Dyan
sabah uyandığımda müzik hala çalıyordu.homurdanıp suratımı yastığıma bastırdım.şarkının bas'ı dün geceki son birayı içmemem gerektiğini söyler gibiydi.
bir ağrı kesici işe yaracayaktı zaten derslere pek önem vermiyordum.derslerim zaten iyidi o yüzden gece ne kadar partilediğimin bir önemi yok.
tam tekrar dalmışken kapım açıldı.
homurdanarak kapıya döndüğümde dudaklarını sıkıca birbirne bastırmış kapıda dikilen kardeşimi gördüm.kaşlarımı havaya kaldırdım.sabah insanı olmadığımı biliyordu.
"ne oldu ciara?"
derin bir nefes aldı ve ellerini saçlarından geçirdi sanki nasıl söyleyeceğini bilmiyormuş gibi.tamam bu sefer tüm dikkatim ondaydı çünkü hiç bir zaman söyleyeceği şeylerde tereddüt etmezdi.
"çıkar ağzındaki baklayı!" diye homurdabıp kaşlarımı çatarak oturur pozisyona geçtim.
tekrar iç çekti " birine borçlandık."
aklımdan neler yapmış olabileceğini ve kimsenin öğrenmemesi için ne kadar ödemem gerektiğini geçerken hareketlerindeki anormalliği fark ettim.
daha önce kırık bir cam olduğunda ya da biraz heyecan için bir pantolonu çaldığında hiç bu kadar gergin davranmamıştı.kaşlarımı çatıp bakışlarımı ona diktim.
"ve?"
tekrar ellerini saçlarından geçirdi."hiç bir şey sadece borcumuzun 'kime' olduğunu bilsen pek hoşuna gitmeyecek."
nefesim boğazıma takıldı.borçlanmak istemediğim bir kaç kişi vardı tabi.ama en kötüsünü düşünmeyip sadece inek çocuklardan biridir diye umdum.
"kimmiş o birisi?"
acı çekermiş gibi suratını büzdü.cevabını ertelerken sonunda sabrım taştı.
"CIARA!"
tekrar sıkıntılı bir nefes verdi ve sıkmış olduğu dişlerinin arasından zorla tısladı." tessa."
birden kaskatı kesilirken yanlış duyduğumu umuyordum.ama kız kardeşimin ifadesinden anladığım kadarıyla doğru duymuştum.
hayır! o kıza hiç bir şey borçlu değildim!
güzel r8 'ime yaptığı şeyi düşünürken bile o kadar sinirleniyordum ki bir şeyleri kırabilirdim.
ön camdaki yazının onun işi olmadığını biliyordum ama yan taraftaki yorum kesinlikle onundu.her zaman yoluma çıkıyor olması bile tepemin tasını attırıyordu.
surat ifadem daha çok kasılırke kardeşime baktım.
"bunu unut.ona hiç bir şey borçlu değiliz."
ciara'nın suratı tekrar kasılırken bana hak vermemek için kendini ne kadar kastığının farkındaydım.o da en az benim kadar tessa dan nefet ediyordu.
"abicim ona borçlanmak benim de hoşuma gitmiyor ama yaptığı şeyden sinra bir şekilde durumu eşitlememiz gerekiyor."
burnumu kırıştırdım ve ayağa kalktım.
"buna hala ben karar veriyorum.ne yapmış o küçük diva? ayakkabılarına uygun oje mi gediye etti?"
kıyafet odama girip uygun bir kaç kıyafet kaptım. ciaranın peşimden geldiğini biliyordum.kardeşim olduğu için karşısında iç çamaşırı ile dikilmekten çekinmiyordum.
"boah! dalga geçmeyi bırakır mısın?! beni bir kaç şerefsizin elinden kurtardı! o olmasaydı bana tecavüz edeceklerdi!!"
birden hareketimin ortasında donup kaldım.birisi kız kardeşime dokunmaya mı kalkışmıştı?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
behind the screen (türkçe çeviri)
RomanceTessa'nın hayatı tam anlamıyla bir kâbus.Babası içiyor ve onu dövüyor ve üvey annesi ona kötü davranıyor.Buna rağmen dışarıya her zaman mükemmel bir profil çiziyor.Ama bir gün okulun kötü çocuğu ,dyan'ın, kız kardeşine yardım ediyor ve ona göre artı...