GsP-512: Elis'in resim yeteneğinin arkasındaki minnoş polis.
Aradan bir günden az süre geçmişti. MP-399 ise yeni elde edebildiği kısa süreli tatilin tadını çıkarıyordu. Bağımsız ise zaten birkaç gündür tatile alışmıştı. Görevlerine iade edilmelerine kısa bir süre kaldığına göre şimdilik Evren Otel'de biraz eğlenmenin sakıncası yoktu.
Elbette, KG-10 derhal mahkemeye çıkarılmıştı ve kaçmaya çalıştığı için bir bakıma bilerek suç işlediğini de kanıtlamıştı. Birkaç gün sonra görevden resmi olarak ihraç edilir ve Tanrı'nın yanına gönderilirdi muhtemelen. Evren polisleri için işler böyle hızlı işlerdi işte, belki kusurları vardı adalet sistemlerinin fakat asla suçlu birine tolerans göstermezlerdi. Hafif sayılabilecek suçların bile cezası vardı ve ceza indirimi gibi saçmalıklarla da uğraşmazlardı.
"Teşekkür ederim," dedi Bağımsız birden arkadaşına dönüp. Yüzü içten bir gülümsemeyle aydınlanmıştı. MP-399 da aynı şekilde gülümseyerek cevap verdi:
"Tam olarak ne için teşekkür ettiğini anlamasam da rica ederim."
"Bizi bu saçmalıktan kurtardığın için. Senin bu kadar planlı hareket edebileceğini düşünmezdim açıkçası..." MP-399 onun sözünü kesti:
"Planlı falan sayılmazdı. Aslında kabul ediyorum, birazcık planlıydı ama senin anlayacağın türde bir planlılık değildi. Zaten biliyorsun, işler hiç de beklediğim gibi gitmedi. Mührün yırtılacağını düşünmüştüm ve kendimi daha büyük belalara hazırlıyordum ki benim adıma her şey çok daha pürüzsüz gelişti. Aynısını Tunç ve Elis için söyleyemeyeceğim tabii," dedi yarı sevinçli, yarı hüzünlü bir ifadeyle. Bağımsız da burukça iç çekti:
"Mühürlendiler yani, öyle mi? Ne kadar saçma! Şimdi başkalarına âşık olamayacaklar ve ayrıldılar." Müzik polisi kaşlarını çattı:
"Sahiden, haksızlık bu! XY-72262'nin anlattığına göre tam olarak ayrılmamışlar bile! Tunç, Elis'e hakaret etmiş ve Elis de hiçbir karşılık vermeden gitmiş!" Sinirle şakaklarını ovuşturdu. Bağımsız ise hiçbir şey anlamamıştı:
"İyi de o zaman ayrılmış sayılırlar mı?"
"Anladığın türden, sözlü bir ayrılık gerekmiyor bu tip mühürler için. İlişkinin yara alması yetiyor." Bağımsız, tek kaşını kaldırdı:
"Yara almak derken?" MP-399, birkaç saniye kafasını kaşıyıp düşünüyormuş gibi yaptı ve açıklayacaklarını kafasında toparlayabildiği zaman arkadaşına döndü:
"Bir dönüm noktası gibi düşün. Çiftler henüz sözlü bir ayrılık kararı almamışlardır ama zaten ilişki bitmiştir. Mesela eşinden ilk defa dayak yiyen bir kadının içinde bulunduğu durum gibi, belki hemen ayrılmaz ama bir daha o adama aynı gözle de bakamaz. Anladın mı?" Bağımsız, kafasını aşağı yukarı sallamaktan başka bir şey yapmadı. Bu benzetmeye şaşırmıştı, Tunç ne yapmış olabilirdi ki?
"Ne oldu ki o kadar ciddi," diye sordu merakla. MP-399 gözlerini devirdi:
"Elis, Tunç'a Burak'la barışmasını istediğini söylemiş. Tunç da delirmiş tabii ki."
"Çok salakça," diyerek gözlerini devirdi Bağımsız. "Zaten eninde sonunda Burak'la barışacağının farkında değil mi bu çocuk?" MP-399, dudak büküp omuz silkti:
"Bence içten içe biliyor, zaten o yüzden Elis'e kızdı. Eninde sonunda Burak'ı dinleyip olayın öteki boyutunu öğreneceğini kendi de biliyor. Sabredemeyeceğini de biliyor. Ayrıca Elif'i hiçbir zaman kalpten sevmediğini de biliyor. Sadece Elis'in bunları dillendirmesi onu kızdırdı çünkü şu an inkar aşamasında."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evren Polisleri
Fantasy"...Peki ya ayak işleri? Dilekleri gerçekleştirmek, insanları birbirine âşık etmek, akarsuların akışını denetlemek, çılgın rüyalar görmenizi sağlamak, demir eksikliği olan çocukları sıva yemeye yöneltmek, çok sevdiğiniz yazarın aklına kuvvet verip h...