Bölüm 15: Ödeşme

21.2K 1.5K 693
                                    

Facebook grubu linkini dış bağlantıya bırakıyorum. Katılımlarınızı rica ediyorum lütfen :)

Çekiliş kazananları bana özelden ulaşsınlar, bir kaç kişi yazdı ama eksik sanırım.

Neyse multi media için teşekkürler...

Allah'a emanet.

***

¶ Geceyi orada noktalamıştım. Caner'le olan telefon konuşmamız, Arslan'ın araya girmesiyle bitmiş ve Arslan'ın olayı güzelce izah etmesi sonrasında odama çıkıp uyumuştum.

Sabah kalktığımda zihnim boştu, yani bir Arslan klasiğidir diye geçiştirip unuttum bile. Çünkü onu söylediği şeylere anlam yükleyip, çıkarımda bulunmaya çalışmak... Eşeği eğitmekten daha zordu. Bu yüzden söylediklerini dinlemiş ''Peki, haklısın. Alışalım buna,'' deyip odama çıkmıştım.

Kahvaltı için her sabah olduğu gibi yine çardaktaydık. Annem bugün biraz durgundu, babamsa Yusuf ağayla futbol muhabbeti yapıyordu, arada Okan da konuya dahil olmaya çalışsa da, bir türlü kaale alınmıyordu.

Bugün ayın 10'ydu. Yani şirketteki stajyer alımı için mülakat günüydü. Nişan alış verişlerinden dolayı, Hamit'le sadece 2 gün çalışabilmiştik. Yüzeyselde olsa bir katkısı olmuştu tabii. Ayrıca Hamit'e de bir söz vermiştim. Şirketteki şu kızı ayarlamasında yardımcı olacaktım.

Kahvaltıdan sonra Arslan tam masadan kalkacakken ''Bende geliyorum,'' dedim. Annem gülümseyip ''Tabi kızım, git git.'' derken babamsa kaşlarını çatmış Arslan'a dönerek ''Kızıma dikkat et,'' diye ikazda bulunmuştu.

Arslan'ın peşinden arabaya bindiğimde ''Ne oldu?'' diye sordu. Unutmuştu demek ki, ''Bugün stajyerler için mülakat var ya. Bende katılacağım.''

Bir kaç saniye durakladıktan sonra ''Demek ciddisin, iyi Allah yardımcın olsun.''

Arabayı çalıştırdı ve yol boyunca radyodan açtığı müzik kanalını dinledi. Bir süre sonra reklama giren radyo kanalında ''Evet, harika bir kampanyayla karşınızdayım,'' cızırtılı sesin içinden duyulan erkek sesi, dikkati üzerine çekmişti ''Cinsel gücü arttırıcı ilacımız Türkiye'ye geldi. 1 paket alan 2.'si yarı fiyatına.''

Gözlerim irileşirken, seslice yutkundum. Arslan'sa benden fena eli ayağı birbirine dolanmıştı ve hemen kanalı değişmişti. Başka bir müzik kanalında dururken, arabada nefes sesleri duyuluyordu.

Ne lanet şeydi şu reklamlar. Ya ucuz telefon reklamları, yada şu cinselliğe yönelik ilaçlar. Hayır yani, satın aldığınızda içinden hıyar çıkmayacağını bilsem, bir ihtimal o telefonlardan alırdım.

Şirket'e tam varmadan, araban inmiştik. ''Bir şey mi oldu?'' diye sorduğumda ''Biraz yürü, beraber girdiğimizi görürlerse, torpilli olduğunu düşünürler,'' durumu açıkladıktan sonra arabayla devam etti.

Bende yavaş adımlarla şirkete girdiğimde, etraf biraz kalabalıktı. Bir sürü kişi mülakatla için gelmişti.

Kalabalığın içine doğru adımladım, aralarından birine ''Mülakat nerede yapılıyor acaba?'' diye sordum.

Bana bakıp gülümserken ''Bir alt katta,'' diye cevap verdi.

Asansörlerdeki yoğunluktan dolayı merdivenlerden inmeyi tercih ettim, görevlinin birinden sıra kartı alıp boynuma geçirdim. İçerisi oldukça kalabalıktı. Herkes elindeki not defterlerinde yazanları ezberlemeye çalışıyorlardı. Bakışlarım istemsizce kendime kaydığından baştan aşağı süzdüm. Ben bir şey getirmemiştim, bütün hazırlıklarım zihnimdeydi. Ah zekiyim işte.

Oyuncu GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin