Not: Converse reklamı yapmamak için Kurt Kobain özentisi ayakkabılar yazdım. Siz anlayın.
Medya: Foo Fighters - Learn to Fly
2020 Update: Elis'e de model buldum sonunda, hem de aklımdakine inanılmaz yakın:
"Sosyal medya olayını hiç anlamadım ben." diye şikayet etti Pınar. Ezgi omuz silkmekle yetindi, yine bir şeyler yemekle meşguldü.
"Herkes sosyal medya hakkında konuşuyor." Ezgi tekrar omuz silkti:
"Al sana paradoks: Sosyal medya hayatında olup biteni konuşmadan paylaşmanın yoluysa, neden insanlar paylaşımları hakkında tekrar konuşur?" Tunç birden atıldı:
"Bütün gün böyle şeyler hakkında mı konuşursunuz siz? Ben sevgilimle..."
"Yeter artık! O aynı zamanda arkadaşım tamam mı, sürekli yiyişmek zorunda değiliz." dedi Pınar kızgınlıkla. Bu sinir bozucu duruma hâlâ alışamamıştı. Elbette gerçekte lezbiyen falan değildiler, evren polislerinin cinsiyeti olmazdı ki! Cinsellikleri de yoktu tabii. Fakat bir yandan da Ezgi'nin bunu uydurma sebebi çok mantıklıydı:
"Bak, biliyorum küçük bir ihtimal ama, biz kızız ve zaman içinde birimizden hoşlanmaya başlayabilir. Ayrıca bazen bizim ona asıldığımızı falan da düşünebilir. Eğer baştan lezbiyen olduğumuzu söylersek yanlış anlaşılmaları önler ve çabucak görevimizi halledip ışık hızındaki bedenlerimize ve çılgın partilerimize geri dönebiliriz."
"Ben sizi yiyişirken görmedim hiç." MP-399'un mantıklı (!) yalanı yüzünden, bir süre bu saçma sorulara katlanmak zorundaydılar.
"Sen kız arkadaşlarınla yiyişirken birileri görüyor muydu?" diye sordu Ezgi.
"Göz önünde de yaptığımız oldu tabii."
"Dostum, sen öteki yaşamında gavat mıydın?"
"Bu yaşamımda çapkınım diyelim." Son laf üzerine Pınar dayanamayıp gözlerini devirdi:
"Bunu söyleyen bu çocuk. Tüm bu güçlü cinsellik dalgaları bu tatlı ve masum suratlı çocuktan yayılıyor. Sütlü çikolata reklamlarında oynayan çocuklar gibi görünüp prezervatif reklamlarındaki adamlar gibi davranıyorsun Tunç!"
"Vay be, senden böyle bir çıkış beklemezdim." dedi Tunç başını iki yana sallayıp cıkcıklayarak.
Okul açılalı iki hafta olmuştu, Tunç yalnızlıktan kurtulalı da öyle. Doğrusu, iki haftadır ne eski kız arkadaşı ne de eski can dostu aklına geliyordu. Derslerin yoğun olmasının yanı sıra, yeni edindiği arkadaşları o kadar hareketlilerdi ki, okuldayken nefes bile alamıyordu.
Bir de şu komşu kızı vardı ki... Ezgi'nin alaylı ısrarları yüzünden kızı düşünmekten kendini alamıyordu, ama öyle inatçıydı ki arkadaşına meydan okurcasına kızla hiçbir şekilde tanışmamıştı henüz. Zaten Ezgi de çoktan sıkılmış ve unutmuştu, alay edecek başka konular buluyordu. Bu sırada Tunç, bahsi geçen kızın ne adını biliyordu, ne de okulda sık görüyordu. Tabii, komşu oldukları için aynı okul servisiyle yolculuk ediyorlardı, ama bu da işe yaramıyordu. Çünkü Tunç, geç geldiği için arka taraflardaki oturakları kapamıyordu, bu yüzden kız da görüş alanına girmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evren Polisleri
Fantasy"...Peki ya ayak işleri? Dilekleri gerçekleştirmek, insanları birbirine âşık etmek, akarsuların akışını denetlemek, çılgın rüyalar görmenizi sağlamak, demir eksikliği olan çocukları sıva yemeye yöneltmek, çok sevdiğiniz yazarın aklına kuvvet verip h...