Gözlerimi açtığımda kendimi hastane odasın da beklerken bir yatakta buldum. Artık küfür ediyordum yeter bu ne böyle hadi ki ölseydim orda kim alacaktı suçu üstüne? Hah gerçi onlar yüzlerce insan öldürmüştür değil mi? Böyle düşünürken yüzümde saçma,aptalca ve acınası bir durumda olduğumu gösteren bir gülümseme belirdi. Acıyordum kendime bu yaşta öleceğim için böyle düşünürken bu saçma düşüncelerimi bölen birinin hayvan gibi kapıyı açmasıydı. Gözleri kan çanağı olmuş deli gibi bir sinirli Yağız beklemiyordum tabiki. "Kafan nasıl oldu Hazal?" "Sanane?" "Derken anlamadım bana mı dedin?" "Anlama özrün mü var Yağız sanane?" "Hatta bak dur heceleyim. S-a-n-a-n-e şimdi çekil yolumdan gideceğim." Ayağa kalktım ve çantamı bulup yerden aldım. Kapıya doğru yönelirken demir gibi sert bir elin beni kavrayıp kendisine çekmesiyle başım döndü. "Yağız bırak beni yalvarırım bırak kimseye bir şey söylemey-.." "o kadar aptal olamazsın zaten Hazal" gülümsedi çarpık bir ağız yamultma tekniği ile. Sadece kafamı salladım ve kolumu çekmeye çalıştım. "Bugün gideceksin Hazal belki yarında ama unutma artık peşinde seni takip eden bir çift göz var hareketlerine dikkat et yoksa yapacağı bilirim." Tam gidecekken kapının orda döndü tekrardan ve he bu arada benim yanıma felan gelme 30 cm uzağımdan bile geçme yoksa bu vampir dişlerim seni yer dedi ve kahkaha attıktan sonra gitti. "Komik değil" diye gözlerimi devirirken kapı açıldı ve içeri bir hemşire çiçek getirdi Yağız notu okurken yüzü kasılıyordu ve yüzüme gözünü kırpmadan bakıyordu. Notu alıp okumaya başladım "Sevgili Hazal'cığım merak etme seni bırakmak gibi bir niyetim yok sen şu saatten sonra benimsin. Sadece benim hastaneden çıktıktan sonra görüşürüz ki görüşmek zorundasın geçmiş olsun Selim!" Notu okurken sadece Yağız'ın hareketlerini inceledim yüzüme baktı baktı ve birden biri kolumdan tutup beni çekmeye başladı. "Yağız bırak bırak!" Diye bağırırken beni sırtına aldı ve tek eline de çantamı alıp bir hışımla çıktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Züppe
Teen FictionHer halinden belliydi ağır abi olduğu böyle tiplerin lisede ne işi olmuştu ki? Ahh tabi acı gerçekler bir şeye ışık tutuyordu. O züppe liseli değildi ama henüz liseli birine takmıştı kafayı. Ve bu kız ağır merakının cezasını henüz tanımadığı biri yü...