BAHADIR
Kollarımda uzanan minik sevgilime baktım.O kadar tatlı o kadar masumdu ki içime sokasım geliyordu.Bir o kadar da inatçı tabi beni ömrüm boyunca çok uğraştıracak ama ben onunla her şeye razıydım.Onsuz geçen yıllarım da çektiğim acılar ancak onunlayken sarılıyordu sanki.Huzursuzca yerinden kıpırdandı.
''Güzelim ne oldu huzursuz gibisin ''dedim yüzünü avuçlarıma alarak
''İçimde bir korku var kötü bir şey olacak sanki ''dedi
''Sen içini bunlarla bulandırma hiç bir şey olmayacak ne sana ne de bebeğimize bir şey olmasına izin vermem ''dedim alnından öperek dudakları yukarı kıvrıldı.
''Hey ben seni henüz affetmedim ama ''dedi bilmiş bir edayla
''Öyle mi küçük hanım ben size kendimi affettriyim o zaman ''deyip kucakladım
''Bahadır bırak ne yapıyorsun ''dedi kucağımda debelenirken
''Seni özledim güzelim ''dedim dudaklarımı onunkine sürterken
''Bahadır hayır yaramazlık yok bak hem ben eve geç kaldım abim arar ''dedi o böyle isyan ederken çoktan odaya getirip yatağa yatırdım.Ve öpmeye devam ettim.
''B-Bahadır dursana ''dedi kafamı kaldırıp gözlerine baktığımda tutkuyu gördüm.Ama inatçı bu kadar kolay kabullenmesini beklemek saçma olurdu zaten.Boynunu öpmeye devam ettim en sonunda kabullenecekti biliyordum.Birden telefon çalmaya başladı.O anki dalgınlığımdan yararlanıp beni itekledi ve hızla odadan çıktı.
''Tam zamanıydı sanki ''dedim isyan ederek
''Bu kadar kolay değil Bahadır bey ''dedi sırıtarak telefonunu eline alıp kimin aradığına baktı ve bir anda yüzü düştü.
''Kim arıyor ''dedim
''Abim kesin kızacak of ''dedi ve telefonu açtı.Bir süre dinledi.
''Hayır abi Emily yanımda değil yemin ederim ''dedi beren telaşla bir den gözlerinden yaşlar akmaya başladı.
''Nasıl olur ne demek eşyalarını toplamış bana hiç bir şey söylemedi ki ''dedi Beren hıçkırıkları yükselmişti.
''Bul onu o buraları bilmez ki ben de arıyorum şimdi haber alırsam ararım ''dedi Beren ve kapattı.Gidip hızlıca sarıldım.
''Neler oluyor güzelim ağlama ''dedim
''Emily bir not bırakmış ve eşyalarını toplayıp gitmiş.Beni bulamayacağın bir yere gidiyorum falan yazmış ben onsuz ne yaparım Bahadır ''dedi hıçkırıklarının arasından.
''Belli ki bir şeye kızmış üzülme sen onu bulucağız ''dedim sakinleştirmeye çalışarak bir kaç kez telefonunu alıp aradı ve üzgünce yere bıraktı.
''Kapalı of çıldıracağım ya yok işte nerede bulacağız o nereye gider ''dedi telaşla.
''Lütfen güzelim sakin olmalısın.Kendini düşünmüyorsan bebeğimizi düşün ''dedim
''Hadi gidelim bir yerlere bakalım duramam ben böyle ''dedi kalkarak
''Tamam üzerine bir şey al ama hasta olma ''diyebildim.
PUSAT
Saatlerdir her yerde onu arıyordum.Yok yer yarıldı içine girdi sanki.En son korumalara sordum.Onlar bir valizle gittiklerini söylediler.Bindiği taksiyi bulup bıraktığı yere geldim sokak sokak aradım.Hiç bir yer de yok tüm adamlarım Emilyi arıyordu.Çıldırmak üzereydim. Saat gecenin 5'i sabah olmak üzere bu kız bu saatte tek başına ne yapar düşünmekten başıma ağrılar girmişti.Neden bana bu kadar kızmıştı.Bir türlü kafamı toplayamadım.En son Berenin yanına eve gittim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.U.S.A.T
Teen Fiction-Benim hesabımdan ablam tarafından yazılmış olan hikâyedir- Her şey Amerikalı Emily'in ülkesinden Türkiye'ye gelmesiyle kendisini büyük bir aşk hikâyesinin içinde bulmasıyla başlar.. © TÜM HAKLARI ŞAHSIMA AİTTİR. HERHÂNGİ BİR KOPYALANMA DURUMUNDA YA...