Kendimi derin bir iç çekerek yatağa attım.Bugün de dün gece kadar tuhaftı.Öpücükten sonra uyuyamadım ve çabalamayı bırakıp yatağa oturdum.Önce kalkıp kitap okuyarak olanları görmezden gelmeye çalıştım.Çünkü bunun hakkında düşünmek istemiyordum.Ama beni uyutmadığını düşünürsek aklımdan çıkmadığı doğruydu...Bir ses duyup sıçrayınca kitap okurken uyuyakaldığımı farkedememiştim.Etrafıma baktım ama görünürde kimse yoktu.Dışardan gelmiş olabileceğini düşünüp ışıkları kapatmaya karar vermiştim ki tekrar bir ses duydum.İç çekişe benziyordu.Ne oluyor ya?
Meraklanıp odadan çıktım ve ofiste masa lambasının açık olduğunu gördüm.Ama kırmızı kafa yoktu.Biraz yaklaşınca tuvalin yanında yerde uyuduğunu gördüm.Etrafında bir sürü fırça vardı.Uyuduğundan emin olunca ne çizdiğine bakmak için iyice yaklaştım.Yine beni çizmişti.Ama bu seferki ne giydiğimle ilgili değildi.Bu sefer sadece bendim.Ve ağzım açık kalmıştı çünkü çok güzeldi.Güzel olan ben değildim, onun yüzümü çiziş tarzı çok iyiydi.Saçlarım beyazdı ve gözümden bir damla yaş geliyordu.Gerçekten çok yetenekli.Ama neden her zaman benim yüzüm? Ve neden bu kadar üzgün çizmiş? Aniden kıpırdamaya başladı.Bacaklarını karnına çektiğinde yine zorlukla nefes aldığını farkettim.Ağlıyor mu? Terliyordu ama donuyormuş gibi görünüyordu.Neden burada yatıyor? Niye odasında değil?
''Anne---''
Yine mi?
Derin bir iç çektim.Sürekli aynı rüyayı görüp duruyor olmalıydı.Ama umrumda değil.Neden olsun ki? Bu benim problemim değil.Sadece odama geri döneceğim.
Odadan çıkmak üzereyken tekrar iç çekişini duydum.Kahretsin.Sessizce uyusan olmaz mı? Görmezden gelmek istiyordum ama şu halini görmelisiniz! Tanrım...Çok incinmiş görünüyor.Bu adam neden uyurken böyle masum ki? Pes edip yanına oturdum.Rüyasında ne görüp duruyor? Onu bu kadar üzen şey ne olabilir ki? Her şeyi boşverelim...Ben bunu neden yapıyorum?
Tekrar iç çekip yavaşça elini tuttum ve biraz sıktım.
''Sorun yok..'' Elimi çekince bir an uyanık olduğunu sandım ama değildi.Sadece yakınlık istiyordu.Bağdaş kurmuştum ve ve başı bacaklarımın yanındaydı.Gözlerimi devirdim...Seni umursamamam gerek.Bir an onu odasına taşımayı düşündüm ama odasına girersem beni rahat bırakmayacağı aklıma geldi.Ona yardım etmek için bile olsa beni cezalandıracağına emindim.Ama yerde uyuyamaz ki.Burası soğuk.Ayrıca günlerdir doğru düzgün uyumuy--Bir dakika.Neden umrumda ki? Bu saçmalık.O bana bu kadar iyi davranmazdı.O zaman ben neden davranayım?
Ayağa kalkmak üzereyken elimi sıktı.
''Lütfen--''
Bilerek yapıyor.
Delireceğim.
Uyandırmak mantıklı gelmiyordu çünkü uzun süredir uykusuzdu.Aklıma dövme yaptırdığım zaman gelince elimi saçlarına atıp başını okşamaya başladım.Sonuçta o da beni rahatlatmıştı değil mi?
Biraz daha sakin görünse de elimi hala sıkıyordu.
Sırtımın ağrısına uyandığımda yerde uyuyakaldığımı farkettim.Başım kırmızı kafanın belindeydi ve bu ikimiz için de rahat bir pozisyon değildi.Ama yine de bundan rahatsızmış gibi görünmüyordu.Ellerimiz hala iç içeydi ve sonunda rahat uyuyormuş gibiydi.Sabah olmuştu ve Jenny gelmediğine göre hala hasta olmalıydı.Kafamı kaldırınca beline yasladığım yerde acaip bir ağrı hissettim.Mükemmel.Olabildiğince sessiz kalkıp ellerimizi ayırdım.Gidip duşa girdim ve çıktığımda telefonu çalmaya başladı.Mecburen onu uyandırdım ve odama dönüp yatağa oturduğumda Daesung'la olan konuşmamı hatırladım.Onunla konuştuğum için cidden çok mutlu olmuştum.Bir parçam ona çok kızıyordu ama bunu bilerek yapmadığını ve ölümüne endişeli olduğunu düşününce...Ve dürüst olmak gerekirse durumum son birkaç haftadır iyiye gidiyordu.Evin içinde istediğim gibi dolaşabiliyordum ve bana dokunmayı bırakmıştı.İstediğim gibi konuşmam konusunda da anlaşmıştık.Yani eski hayatıma dönmem için geriye kalan tek şey dışarı çıkmama izin vermesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim.
FanfictionSeungri bir şirkette pazarlama asistanı olarak çalışan, işini seven biridir.Geçmişi nedeniyle sokak çetelerinden nefret eder.Ama bir tesadüf nedeniyle en acımasız çetenin üyelerinden biri olan Jiyong'la karşılaştığında iki şansı vardır: Onun olmak y...