Güvendeyim

2.2K 138 68
                                    



''Buradayım, buradayım!''

Kafamı hemen çığlığın geldiği yere çevirdim.Seungri-ah.Bu onun sesiydi.Yakındaydı.İçimdeki her şey bana sesine doğru gitmemi söylediği için yolda kaç kişiyi vurduğumu hatırlamıyordum bile.Ama aniden birinin ellerini boğazımda hissettim.Çok uzundu ve nefes alamadığımı hissettiğimde hızla karnına vurdum.Yere düşüp tekrar ayağa kalkmaya çabalarken, yerdeki silahımı alıp kafasına nişan aldım.Her tarafım kan olmuştu ama bunu umursamak için fazla transa girmiştim.

''Buradayım!''

Sesi niye öyle geliyor? Şu an ona bir şeyler oluyordu.Acele etmem gerektiğini anlayıp koşmaya başladım.

''Seni piç!! Seni bulacağım!! Bunu çok kötü ödeyeceksin!''  

Bir kapının önünde durduğumda kalp atışlarım hızlanmaya başladı.Onu kesinlikle burada tutuyorlardı.Kapıyı çarpıp açtığımda kontrolümü kaybettiğimi hissedebiliyordum.

Onu kaçırmaya nasıl cesaret ederler? Onu böyle bir yerde nasıl tutarlar!? Aniden bir ses duyunca kafamı çevirdim ve gördüğüme inanamadım.Seungri yerde yatıyordu.Yerde.Yaralı.Çıplak.Dehşete düşüp ona doğru ilerledim ve hemen başını kucağıma koydum.Yüzünün her yeri şişmişti, bana bakmak bile onun için çok zordu.Ama beni görünce gülümsedi.Onu böyle görmek korkunçtu.

Çok canımı yakmıştı.

''Buradayım, geldim.Güvendesin.Söz veriyorum.'' mırıldandığımda yüzünün ıslandığını görünce ağladığımı ancak farkedebildim.

Onu tutmak istedim, dokunmak, güvenmek olduğunu söylemek, ama çok kırılmış görünüyordu.Onu daha fazla incitmekten korktum.Yavaşça yanağına dokunduğumda hala gülümsüyordu ama gözlerini kapatınca kendini bıraktığını anladım.Gözyaşlarım yuvarlanmaya başladı çünkü artık kendimi tutamıyordum.Bütün vücudu yaralarla doluydu.Bileklerinde iplerin izleri vardı.Göğsündeki kesikleri ve dizlerinin soyulduğunu görünce içim iyice acıdı.Ama vücudunda başka şeyler olduğunu görünce içimde tarif edemediğim bir öfke yükselmeye başladı.İzler.Ve benim tarafımdan yapılmamışlardı.O aşağılık piç.Seungri'ye tecavüz etmiş.Benim olana dokunmuş.İçimdeki öfkenin büyüdüğünü hissettim ama kendimi tutmak zorundaydım.Şu an Seungri'nin yaralarıyla ilgilenilmesi daha önemliydi.Çok fazla yarası vardı ve iç kanaması olduğuna emindim.Birkaç saat daha işkence görmüş olsa şu an nefes bile alamazdı, bu vücuduna bakılınca anlaşılıyordu.Aniden odaya birinin girdiğini duydum, otomatikman kafamı ona çevirip silahımı doğrulttum.Gözyaşlarım yüzünden görüşüm bulanıktı, diğer elimle gözlerimi silince adamın benim tayfamdan olduğunu farkettim ve ona silahı doğrulttuğum için şaşırmıştı.

''GD-shi?'' bana doğru geldi ''herkesi temizledik.Şimdi gidebiliriz.Onu taşımanıza yardım etmemi ister misiniz?''

Silahı aşağı indirip kendime gelmeye çalıştım.Beni böyle görmemelilerdi.

''Efendim?'' tekrarladı.

''Hayır, kimse ona dokunmuyor.''

Ceketimi çıkarıp belden aşağısını kapattım, kollarımdan birini omzunun etrafına diğerini dizlerinin etrafına dolayıp onu kaldırdım.Yaralarına dokunmamaya dikkat etmiştim ama imkansız gibiydi.Arabaya doğru resmen koştum çünkü kimsenin onu böyle görmesini istemiyordum.Adamlardan birine arabayı kullanmasını söyleyip arka koltuğa geçtiğimde Seungri hala kollarımdaydı.Bundan sonra her şey çok hızlı oldu.Bir kez bile arabadan dışarıya bakmadım çünkü gözlerim baygın pandadaydı.Hala her yeri kanıyordu, sırtındaki yaralar çok yeniydi.Ama bir süre sonra başka bir yerinin daha kanadığını farkettim ve ona ne yaptıklarını düşünmek bile canımı yaktı.Artık ne hissedeceğimi bilemiyordum.Tek emin olduğum şey Seungri'yi doktora götürmem gerektiğiydi.Merkeze vardığımızda, Seungri'yi dışarı taşıdım ve Seunghyunla Daesung bana doğru koşmaya başladı.

Benim.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin