Ah O Düğün! Ne Zaman Gelecek~ 29

3.3K 97 3
                                    


İçine çeke çeke sevdi. Öyle sevdi ki aşkını bedenine sığdıramadı, sürekli sevgi dağıttı erkeğinin yüreğine. Her hücresine.

''Ada uyan bak kızların kaçıncı arayışı. Uyuyorsun diye sinirimi kusmuyorum uyan da kavga edelim. Adaaa.''

Nereden geliyor bu ses diye düşünürken çok uzağa gitmemem gerektiğini fark ettim. Zira kulağımda şakıyordu edepsiz adam.

''Tuna.'' diye mırıldandım ama anlamadığına eminim diyebilirim. Derken adam konuşmaya başladı. Aman bu da her şeyi duyuyor.

''Efendim uykucu prenses. Mübarek ne ağır uykun var insan bir sese mi uyanmaz. Bulsam davul çalacaktım.''

''Tuna.''

''Ne Ada ne Tuna Tuna adımı mı ezberliyorsun sabah sabah.''

''Çık şu odadan kızlara uyuyor de. Şimdiye kadar açıp bunu deseydin şu an sende uyuyor olurdun. Defol.'' dedim son noktayı koyarak ve sessizlik içindeki gidişini izledim erkeğimin.

Kapı gürültüyle açıldığında yastığımın altına silah koymadığım için ağlayacaktım. Yerimden fırlayıp duvarın dibine öyle bir geçmiştim ki keskin nişancı bile saniyelik gözden kaçırabilirdi beni. Gözlerimi nihayet açabildiğimde odağıma direk kapıyı aldım. Keskin nişancı sandığım insanlar meğer bizim kızlarmış sakin olun.

''Ada sonunda uyanabildin.'' Senin ne işin var abla?

''Aynen kızım ne uyudun.'' Ne uyudum Masal ne saat daha 10.

''Saati 10 ettin Tuna çağırmasa her işimiz yarım kalacaktı.'' Tuna çağırmasa mı?

''Şimdi bana bakın Adaya karşı terör örgütünün elemanları. Çete başınız nereye kaçtı bilmiyorum ama ona iletin evlenince emellerine ulaşamayacak.'' Tek tek parmağımla üçünü gösterip devam ettim.

''Ve siz. Hayatımda ilk defa uyumama rağmen gelip beni yatağımdan korkutarak kaldırmakla büyük hata ettiniz bütün gün suratımı çekeceksiniz.'' Hepsinin yüzü düştüğünde verdiğim kararın ne kadar doğru olduğunu anladım. Sinsi sinsi gülerken tek düşündüğüm kızarken özlediğim adamımın nerede olduğuydu.

''Tuna nerede?''

''O bizimkilerle beraber akşam da erkek erkeğe takılacaklarmış.''

''Ne demek erkek erkeğe takılacaklarmış. Benim neden haberim yok?''

''Söyleyecekti Ada sakin ol biz gönderdik çocuğu.'' diyen ablam baktı ki susmuyorum konuşmasına nefes almadan devam etti. ''Hadi kızım saat kaç oldu son gelinlik provana tam yarım saatin var.''

Ve günün geri kalanı ciddi ciddi koşuşturmayla geçti. Hazırladığım listeye tik atmaktan çok aldığım fazlaları yazdım. Akşam eve gelip de listeyi elime aldığım da hiç eksiğim yoktu. Tek eksik hala eve gelmeyen Tuna beydi. Ya da odaya demeliyim. Çünkü hala otel odasında kalıyoruz evimiz yapıldığı için.

Yarın kına gecem olacaktı ve bekar Ada olarak son kez ailemde kalacaktım. İçim ne kadar buruk olsa da evleneceğim adam aklıma geldikçe mutlu oluyordum. Yaşım belki Tuna'ya göre küçüktü ama ben hayatımı geçireceğim insanı bu kadar erken bulduğum için kendimle gurur duyuyordum. Şans eseriydi her şey ve ben artık şansa inanıyordum.

Odada bulunan küçük dolaptan Tuna'nın doldurduğu kahveden birini aldım. Boydan boya olan camın yanına yaslanıp caddenin ışıklarını izlerken arkamdan dolanan ellerle adeta yerimden sıçradım. Sonra o tapılası mistik koku burnuma doldu. Başımı geriye yaslayıp omzuna dayadım ve gözlerimi kapatıp kokunun ciğerlerimi ele geçirmesine izin verdim.

AŞK ŞANS İŞİDİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin