Seks polisleri, evren polisleri içindeki en kalabalık grup çünkü herkesin bir seks polisi var. Kalabalık oldukları için adlandırılışları farklı ve bu adlandırılışların anlamı var.
XX-: Erkeklerden hoşlananlar
XY-: Kadınlardan hoşlananlar
X-: Aseksüeller
YY-: Aşırı vahşi cinsel dürtüleri olan erkekler. Cinselliği farklı boyutlarda yaşayan, fazla dominant erkekler. Ör: sadist, mazoşist, tecavüzcü, insan ticareti yapanlar vs.
XXX-: Nemfomanyak kadınlar
XXY-: Biseksüeller"Nasılsın Tunç," dedi Elis, sesinde sevimli bir ifadeyle.
"İyiyim," diye cevap verdi erkek arkadaşı dudakları istemsizce yana kıvrılırken. Telefonun öbür ucundaki, onun bu salak sırıtışını göremediği için minnettardı Tunç.
"Ben de iyiyim." Çocuk, hafifçe öksürüp boğazını temizledi:
"Bahçeye çıkalım mı? Hem bugün esinti de yok."
"Tamam, iniyorum beş dakikaya," diye cevapladığında Elis, Tunç hızla veda edip üzerine giyebileceği bir şeyler aramaya başladı. Sonunda vazgeçip okula giydiği kıyafetleri giyiverdi ve alel acele evinden çıktı.
O evden çıkar çıkmaz aşk polisiyle müzik polisi eve giriverdiler. Aşk polisi mecburen kendi tozdan bedeninde kalırken müzik polisi insan bedenine geçiş yaptı.
Bağımsız'la hâlâ konuşmuyordu, çok kızgındı. Yasak olmasına rağmen yanında AP-203 vardı, yardım etmek için ısrar etmişti; arkadaşını yalnız bırakmaya gönlü razı olmuyordu. Diğer evren polislerine çaktırmadan Tunç'un evine girmişlerdi, gören birkaç kişi ise zaten ispiyonculardan değildi.
Tunç'un odasını karıştırmaya karar vermişti MP-399. Çocuğun zaaflarını az çok biliyordu fakat daha ayrıntılı bir araştırmaya ihtiyacı vardı. AP-203, çocuğu müzik polisinden daha uzun zamandır tanıyordu ve birlikte birkaç plan yapmışlardı.
Öncelikle salondaki dolaptan başlamaya karar verdiler. O dolap viskilerle doluydu ve Tunç, arka taraflara, şişelerin arasına bir şeyler saklamış olabilirdi.
MP-399, viski şişelerini teker teker dolaptan çıkardıktan sonra bomboş kalan dolaba hayal kırıklığıyla baktı. Hiçbir şey yoktu!
Derin bir nefes aldı, o kadar da büyük bir sorun sayılmazdı. Sonuçta viski dolabını sadece Tunç kullanmıyordu ki, babası da kullanıyordu. Babasının rahatlıkla erişebildiği bu yere gizlice aldığı eşyaları saklayacak değildi ya!
Tekrar düşündü ve ihtimalin düşük olduğu yerleri es geçip direkt Tunç'un odasına geçti. Dolaplarını ve çekmecelerini karıştırarak işe başladı fakat onlardan pek de çılgın bir sır çıkarabileceğini düşünmüyordu. Sadece Tunç'un kıyafetleri, birkaç eski plak, hediyelik eşyalar, gezdiği ülkelerden hatıra olsun diye aldığı ıvır zıvır ve hayranlık beslediği birkaç rock müzik grubunun albümleri vardı.
Chris de Burgh'un kasetini görünce bir an duraksayıp kasede sevgiyle baktı. Bu adam, müzik polisinin ilgilendikleri arasında en sevdiklerindendi. Harika bir müzisyen olmanın yanı sıra yaratıcıydı da, hikâye anlatıcılığıyla müzisyenliği birleştirip insanın ruhunu dinlendiren şarkılara imza atmıştı.
Müzik polisi birden silkinip kendi kendine söylendi. Asıl amacı unutacak kadar vakti yoktu, duygusallaşacak vakti ise hiç yoktu. Çekmeceden de bir halt çıkmamıştı zaten!
"Neden yatağın altına bakmıyorsun," diye sordu AP-203. "Tunç, yatağının altına bir sürü şey saklar."
"Çok saçma değil mi," diye sordu MP-399 yüzünü buruşturarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evren Polisleri
Fantasía"...Peki ya ayak işleri? Dilekleri gerçekleştirmek, insanları birbirine âşık etmek, akarsuların akışını denetlemek, çılgın rüyalar görmenizi sağlamak, demir eksikliği olan çocukları sıva yemeye yöneltmek, çok sevdiğiniz yazarın aklına kuvvet verip h...