HİKÂYE BENİM HESABIMDAN YAYIMLANMIŞ OLUP KURGUSU VE YAZIMI TAMAMEN ABLAM HİLAL'E AİTTİR.BÖLÜM SONUNDAKİ KÜÇÜK AÇIKLAMAYI OKUMANIZI ÖNERİRİM.
İYİ OKUMALAR DİLERİZ!❤️
''Günlerdir dil döküyorum Emily, lütfen kabul et artık.''
''Beren ısrar etme lütfen, hem ben tanımadığım bilmediğim bir ülkede nasıl yaşarım?'' dedim sıkıntıyla iç çekerek.
''Asıl ben Amerika'dan gidince tek başına kalacaksın, en son aileni kaybettiğinde çok zor toparlandığını biliyoruz. Burada hiç akraban da yok ne yapacaksın tek başına?''
''Beni düşündüğünün farkındayım, sen olmasaydın nasıl atlatabilirdim inan bilmiyorum.''dedim. Çok haklıydı. Ailemi kaybettikten sonra hiç iyi zamanlar geçirmemiştim. Günlerce eve kapanmış , yemeden içmeden kesilmiştim. Şu an çok kararsızdım. Annem ve babam tek çocuktu. O yüzden geride kalan yakın bir akrabam yoktu. Tek arkadaşım Berendi. Ailemin ölümünden sonra yanımda tek kalan o olmuştu.
GEÇMİŞ
Beren'le birlikte gülüşerek okuldan çıktığımızda her zamanki gittiğimiz kafeye oturduk. Yemekleri sipariş verdiğimizde Beren bana döndü.
''Ah şu bizim okuldaki Kevin değil mi? Çok yakışıklı şu kaslara bak.'' dedi Beren ağzının suyunu akıtırken, gülerek cevap verdim.
''Yanına bir kız oturdu, öptü mü onu?'' dedim gözlerimi büyüterek. Beren hemen arkasına baktı, yüzü düşerek önüne döndü.
''Bu çirkin kızla mı çıkıyor, yazık Kevin'a'' dedi bozularak. Büyük bir kahkaha attım. Beren çok eğlenceli biriydi.
''Az önce çok yakışıklıydı Beren.'' dediğimde bana ters bir bakış attı. İstemediği durumlarda hep bunu yapardı. Telefonum çaldığında çantamdan telefonumu çıkardım, bilinmeyen bir numaraydı içim sıkılmıştı bir anda neden olduğunu anlayamadım.
''Alo?''
'''Jessica ve Eddie Mayor'un yakını mısınız?''
''Evet kızlarıyım, bir sorun mu var?'' dedim çatallaşan sesimle.
''Az önce bir trafik kazası geçirdiler, şu an yoğun bakımdalar.'' dediğinde gözlerimden iki damla yaş süzüldü. Bu nasıl olurdu daha beş dakika önce konuşmuştum onlarla lütfen doğru olmasın dedim içimden. Ellerim buz gibi olmuştu. Ben onları kaybedersem ne yapardım ? Kime ailem diyebilirdim ?
''Ne oldu, Emily cevap ver!'' Beren'e baktığımda endişeli gözlerle bana bakıyordu.
''B-babam ve annem kaza geçirmiş.'' dedim zorlukla çıkan sesimle. Beren hemen kalktı ve beni kolumdan tutup kaldırdı, sürekli bir şey olmayacağını ve sakin kalmamı söylüyordu. İçimde çok kötü bir his vardı. Ağlamam hıçkırıklara dönüşmüştü. Hatta ufak çaplı bir kriz geçiriyordum.
Hastaneye yoğun bakım odasına geldiğimizde, yaşlı bir doktor yanıma geldi. ''Yakınları mısınız?'' diye sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım. ''Maalesef ikisini de kaybettik.'' dedi ve hızlı adımla yanımızdan uzaklaştı.Tek bir cümle de benim hayatım kararmıştı. Büyük bir hıçkırık koptu boğazımdan, ağlıyordum.
''Hayır! Onlar beni bırakamaz, yalan söylüyorsunuz!'' dediğimde yere yığıldım, onlar olmadan ne yapacaktım bu ülkede? Yavaşça gözlerim kararmaya başladı, 'hayır' diye sayıklıyordum gözlerim kapanırken...
GÜNÜMÜZ
Eski anılarım aklıma gelince gözümden bir damla yaş süzülmüştü. Beren hemen yanıma gelip bana sarıldı. O giderse ben ne yapacaktım? Üzüntüyle Beren'e baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.U.S.A.T
Teen Fiction-Benim hesabımdan ablam tarafından yazılmış olan hikâyedir- Her şey Amerikalı Emily'in ülkesinden Türkiye'ye gelmesiyle kendisini büyük bir aşk hikâyesinin içinde bulmasıyla başlar.. © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YA...