En sondaki bilgilendirme kısmını da lütfen okuyalım.
Nihayet kendine gelmişti. Onsuz geçen günlerin acısı içim de derin yaralar açmıştı. Doktorlar içeri de son kontrollerini yapıyorlardı. Uyanalı iki gün olmuştu. O hayata geri döndüğün de bayram havası esmişti. Oğlumuzu ilk kez kucağımıza bugün alacaktık. Yeni yeni toparlanmıştı. Doktor dışarı çıkıp benimle konuşmak istediğini söylemişti.Odasına giderken onu takip ettim. Umarım kötü bir şey yoktur diye dua etmeye başladım.
''Pusat Bey oturun lütfen.''
''Ne oluyor lütfen açık konuşun. Karım iyi değil mi?''
''Emily Hanımın durumu gayet iyi çok şanslısınız. Karınızın uyanması bir mucizeydi. Sorun bundan sonra neler yapmanız gerektiği.''
''Ne gerekiyorsa yaparım. Yeter ki o iyi olsun.''
''Yazacağım ilaçları bir ay düzenli kullansın. Bir ay sonra randevuya gelin lütfen. Vitamin ve süt ürünleri yemeli. Bebek için düzenli beslenmeli.''
''Tamam teşekkür ederim size.'' dedim. Daha sonra karımı görmek için odaya gittim.Beni görünce gülümsedi.
''Aşkım oğlumuzu görmek istiyorum artık hala getirmediler.''dedi sıkıntıyla.
''Konuştum ben güzelim iki dakika için de oğlumuz burada olur.''dedim. Yanına oturup alnına öpücüğümü bıraktım. Sıkıca sarıldım. Onsuz günlerimin acısını çıkarmak istemiştim.
''Pusat korkma artık ben iyiyim.''
''Biliyorum ama seni göremediğim her an korku oluyor içim de.''
''Uyuyamıyorsun bile yorgun görünüyorsun. Lütfen ben buradayım uyu biraz.''
''Oğlumuzu görelim sonra bakarım.''
''Tamam yanım da uyu o zaman hem böylelikle bir yere de kaçamam.''dedi gülümseyerek.
''İyi fikirmiş.''dedim. Kapı açılmıştı. Hemşire beyaz örtüyle sarılı oğlumuzu getirip annesinin kucağına verdi. Emily çok duygulanmıştı. Göz yaşları birer birer süzülmüştü.Hemşire bizi yalnız bırakıp oda dan çıktı.
''Pusat bu çok küçük.''
''Gözleri aynı senin gibi nehir gibi.''
''Dudakları bakışları da aynı babası ne yapacağım ben sizinle hangi birinizi koruyacağım.''dedi. Sırıttım.
''Oğlum babası gibi herkes peşinden koşacak.''
''Sinir şey.''dedi sinirle.
''Kıskanç karım benim.''dedim. saçlarını okşayarak kulağının arkasına sıkıştırdım.
''Bana diyene bakın asıl sensin kıskanç.''
''Bana bakan bir dişi sinek görsen sinirden kızarıyorsun bilmiyoruz sanki.''dedim. Yakalanmış gibi kızardı. Bu da haklı olduğumun kanıtıydı.
''Oğlum ne diyor bu baba '' dedi şikayet ederek.
''Doğru söylüyorum.''
''Pusat biz isim düşünmedik.''
''Sen ne istersen onu koyabiliriz.''
''Aşkım benim çok beğendiğim bir model var.''
''An-anlamadım ''dedim sinirle.
''Oğlumuza o ismi vermek istiyorum. Çok da yakışıklı hem.''
''Kim-kimmiş ? ''
''Nick işte hani şu Berenle fotoğraflarına bakıyorduk ya sen bizi yakalamıştın.''o gün aklıma gelince sinirlenmiştim. Emily'nin bize geldiği ilk zamanlar da böyle bir olay yaşamıştık. O an onu o kadar çok kıskanmıştım ki Beren'in telefonunu duvarla bir bütün haline getirmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.U.S.A.T
Fiksi Remaja-Benim hesabımdan ablam tarafından yazılmış olan hikâyedir- Her şey Amerikalı Emily'in ülkesinden Türkiye'ye gelmesiyle kendisini büyük bir aşk hikâyesinin içinde bulmasıyla başlar.. © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YA...