Son kez baktı kadın yansımasına.
Güzeldi. Her şey istediği gibiydi, fakat aynayı titreten şeyin kendi vücudunun titremesi olduğunu anlayamamıştı hala. Ne diye yapmıştı ki sanki bu kadar heyecanı? Hiç tanımadığı, hiç kokusunu almadığı bir adam mıydı hayatını birleştirmeye adım attığı adam?
Siyah gözlü güzel adamıydı o. Sevgilisi, yoldaşı, hayat arkadaşıydı.
Titremesi geçtiğinde baktı aynaya mavi gözleriyle. Daha insanların karşısına çıkmadan dolu dolu olmuştu gözleri. Hele babasını görünce ne yapacaktı? Nasıl dayanacaktı onun kayıp giden yavrusuna hüzünlü bakışlarına.
Silkindi Ada. Zamanı değildiağlamanın, yaşı gelmişti ve yuvadan uçmak için doğru adamı bulmuştu. Sahi bulmuştu değil mi? Bulmuştu.
Kapı tıkladığında son kez eteğimi düzeltip girmelerini söyledim. İçeri giren ablam şaşkınlıkla bana bakakalmış beğenisini bu şekilde sunmuştu.
Gözlerini çalmıştım bugün sevgilimin. Gözlerinin tonunu diktirmiştim üstüme. İp askıların sırtımda oluşturduğu çapralık belimin oyuntusuna iniyordu. Önümde ise oluşan V yaka göğüs dekoltesi kendini gösterirken elbise hem sade hem de asil kalıyordu. Ensemde toplattırdığım saçlarım ve hafif makyajımla elbisenin ön planda olması da ayrı güzel olmuştu.
''Güzelim benim ne zaman bu kadar büyüdün sen?''
''Ablaaa bunu sen değil annem söylemeliydi. Ne ara yaşlandın sen asıl onu söyle.''
''Dalga geçme benimle ilk doğanım ben sus.''derken ses tonunu sinirli tutsa da becerememişti. Arkasından gelen Dora ise beyazlar içinde minik elbisesi ve pempe çiçekli tacıyla tam bir prenses olmuştu.
''Teyze.''
''Söyle güzelliğim.''
''Tuna ne zaman gelir?'' Bu çocuk sadece benim mi sinirimi bozuyordu?
''Gelir şimdi sen git babanın yanına otur bu gece Tuna benim.'' diyince ağlayarak babasının yanına gitmişti. Tabi peşinden gülmemek için kendini tutan ablam da cabası.
''Anne baba?''
''Güzel kızım seninle konuşmaya geldik.'' diyerek yatağa oturmuştu annem. Yanına babam da oturunca ben de sandalye alıp karşılarına oturdum. Saate baktığımda henüz gelmelerine 1 saate yakın vardı.
''Tabi anne konuşalım.''
''Kızım biliyorsun ki seni çok seviyoruz. Bu akşam Tuna ve ailesi seni bizden istemeye gelecekler. Her ne kadar ailesini çevresini hatta Tuna'yı bile tam tanımasak da sana güvendiğimizden bu davetlerini kabul ettik.''
''Evet annecim biliyorum ve bunun için de size ayrı minnettarım.''
''Güzel kızım.'' Bu sefer konuşan babamdı. ''Eğer emin değilsen biz her zaman arkandayız ya da ileride bir şey olursa sakın merak etme biz yanındayız. Sadece emin misin bunu öğrenmek istedik. Her ne kadar sadece bir isteme ve nişan töreni olsa da bugünün her şeyin başlangıcı olduğunu sen de biliyorsun.''
''Biliyorum babacım konuştuğunuz için de ayrı teşekkür ederim. Ama evet ben Tuna'dan eminim. Onun kararlılığı, olgunluğu her huyu sadece beni değil sizi de etkiledi farkındayım. Ama dediğinizi dikkate alacak ve çıkmaza düştüğümde ki inşallah düşmem kollarınızın altına sığınacağım.'' dedim tebessüm ederek.
''Baksana bey kızımız ne kadar büyümüş de bizden uçmak için misafirlerini bekliyor.''
''Doğru diyorsun napalım zamanı gelmiş demekki.'' İkisine de bakarak tebessüm ettim beni unutmuşlardı adeta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ŞANS İŞİDİR
RomansAda Şan. 22 yaşında tek başına yaşayan, gözleri deniz mavisi, saçları kumralın en güzel tonu, beyaz tenli kız. Tuna Konak. 27 yaşında babasının hastalığından sonra genç yaşta işin başına geçmek zorunda olan esmer, geniş omuzlu, içinde kaybolunası si...