Lawyer'lerin büyük demir kapısının önüne gelir gelmez kapılar açıldı. Gergince parmaklarımla direksiyonda ritim tutarken arabayı ön bahçeye sürdüm. Bu arada düşüncelerim tekrar dyan'a kaymıştı. Neden hala gelmemişti? Bakışlarım saate kaydı. Neredeyse gece yarısına geliyordu. Ciara'nın aramasından sonra üzerime uzun kollu bir tişört geçirip çantamı kapıp evden çıkmıştım. Ben yoldayken dyan gelirse ciara'nın beni arayacağına dair sözleşmiştik ama telefonum şu ana kadar çalmamıştı. Bu durumla nasıl baş edeceğimi bilmiyordum. çocukların nerede olduğuna dair bir ip ucumuz olsaydı en azından onları çıkar arardık ama hiçbir fikrimiz yoktu.
Elim kolum bağlı oturmayı başaramayacaktım. Şu anda bile çok huzursuzdum arabayı doğru dürüst park etmeden hızlıca indim. Çantamı son anda kapıp arabamın kapısını çarptım ve eve doğru koşmaya başladım. Koca evde sadece tek bir ışık yanıyordu. O kadar ruhsuz gözüküyordu ki daha önce fark etmediğime şaşırdım gerçi daha önce bu kadar incelemek aklıma gelmemişti. Merdivenin başına ulaşmıştım ki kapı gözleri iki çeşme olan ciara tarafından açıldı. Önümde duran kızın önceleri okuldan tanıdığım sürtükle yakından uzaktan alakası yoktu. Saçları dağınıkça toplanmıştı makyajsızdı ve üzerinde büyük ihtimalle dyan'a ait olan kocaman bir tişört ve şorttan başka bir şey yoktu. Bu halini daha çok sevmiştim tabi kızarık gözleri acı çeken surat ifadesi ve çökmüş duruşu olmasaydı. Bir şey demeden merdivenleri iki adımda çıkıp ona sıkıca sarıldım. Yüzünü boynuma gömer gömmez tekrar hıçkırmaya başladı. Kulağına sakinleştirici sözler fısıldarken yavaşça sırtını sıvazladım. Bir süre öylece dikilirken ciara ara hıçkırarak ağlamaya devam ettim. ciaranın titrediğini fark edince üzerinde sadece şort olduğunu hatırlayıp yavaşça ondan ayrıldım ve içeri adımladım.
'' geldiğin için teşekkür ederim.'' Dedi hıçkırarak. ''tabiki. Ayrıca bende endişeleniyorum ,eh bunu beraber de yapabiliriz.'' Eline uzanıp parmaklarımızı kenetledim. ''kendimize sıcak çikolata yapıp odama gitsek ve dyan'ın sesli mesaj kutusunu doldurmaya ne dersin?'' dedi titrekçe gülümsemeye çalışarak. Onaylarcasına başımı sallayıp elini sıktım. ''ama sessiz olmamız gerekiyor annem ve babam evde'' dedi elinin tersiyle burnunu silerken. Şaşkınca kaşlarımı kaldırdım. Sonra içimi bir kızgınlık kapladı.ailesi evdeydi ve oğullarının nerede olduğu konusunda endişelenmiyorlardı bile. Biraz daha düşününce haksız olmadıklarını fark ettim. dyan eminim daha önceleri de geç gelmişti ve şüphe uyandıracak bir davranışta bulunmadıysa endişelenmek akıllarına bile gelmemiştir.
Yavaşça parmak uçlarımızda ilerleyip mutfağa girdik. Ocağa süt koyup ısınmasını bekledik. Sıcak çikolataları hazırladıktan sonra tepsiyi alıp sessizce ciaranın odasın çıktık. Tepsiyi komidinin üzerine bırakıp kendimi ciaranın yatağına bıraktım.ikimiz de bir süre sessiz kaldık.kimse konuyu açmak istemiyordu bizde yalnız olmamanın tadını çıkardık. Çok çekingen bir insan olmadığımdan kendi fincanıma uzandım ve ciaraya da kendi fincanını uzattım. ''dyan telefonuna bakmıyor demek?'' dedim içeceğimden bir yudum alırken. O da bir yudum alıp başını salladı. ''hayır normalde ne zaman arasam açar. Ayrıca hemen sesli mesaj devreye giriyor ya kapattı yada çekmeyen bir yerde.'' İç çekip yorgunca gözlerini yumdu. Alt dudağımı kemirmeye başlarken ne yaptıklarını düşünmeye başladım. ''ne yaptıklarına dair bir fikrin var mı?'' dedim bir şeyler biliyor olması umuduyla.
Ama ciara'nın cevap verirken bu kadar tereddüt etmesini beklemiyordum. Bakışlarını fincanına indirirken bir yudum daha aldı. Yudumun aldıktan sonra sessiz kalmayı sürdürdü. Oturuşumu dikleştirdim. ''ciara bana neyi anlatmadın?'' yüzünü buruşturup bakışlarını kaçırdı. ''hiç.. yani bunu yıllardır yapıyorlar ve bu daha önce hiç olmadı...'' yine susup dudaklarını birbirine bastırdı. Alnımı kırıştırdım ''neyi yıllardır yapıyorlar?'' ciara derin bir nefes aldı ve gözlerini yumdu ardından yüzünü bana çevirip gözlerimin içine baktı. '' uyuşturucu satıyorlar.'' Söyledikleri tüm bildiklerimi unutmama yetmişti. Aptallar!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
behind the screen (türkçe çeviri)
RomanceTessa'nın hayatı tam anlamıyla bir kâbus.Babası içiyor ve onu dövüyor ve üvey annesi ona kötü davranıyor.Buna rağmen dışarıya her zaman mükemmel bir profil çiziyor.Ama bir gün okulun kötü çocuğu ,dyan'ın, kız kardeşine yardım ediyor ve ona göre artı...