Medyada Elton John - Nikita
Bence çok güzel şarkı diye koydum bölümle alakası yok. Bu arada bana Allah aşkına fikir verin sevgili arkadaşlarım, bu kitabın daha çok okunmasını sağlamak için ne yapabilirim?"Acaba aşk polislerinden yardım mı alsak?" diye sordu MP-399. Sabırsızlanmaya başlamıştı. İnsanların kendi iradesiyle âşık olması çok zaman alıyordu, aşk polislerinin kullandığı, şok etkisi yaratan, aniden aşık eden teknik uygulanırsa her şey hızlıca çözülürdü. Bağımsız ise daha sabırlıydı ve olaya farklı açıdan yaklaşıyordu.
"Aşk polislerinin yarattığı yapay aşk pek de sağlam olmaz. Her ne kadar Elis'i uzun süre gözlemlesek de bizi şaşırtıp dilekteki kriterlere uymayan biri çıkabilir. O zaman Tunç boşuna platonik olmuş olur. Geçen sefer ne olduğunu öğrendikten sonra bir daha aşk polislerine bulaştırmak istemiyorum çocuğu." dedi. Bu konuda haklıydı işte.
AP-203, onlara Elif ve Tunç'un ilişkilerinden bahsetmişti. Başta iki iyi arkadaşken Elif, Tunç'un güzel bir oğlan olduğunu fark etmeye başlamıştı. Oysa Tunç'un ona en ufak bir ilgisi bile yoktu. Bir yandan da Burak, Elif'e karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştı fakat kızın Tunç'a ilgisini gördükçe çıldırıyordu ve kıza ters davranıyordu. İyi bile anlaşamıyorlardı bu yüzden.
AP-203, iki ilişkiden birini seçmek zorundaydı. Doğrusu, Elif'in hisleri yönünde hareket etmenin mantıklı olmayacağı belliydi, kız Tunç'tan sadece sevimli olduğu için hoşlanmıştı. Burak ise Elif'i uzun zamandır uzaktan izliyordu. Yine de aşk polisinin umrunda değildi. O, Tunç ve Elif'i birbirine yakıştırıyordu ve istediğini yapacaktı.
Hesaba katmadığı şey ise, Tunç'un kolay âşık olabilecek biri olmadığıydı. Tunç o zamana kadar çıktığı kızların hiçbirine karşı özel şeyler hissetmemiş, sadece güzel ve kafa dengi kızlarla, hoş vakit geçirmek için sevgili olmuştu. Küçük dozda aldığı aşktan aşırı etkilenmesi bu yüzdendi.
Fakat yaratılan bu yapay aşk, elbette sağlıklı olmayacaktı. Çünkü iyi bir eşleştirme değildi bu, yüzeysel uyuma bakmıştı AP-203. Zaten çok başarılı bir aşk polisi değildi, dram yaratmayı seven polislerden de değildi. Tunç güzel bir oğlandı, Elif hoş bir kızdı, boyları uygundu, ortak hobileri vardı ve tüm bunların yeterli olacağını sanmıştı. Oysa bu iki insanın kişilikleri, birlikte uyum içinde ilişki sürdürmeye el vermiyordu. Ayrıca aralarında şiddetli bir çekim de yoktu.
Elif ise başta hoşlanır gibi olduğu Tunç'un, kanını kaynatmadığını kısa sürede anladı. Bu sefer de kaçınılmaz olarak Burak'a ilgi duymaya başlamıştı. Başta iyi anlaşamamaları arada bir gerilim yaratmış, birbirlerine çekilmeye başlamışlardı çoktan. Dünyaya bakışları arasında benzerlikler vardı, ortak yönleri çoktu ve birbirlerini anlıyorlardı. Yüzeysel bir ortaklık değildi bu. Müzik zevkleri farklıydı mesela. Ayrıca Elif Burak'tan daha uzun boyluydu ve Burak da Elif için fazla yakışıklıydı doğrusu. AP-203'ün öngöreceği türden bir ilişki değildi bu yüzden.
MP-399 ve Bağımsız, içten içe kızmışlardı ona. Ahbap oldukları için çok sert eleştiremiyorlardı fakat işini iyi yapamadığı ortadaydı. Elbette Bağımsız gibi branş değiştirmesi beklenmiyordu ondan ama en azından kendi görevini düzgün yapmak için çaba gösterebilirdi. Çünkü binlerce yıldır aynı hataları tekrarlıyordu ve milyonlarca çifti mutsuz, doyum sağlamayan ilişkilerle oyalamış, sonunda hüsrana uğramalarına sebep olmuştu. Art niyetli, kendi eğlencesi için dram yaratan aşk polisleri bile daha iyiydi; en azından onlar sayesinde kavuşamayan âşıklar hakkında destanlar yazılmış, platonik aşkın acımasız doğası sanata malzeme olmuştu. Onlar sayesinde, yıllarca kavuşamayıp sonunda birbirlerini bulunca çılgınca sevişen genç âşıklar olmuştu tarihte. Fakat iyi niyetli AP-203'ün ayrıntılı düşünülmemiş, aptalca işleri gerçekten hiçbir halta yaramıyordu. Dünyaya da bir katkısı yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evren Polisleri
Fantasia"...Peki ya ayak işleri? Dilekleri gerçekleştirmek, insanları birbirine âşık etmek, akarsuların akışını denetlemek, çılgın rüyalar görmenizi sağlamak, demir eksikliği olan çocukları sıva yemeye yöneltmek, çok sevdiğiniz yazarın aklına kuvvet verip h...