oğlunuzu benden ve ailemden uzak tutun" dedim tüm soğuk kanlılığım ile. Kadın kaşlarını çatarak "onun olan bir şeyi almayız. Hele ki takıntı yapmışsa asla" diyerek konuştu. Dalga geçerek ona baktım ve "oğlunuzdan korkuyor musunuz?" Diye sordum. Kadın kaşlarını çatarak "onu tanımıyorsun" diyerek bana yaklaştı. Yanıma otururken elini elimin üstüne koydu. Elindeki bu soğukluk beni titretirken sözlerine devam etti "onun tehlikesini bilmiyorsun. Özellikle takıntı yaptığı şeylere karşı hassaslığını" yüzüm gerilirken kendime gelmek için karşımdaki kadına gözlerimi dikerek baktım. "İstemediğim yerde zorla tutuluyorum anlıyor musunuz? Oğlunuzu sevmiyorum ve oğlunuz da beni sevmiyor. Saçma sapan bir takıntı uğruna okulumdan, ailemden ve hayatımdan vazgeçemem" bunları ağlayarak söylerken adamla kadın birbirine bakıyorlardı. Bu sefer adam yanıma yaklaştı ve elini alnıma koydu. "Sakın kızım onu sinirlendirme olur mu? Aksi halde acı çekesin diye sevdiklerini alır senden sakın yapma bunu" adamın bu konuşması beni daha çok hıçkırıklara boğarken acıyan ağrım ile inledim. Galiba kendimi çok zorladığım için dikişlerim açılmıştı. Pansuman bezinden akan kan ile adamla kadın dişlerini birbirine bastırıyordu. Ben ne olduğunu anlayamadan doğrulmaya çalışırken son hatırladığım sarışın kadının doktora bağırması ve vücudumdan akan sıcak sıvının bacaklarıma kadar inmesiydi.

######

Hastaneden çıkmıştı adam ne yapabileceğini bilmiyordu. Yüzü kasılıyor gözü seğeriyordu. Arabasına binip son hızla evine gitti. Korumalarından Demir'i çağırarak Alev'i yanına göndermesini ve onlarında evi terk etmesini istedi. Yarım saat sonra mini elbisesi ile Alev odaya gelirken Hazal ile yattığı yatakta şimdi o kız oturuyordu. Kız cilve yaparken midesinin burkulduğunu hissetti adam. Kız cilveyle "mafyamız beni mi özlemiş?" Diye cilve yapıp kahkaha attı. Bu genç adamı daha bir sinir ederken telefonu çaldı. Arayan babasıydı aslında açmayacaktı. Hâlâ siniri geçmemişti ailesine karşı. Ama bu kızı kovmanın en güzel yollarından biriydi zaten. Telefonu eline alırken kıza göz ucuyla baktı ve "git ve Demir bıraksın seni bir daha da ben istemeden adımı dahi ağzına alma. Aksi takdir de ağzını dikmek zorunda kalırım." Diyince kızın gözü ayrılmıştı. Biliyordu çünkü yapardı. Direk toplandı ve odadan çıktı. Genç adam telefonu açarken babası "Hazal" diyebilmişti sadece bu tek kelime bile adamın içini kemirirken sert sesiyle "söyle" diye emir verdi babasına. Ailesi alışkındı bu haraketlerine "Hazal'ın dikişi patladı, doktorlar iç kanamadan şüpheleniyor. Gelmek is-" adamın yüzüne kapatmıştı saygısız genç adam. Direk arabasının anahtarını aldı ve hastaneye gitti. İçeri koşar adımlarla girdi ve doktoru bulup yakasından tuttu doktorun odasın da. Doktor ne olduğunu anlamayıp korku içinde karşısındaki adama baktı. "Ya o kızı kurtarırsın yada ben sana önce işkence yapar, sonra kezzapla yakar, sonra da görevden aldırtırım sen seç?" Bu bir seçenek değil bariz tehditti. Genç doktor bir şey demeden koşar adımlarla Hazal'ın odasına gitti. İğne ve serumlarını tazeledi. Cidden yenilemişti herşeyini ki zaten kız iyiydi iç kanaması yoktu ve sadece dikişi patlamıştı. Genç adam kimseye sormadan doktor içerdeyken kızın yanına girdi. Doktor adama çıkması için herhangi bir cümle bile kuramadı çekindi ve korktu karşısındaki psikopattan. Ve bir saat sonra kız gözlerini açtı.

ZüppeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin