Kaşlarım çatılırken onu itme girişim de bulundum o ise sanki ben hiç kuvvet uygulamamışım gibi dudağıma daha çok baskı uyguladı. Kendimi çekmeye çalıştım ama o çarpık bir gülümseme yapıp ağzımın içine doğru gülmeye başladı. Geri çekilirken şaşkınca ona bakıyordum. "A-amacın ne bilmiyorum ama y-yapma dokunma bana" sesim sonlara doğru kısılırken ona ilk öpücüğümü aldığını söyleyemezdim. Gözlerini kısıp bana bakarken "daha önce kimseyle öpüşmemişsin bu konu da o kadar cahildin ki sonuna doğru kendimi tutamayıp güldüm" derken yandan çarpık bir gülümseme atıyordu. "İnsana yapma bunu mide bulandırıcı" bana gözlerini kısıp bakarken "yerinde olmak isteyen bir sürü kız var yani özellikle insan kabul et reddedemeyeceğiniz bir yakışıklılığım var." Haklıydı ama bu kadar ego yığını olmak zorunda değildi. Araba da rahatsız olduğumu belli eden bir hareketlenme yaptım. "Araba rahatsız öyle değil mi biliyorum biliyorum yarın yeni araba alırım." Bunu derken gözlerimi ayırmış ona bakıyordum. Bu zaten son model porsche değil miydi ah yüce İsa adına para mı sıçıyordu? "Senin varis olduğunu söylüyorlardı ah şu zengin züppelerden ama anladığım kadarıyla varis değilsin ve ailen yok?" "Doğru söylemişler sen hakkımda nasıl hiç bir şey bilmezsin tanrı aşkına nerde yaşıyorsun sen beni nasıl bilmezsin" göz devirdim kocaman bir ve "kusura bakma bay vampir seni tanıyamadım" gözlerini kısıp bana baktı. "Yarın okula gitmemiz lazım senin saçma düşüncelerin evrene kötü mesaj gönderiyor ve ailem arayıp duruyor." Yüzümde gülümseme oluşurken o bana baktı ve "bak neden bilmiyorum neden şuan yanımdasın bilmiyorum. Diğer kızlar gibi seni sevdiğim düşüncesine kapılıp midemi bulandırma ve mümkün olduğunca baka yaklaşma." Benden nefret etmesi umrumda değildi ama hiç kimse bana mikropmuşum gibi davranamazdı. Konuyu değiştirirken "ben sadece kızkardeşin var ve oda öldü sanıyordum" direksiyondaki elleri sertleşirken "annem, babam, kızkardeşim vardı. Kızkardeşim Selim denilen pisliğe aşık oldu. Ve Selim ona oyun oynadı kardeşim bu acıya dayanamıyordu ve Selim onun acısını dindirmek ister gibi onu gözünü kırpmadan öldürdü. Onun acısı umrunda bile değildi aksine bundan zevk alıyordu. Biz yani safkanlar aile olabiliriz yani bizim çocuğumuz olabilir. Biz America'dan geldik 46 yıl önce ve babam güçlü bir holding kurdu. Sizin teriminiz de bir sürü akrabam da var. Babam bir sürü kolej sahibi ama devlet okulu istedim çünkü ilgiden bıktım. Benim hakkımda bu kadar bilmen yeterli" gözüm gözlerine bakmak isterken sadece kafam önde elimle oynuyordum. "Sikeyim" neden küfür ettiğini anlamak için kafamı kaldırdığım da üstümüze doğru gelen ama ters yönden gelen bir araba gördüm kaza yapacaktık gözlerim dolarken vücudum kasılmıştı. Yağız sağa sola kırarken beni demir gibi olan eli ile tuttu. Arabaya çarpmamıştık. Ama bir kayaya çarpmıştık ve güzelim araba gitmişti. Ağzım açık bakarken Yağız beni inceliyordu kaşını çatıp "burnun kanıyor" dediğinde ağzıma gelen metal tadı ile hemen düzelmeye çalıştım. Sonuçta yanımdaki vampirdi lan. Bana peçete uzatırken gülüyordu "seni yiyeceğim felan mı sanıyorsun" diye gülerken zarf aklıma geldi ve "sanki hiç insan kanı içmedin" demem ile yüzü kasılmıştı. "Benim eve gitmem lazım artık okul kıyafeti felan şey yapmam lazım." "Artık o devlet okulunda okumuyoruz bizim koleje geçeceğiz Selim beni deli ediyor" derken ona sinirle bakıyordum "pardon ama benden habersiz nasıl yaparsın!" "Cırlama be dibimde canım istedi yaptım." Gözlerimi sinirle açıp kapıyordum. "Sen sen tam bir ibnesin." Bana çarpık bir sırıtma yaparken "biliyorum güzelim" demesiyle ilk defa gülümsedim. "Yarın ilk günün okulda ve lise 4 olup benim yanımda yazıldın" gözlerim patlayacak gibi olurken "b-ben daha dokuzuncu sınıfım saçmalama" bana bakmıyordu "biliyorum, sınıfta kalmayacaksın ve özel olarak ders alacaksın ama seni o okulda tek bırakamam okulu daha bilmiyorsun." Bu cümleden ne anlamam lazımdı şimdi? "Bizim evde kalalım hem senin ev çok büyük hem ailen nerede?" Elinde telefonla birini ararken "ailem benim evin 3 solundaki evde kalıyor onlarla yaşamayı sevmiyorum ve ev hiç de büyük değil bir kere" bana bakacakken telefondaki kişi telefonu açtı. "Tamam ben ufak bir kaza yaptım tamam baba şoföre söyle gelsin alsın bizi" babasının ne sorduğunu tahmin ediyordum. "Evet baba bir arkadaşım var yanım da hadi konum atıyorum" dedi ve telefonu kapadı. "Telefonun neden son model?" Tamam saçma bir soruydu kabul baktı ve sırıtarak "çünkü zenginim" gibi bir açıklama yaptı. "Egoist pislik" derken yüzünü buruşturdu. "Ah inanır mısın bu lafı hiç sevmem" ben gülümserken aklıma gelen soruyla kendimden utandım. Bana baktı ve "içindeki şeyi söyle kasılma" dedi. "Yoo iyiyim" diyince bana baktı ve "söyle" dedi. "Kaç kızla yattın yani yatamadın demi" sorumla şaşırmış olacak ki baya baktıktan sonra "hiç saymadım bende normal insanlar gibiyim sadece bir üst modelinizim" yine ego konuştu. "Hangi okula gidicez?" "Aslan koleji" ismi bile havalaydı. "Nerde kaldı bu şoföre gerizekalısı" diye söylenen Yağız'a "düzgün konuş" diye uyarı yaptım. Bana bakıp göz devirdi. "Benden hoşlanmadığını biliyorum" ona bakıp cevap beklerken "haklısın ama nefret etmiyorum ama sen benden hoşlanıyorsun" muzipçe sırıtırken. "Tüm vampirler böyle ukala mı?" Bana bakıp "bu kadar yakışıklı vampir var mı?" Haklıydı "vampiri bilmem ama insan var" diye bu sefer ben atak yaptım. Kaşı çatılırken " onları siktirme bana" diye küfür savurdu. Gerçekten çok tatlı ve yakışıklıydı ama şuan ilgilendirmez beni. Şoföre mükemmel bir araba ile gelirken gelip kapımızı açtı ve "kusura bakmayın efendim babanız size yeni araba gönderdi de" demesi ile ağzım bir karış açık arabaya bakmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Züppe
Teen FictionHer halinden belliydi ağır abi olduğu böyle tiplerin lisede ne işi olmuştu ki? Ahh tabi acı gerçekler bir şeye ışık tutuyordu. O züppe liseli değildi ama henüz liseli birine takmıştı kafayı. Ve bu kız ağır merakının cezasını henüz tanımadığı biri yü...