Gizemlisin~5

14.3K 568 12
                                    

Uyandığımda hala rüyanın etkisindeydim. Son duyduğum cümleyi sanırım hiç unutmayacaktım. Peki kimdi? Neden görememiştim? Kahvemin suyunu koyup günlük bakımımı yaptıktan sonra üstümü giyindim. Kahvemle beraber gevreğimi yerken fazla gergindim. Dün ayarladığım kıyafetlerin altına ten rengi ayakkabılarım çok uyumlu olacaktı. O yüzden onları giydim ve evden çıktım. Saate baktığımda biraz erkendi ama kafamı dağıtmanın başka yolu yoktu. Kafa dağıtmak için işe ihtiyaç duyacağım hiç aklıma gelmezdi. 

Yol oldukça sessiz geçip şirkete geldiğimde direk odama geçtim. Dünden hazırladığım dosyaları son haline getirdim. Bu sefer Tuna Bey istemeden kahvesini hazırladım ve odasına doğru ilerledim. Ellerim doluyken kapıyı nasıl açacağımı düşünürken Tuna Beyi kapıda görmem yüzümde tebessüm oluşturmuştu. O sırada kapısını açan Tuna Bey de beni gördü.

''Günaydın Ada erkencisin?''

''Günaydın Tuna Bey evde durmak istemedim. Geleli çok olmadı zaten.''

''Hayırdır evle ilgili bir problem mi var?'' Bu kadar endişeli görünmesi beni şaşırtmıştı doğrusu. Sanırım tek yaşadığımı bildiği içindi bu soru.

''Hayır hayır saçma bir rüya sadece. Buyurun dosyalar dün akşam evde bitirdim ayrıca kahvenizi de hazırladım afiyet olsun iyi çalışmalar.'' diyerek eline tutuşturdum. Arkamı dönüp odama giderken elleri dolu bir çift siyah gözü sırtımda hissettim.

Öğlene kadar zaman geçmek bilmedi keşke kitabımı getirseydim. Yarına getirmeyi unutmayacağımı aklımın bir köşesine yazdım. Yemek saati geldiğinde kapı çaldı ve Tuna Bey geldi. Kapıyı yarım açıp bana baktı.

''Öğle yemeğinde ne yapıyorsun?''

''Karşıda bir yer var Tuna Bey orada salata yiyorum.''

''Bugün benimle yer misin?'' dediğinde neye uğradığımı şaşırdım. Bu adam beni bugün ikinci kez şaşırtmıştı. 

''Olur efendim nasıl isterseniz.''

Üstüm uygun muydu? Acaba nasıl bir yere gidecektik? Kesin çok lükstü. Keşke daha ağır makyaj yapsaydım diye düşünürken sevgili patronumun kapıda beklediğini gördüm. Hemen çantamı alıp peşinden gittim. Bütün gözler koridorda ilerledikçe bize bakıyordu. Ne var yani adamı ilk kez mi bir kadınla gördünüz diye düşünmeden edemedim. Otoparka geldiğimizde de peşinden gittim ve siyah bir Audi'ye bindik. İnanılmaz güzel bir arabaydı ve ben keşke teklifini kabul etmeseydim diye kendime kızdım. Daha maaşımı bile almamıştım.

''Neden bu kadar endişelisin?'' 

''Ada?''

''Efendim Tuna Bey?''

''Sana sesleniyorum. Tepki bile vermiyorsun.''

''Kusura bakmayın dalmışım.''

''Neden bu kadar endişeli görünüyorsun dedim sana sabahtan beri böylesin konuşmak ister misin?''

Onu duymazdan gelerek aklımdaki soruyu sordum.

''Nereye gidiyoruz Tuna Bey?''

Yüzündeki gülümsemeyi saklamak ister gibi bir hali vardı.

''Sürpriz. Gidince görürsün.'' dedi ve yola koyulduk. 

