AŞK ŞANS İŞİDİR

Başlangıç~1

Işığın yüzüme vurduğu bir sabahtı ve ben tebessümle uyandım. Bu demek oluyor ki alarm çalmadan uyanmıştım. Kollarımın altındaki örtüme sarınarak dönmeye başladım. O sırada yatağın sonuna geldiğimi fark ettim ve suratımı buruşturarak yataktan kalkarken saate bakmayı akıl ettim. Hadi ama 8 mi daha erken bekliyordum. Yine de alarmdan önce uyanmıştım ve bu mutluluk bugün yeter de artardı bile. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya girdiğimde aynaya bakarak gülümsedim. Güneş bir insanı bu kadar gülümsetebilir miydi? Dişlerimi fırçalayıp yüz temizleme jelimle de yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıktım.

Mutfağa geçip gevreğimi hazırlamaya başladım. Bu vücudu neye borçluyum sanıyorsunuz? Kahvaltımı yaptıktan sonra bulaşıkları makineye koydum ve odama geçtim. Saat 8:45 iş görüşmeme 1 saat 15 dakika var ki bu harika. Ne giymeliydim? Pantolon olmaz biraz garip, etek olabilir diye düşünürken iş görüşmesi için fazla renkli ama bana yakışan mor elbisemi giydim. Ten rengi ayakkabılarım ve çantamla harika olmuştum. Hafif bir makyaj yaptım. Havaya parfümümü sıkıp altından geçtikten sonra tamamdım.

CV'mi de alıp evden çıktım. Arabaya bindiğimde saat 09:30 du, yakındı zaten. Yollar tabiki müzik dinlemek için idealdir. Hareketli şarkılarımı aça aça yolu tamamladım.

Yüksek bir binanın önüne geldiğimde otopark tabelasını takip edip arabamı park ettim. Burası büyük bir şirketti ve kabul edilirsem Tuna Konak'ın asistanı olacaktım. Nasıl biri diye hiç araştırmamıştım. Şimdi de buna vakit yoktu aferin sana Ada.

Bu arada ben Ada Şan. Ailesinin ablasından sonra ikinci prensesi olsa da 22 yaşında tek başına eve çıkan kız. Anlayacağınız prenses oldu külkedisi. Zararı yok ben halimden fazlasıyla memnunum. Şimdi ise Tuna Konak'la iş görüşmesine geldim. Hadi bakalım Ada göreyim seni.

Şirkete girdim ve sağda oturan bakımlı sekretere adımı soyadımı söyledim. Tuna Beyinde beni beklediğini ve 10.kata çıkmamı söyledi. Asansör ardımda kapanırken ben hala bakımlı sarışını düşünüyordum. Ben de mi böyle giyinecektim? Ben o kadar kısa giyinip o kadar makyaj yapmazdım ki. 10.kata geldiğimde gördüğüm kadınla nedense hiç şaşırmadım. Ama bu kadın aşırı uzun bu topukla nasıl yürüyordu ben utanmasam fındık topuk giyecektim.

Siz Ada Hanım olmalısınız Tuna Bey de sizi bekliyordu dediğinde ikimizde hareketlendik. Bu arada büyük bir kapı açıldı ve esmer geniş omuzlu biri bize doğru geldi. O zeytin siyahı gözler çoktan bana ulaşmıştı zaten. Aman Allah'ım o olamaz değil mi derken bana elini uzattı ve hayatımı değiştiren konuşmayı başlattı.

-Merhaba Ada ben Tuna Konak.