PUSATBahadır'ın evinin önüne geldim ve kapıyı çaldım. "Hayırdır beni görmeden uyuyamıyor musun artık?" dedi, Bahadır sırıtarak her şeyi alaya alıyordu.
"Ne saçmalıyorsun lan sen zaten sinirliyim, senden çıkarmayım istersen!" yumruğumu sıktım, anlaşılan canı fena dayak istiyordu!
"Yine ne oldu acaba?" dedi.
"Emily ve Beren ev tutmuşlar." dedim saçlarımı çekiştirerek bir anda sinirlenmişti. Şaşkınlıkla baktım.
"Ne, ne demek ev tutmuşlar. Savaş Uluhan gibi bir bela varken, nasıl izin verirsin?" dedİ Bahadır sinirle. Ona ne oluyordu da bana hesap soruyordu.
"Ne bağırıyorsun lan ben izin verir miyim? Babam denecek o adam izin vermiş. Evi yıktım."dedim sinirden yerimde duramıyordum. "
"Neredeymiş evleri hadi gidelim benim gözüme uyku girmez şimdi." dedi şaşkınca ona baktım.
"Anlamadım sana ne oluyor lan?" dedim.
"Ne demek sana ne oluyor benim de k-kardeşim sayılırlar." dedi kafamı olumlu anlamda salladım.
***
EMİLY
"Savaş Bey sizin ne işiniz var burada?"dedim, şaşkınlıktan gözlerim büyümüştü. Bu adam bizi takip falan mı ediyordu?
"Yeni komşularımla tanışmak istedim. dedi dudakları yukarı kıvrılmıştı.
"Ne siz burada mı oturuyorsunuz?" dedim inanamayarak bu kadarı da fazlaydı. Zaten olayların büyümesinin nedeni onun varlığıydı. Pusat hatasını görmezden geliyordu. Tek derdi Savaş Bey olmuştu. Bu durum beni de zorluyordu.
"Pek sayılmaz burası benim ilk kazandığım para ile aldığım evdi. Satmaya kıyamadığım için arada sırada buraya gelirim." dedi. Bu kadar tesadüf olmamalıydı.
"Nereden anladınız burada bizim oturduğumuzu?" dedim ne düşüneceğimi şaşırmıştım.
"Sizi gördüm ve hayırlı olsun diyeyim dedim,rahatsız oldunuz herhalde." dedi. Pusat yüzünden adama kötü davranıyordum. Adamın bir kötülüğünü görmemiştim.
"Hayır yanlış anladınız, sadece şaşırdım. Buyurun lütfen geçen günki olaydan dolayı da çok üzgünüm aslında." dedim içeri davet ederek. Savaş Bey içeri geçtiğinde Beren tarafından durduruldum. Elbetteki bana kızıyordu. Onu eve davet etmemden hoşnut değildi.
"Ne yapıyorsun sen saat akşam sekiz oldu, bu adamı içeri davet etmekte nedir?" dedi sinirli bir şekilde.
"Daha iki gün önce abin adamı öldüresiye dövdü. Kapıya kadar gelmiş,ne yapsaydım?" dedim kolumu kurtarıp içeriye geçmiştim. Beren beni anlamalıydı. Adam patronumdu ve bunu haketmemişti.
"Ne içersiniz Savaş Bey?" dedi Beren anlaşılan bana hak vermişti.
"Kahvenizi içerim, Beren Hanım." dedi Savaş Bey Beren söylenerek içeriye gitti.
"Eviniz çok güzelmiş." dedi Savaş Bey.
"Teşekkür ederiz." diyebildim, içimde bir korku vardı.
"Neyse ben artık kalkayım,yarın sabah giderken seni evden alırım." dedi, Savaş Bey öylece kaldım. Hiç gerek yoktu.
"Gerek yok ben kendim gelebilirim." dedim.
"İtiraz yok aynı yere gidiyoruz, sonuçta iyi geceler." deyip evden çıktı.
"Al işte yüz verirsen böyle tepene çıkar,abim bu adamı görürse burada neler olur tahmin edebiliyor musun?" dedi haklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.U.S.A.T
Teen Fiction-Benim hesabımdan ablam tarafından yazılmış olan hikâyedir- Her şey Amerikalı Emily'in ülkesinden Türkiye'ye gelmesiyle kendisini büyük bir aşk hikâyesinin içinde bulmasıyla başlar.. © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YA...