Geçtiğimiz yollar hiç de lüks görünmüyordu. Sahile geldiğimizde ise arabayı durdurdu ve indik arabadan. Arkasından yürümeye başladım. Kafamı güneşten dolayı önüme eğip yürüyordum.

-Geldik Ada burası.

Sesini duymamla kafamı kaldırmam bir oldu. Beni kandırıyordu sanırım. Hayır biz Aras'la acıktıkça köfteciye giderdik ama bu adamı burada hayal etmek imkansızdı.

''Ne o sevmez misin köfteyi? Ali abinin köfteleri harikadır oysa.''

''Hayır hayır çok severim sadece şaşırdım.''

''Suratından belli oluyor zaten. Neye şaşırdın bu kadar?''

''Sizi burada hayal edemedim sadece.'' Suratından garip ama kötü olmayan bir ifade geçti.

''Tam tahmin ettiğim gibi haydi gel yemek yiyelim.'' dedikten sonra az ilerideki adama el sallar gibi yaparak ''Ali abi bize her zamankinden iki tane.'' dedi.

İlerde duran bir amca tamam Tuna oğlum dedikten sonra arka tarafa giderek gözden kayboldu. Tatlı bir amcaydı ama ben hala karşımdaydı adamı burada hayal etmekte zorlanıyordum. Halbuki şu an tam karşımdaydı. 

Köftelerimiz hazırlanırken biz de denizi seyrediyorduk. Daha doğrusu bir tek ben seyrediyormuşum. Tuna Bey'in beni seyrettiğini anlamam zaman aldı. Ona döndüğümde o siyah gözler beni yine içine çekti. Tanımlayamadığım bir nedenden aklıma rüyam geldi. Bakma bana öyle ama.

''Bir şey mi oldu Tuna Bey?''

''Gizemlisin Ada ve ben diğer kızların aksine sen çözemiyorum.''

Tam cevap vereceğim sırada Ali amca köftelerimizi getirdi. Gerçekten harikaydılar hatta bundan sonraki mekanım bile burası olabilirdi. Denizi izleyerek arada da sohbet ederek köftelerimizi yemiştik. Hesap ödendikten sonra arabaya binip şirkete döndük. 

Günün sonrası oldukça rutindi. Akşam Aras'la buluşacaktım. Buluşacağımız cafeye gidip Aras'ı beklerken bir limonata içtim. Bir yandan da gelenlere bakıyordum. O sırada içeri giren uzun adamın yüzüne bakma gereği hissettim. Tuna Bey olduğunu görünce limonata nefes boruma kaçtı ve öksürmeye başladım. Anında gözleri beni bulduğunda yanıma doğru gelmişti.

''Merhaba Ada iyi misin?''

''Sağolun Tuna Bey iyiyim bir anda öksürük tuttu.''

''İyi bakalım tek mi geldin?''

''Hayır arkadaşımla buluşacağım.'' dediğim sırada Aras gelmişti. Arkamdan bana dolanıp yanağımı öpünce ne olduğunu anlamadan Tuna Bey iyi eğlenceler dedikten sonra yanındaki bayanla çapraz masaya geçmişlerdi. 

Aras karşıma geçince kimdi o diye sordu. 

''Patronum kuzum nasılsın nasıl geçti günün?''

''Aynı tatlım senin?''

''Aynı işte alışma evresi.'' dedim.

Biz siparişlerimizi verirken bende etrafı izliyordum. İster istemez gözüm çapraz masaya kaydı. Tuna Bey'in karşısındaki bayanı daha önce şirkette gördüğümü sanmıyordum. Belki de arkadaşıydı. Belki de sevgilisi. Önüme döndüğümde Aras'la sohbet ederken bir yandan da yemeklerimizi yiyorduk. Yemeğin ortalarına doğru çapraz masaya baktığımda nedendir bilinmez ama patronum bana öldürücü gözlerle bakıyordu.


AŞK ŞANS İŞİDİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin