Jenny'nin her zamanki gibi tepsiyi masama koymasıyla sese uyandım.Sessiz olmaya çalışmıştı ama yine de uyanmıştım.Yorgun bir şekilde doğrulup yatağa oturdum ve derin bir iç çektim.Vücudum hala çok acıyordu ve tamamen oturmakta güçlük çektiğimi farkedince tekrar uzandım.
''Günaydın.İyi uyudun mu?'' her zamanki gibi neşeli bir şekilde söyledi.
Biraz kayıp ona baktım.
''Dün gece tecavüze uğradığımı göze alırsak, evet.Genel olarak, hayır.'' Battaniyeyi kafama çektim.
Bunu onu söylemeyi düşünmemiştim ama zaten durumu biliyordu.Sadece kırmızı kafaya olan sinirimi bir türlü bastıramıyordum.Bana bunu nasıl yapar? En kötü kısımsa işi bittikten sonra bir anda sevgi göstermeye başlamasıydı.Beni kucağına aldığında zaten kendim gitmek istememiştim.Bana bunu yaptıysa taşısın! Pislik. Odamda uyandığım zaman -evet benim odam demeye alıştım- temiz kıyafetler olduğunu görüp üstümü değiştirmiştim.
''Sanırım o kötü hissediyor.Çünkü sana düzgün bir kahvaltı hazırlamamı söyledi ve bu notu verdi.''
Gözüm kahvaltı dediği kocaman tepsiye kaydığında sinirden gülmeye başladım.Normalde kahvaltılarım böyle olmazdı.Ne şimdi? Birden bire benim için kötü hissetmeye mi başladı? Tabi ki kötü hissetmeli, ama hissedeceğini düşünmemiştim.Zaten yapacağını yapmıştı ve üzgün olması hiçbir şeyi değiştirmezdi.
''Ayrıca ağrı kesiciler de var.Yine getirmemi söyledi.'' Ben bir şey söylemeyince gitmek üzereyken tekrar bana döndü. ''Sana komik geleceğini biliyorum ama ondan nefret etme.Jiyong oppa nazik olabilir.Sadece insanlara zayıf yönlerini göstermekle ilgili sorunları var.''
Ona oppa dediğinde gözlerim büyüdü.Niye oppa dedi? Onun çalışanı değil mi?
''Bu ani sevgi de nereden çıktı?'' memnuniyetsiz bir şekilde söyledim.
''Sana daha önce söylemiştim.Oppa ve ben yakınızdır ama ben burada çalıştığım için kurallara uyarım.Yani bana güven, ne söylediğimi farkındayım.O tanıştığım en iyi insanlardan biri.'' Gülümseyerek cevap verdi.
Yalan söylemiyordu ya da kırmızı kafa bunu söylemesini istediği için söylemiyordu.Samimi olduğu çok belliydi.Bana yaptığı şeylerden sonra iyi biri olduğuna inanamazdım.Jenny odayı terkettikten sonra bıraktığı koca tepsiye baktım.Gerçekten, eğer onu bilmesem suçlu hissettiğini düşünebilirdim.Çok acıkmıştım o yüzden hemen tepsiye yöneldim.Ayrıca ağrı beni mahvettiği için ilaçları da almak istiyordum.Kahvaltımı ederken Jenny'nin bıraktığı nota baktım.
Günaydın, iyi misin? Ağrı kesicileri al.
Ayrıca öğleden sonra yanımda biriyle geleceğim, lütfen yaygara koparma.
Cidden umursuyor gibi yapmasına dayanamıyorum.Ama beni geren şey biriyle geleceğini söylemesiydi.Buraya kim gelir ki? Tamamen ona ait olana kadar TOP beni görmek istemez, Daesung'u da getirmez zaten.Aniden dank etti.Kimi getireceği açıktı.Sürekli bahsedip durdukları dövmeyi yaptıracak.Ama ben uysal davranana kadar yaptırmayacağını söylemişti.Bu ne saçma bir durum ya? Çok güzel, bana dövmeyi yaptırdıktan sonra bu olaylardan kaçmam imkansızlaşacak.Belki de bu yüzden şimdi yaptırmak istiyordur.Kaçmak için hiç imkanım kalmaz.O iki dövmeyi yaptırdığım anda polis beni BIGBANG üyesi olarak tanımlar.Tekrar iç çektim.Cidden beni tutmak istiyor.Böyle bir hayatın yaşamaya değip değmeyeceğini bile bilmiyordum.Ben bir tutsaktım.Bir oyuncak.
Bir köle.
Ama ölmek istemiyordum çünkü dışarı çıkmama izin verirse polise gidip her şeyi anlatma şansım olabilirdi.İstediklerini yapmamın imkanı yoktu.O yüzden bu olasılık olduğu sürece bu şekilde yaşamam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim.
FanficSeungri bir şirkette pazarlama asistanı olarak çalışan, işini seven biridir.Geçmişi nedeniyle sokak çetelerinden nefret eder.Ama bir tesadüf nedeniyle en acımasız çetenin üyelerinden biri olan Jiyong'la karşılaştığında iki şansı vardır: Onun olmak y...