Beni o kadar sert çekmişti ki yere düşmüştüm ve kafam neredeyse küvete çarpıyordu.Bir kez daha çenemi tutamadığım için kendime küfrettim.Niye onu kışkırttım ki? Bunu tahmin etmem gerekirdi.Bu sefer şu an olacaklar cidden benim hatamdı.Yani en azından bir kısmı, çünkü kırmızı kafa iyi biri olsaydı –ki değil- bunların hiçbiri olmazdı.Bana doğru eğildi, gözlerindeki şeyi okuyamıyordum.Otomatik olarak geri çekildim, sırtımı küvete dayadığımda sırıtarak bana doğru gelip aramızdaki boşluğu kapattı.Süper, ondan korktuğumu farkında.Bunu bilerek mi yapıyor? Böyle tepki vermem hoşuna mı gidiyor? Nefesini yüzümde hissettiğimde tek yapabildiğim şey kafamı çevirmek oldu.Beni şaşırtarak boynumdaki zinciri çıkardı ve sonra kalkıp küveti doldurmaya başladı.Beni kandırmaya çalışıyordu.Bu banyonun benim için iyi bitmeyeceği belliydi.İstesem de istemesem de birlikte olacaktık ve bunu kabullenmem gerekiyordu.
Ama yapamıyordum.Yapmak istemediğim şeyler için beni zorlamasını kaldıramıyordum.Bunu haketmiyorum.Sadece burdan çıkmak istiyorum.Neden bunlar benim başıma geliyor?
''Niye bu kadar şok olmuş görünüyorsun? Şu an burada olmam senin hatan, beni suçlama.''
Bunu söylememem gerektiğini biliyordum ama zaten olan oldu değil mi?
''Bazı kısımlar evet doğru ama senin pisliğin teki olduğunu düşünürsek, yani bu senin de hatan.''
Bir anda yakamdan tutup beni duvara çarptığında elleriyle boynumu çok sıkı tutmuştu.Not alayım: Ondan korktuğum bir an daha.Ve daha kötü olacağını hissedebiliyordum.Yaklaştığında yüzlerimiz arasında santimetreler vardı ve ne kadar kızdığını gözlerinden anlayabiliyordum.
''Bu kabalığın şu ana kadar hoşuma gidiyordu çünkü kırılmanın zor olmasını sevdim.Ama çizgiyi aşamazsın, beni duyuyor musun? Benimle bir daha sakın o tonda konuşma.Anladın mı?'' sakince söylediğinde şakası olmadığını anlamıştım.
Sessizce kafamı salladığımda boynumu tutuşu gevşedi.O salak sırıtışını yine yüzüne yerleştirip bileğimi tuttu ve beni küvete doğru çekti.
''Soyun ve gir.''
Ne hoş.Tabi ki de bunu yapmak istemiyorum ama daha fazla sinirlenirse bana neler yapacağı içimi ürpertiyor.İçine ne girdi bilmiyorum ama birden bire çok kötü bir modda dolaşmaya başlamıştı ve cidden şu 'G-Dragon' tarafını görmek istemiyordum.Bana hangi yönünü gösterdiğinden emin olamasam da.Ama sanırım dün geceki halini görmemeliydim.Bu yüzden sinirlenmiş olmalı.Bana zayıf tarafını göstermeyi istemiyordu ve şimdi kimin lafının geçtiğini hatırlatmaya çalışıyor.
''Neyi bekliyorsun? Sana dokunmam için bu kadar mı isteklisin?'' Üzerimdekileri çıkartmak için yaklaştığında geri çekilmek istedim ama ayağım takılınca neredeyse küvete düşüyordum.Kenarlarına tutunarak kurtuldum.
Şu an sakar olmam şart mıydı? Kızardığımı hissedebiliyordum.Kırmızı kafa gülmeye başlamıştı ama şu an önemli olan beni bırakmasıydı.
''Kendini beğenmişin tekiyken bir anda nasıl böyle bir şeye dönüşebiliyorsun? Böyle davranırsan sana nasıl sert davranabilirim?'' kıyafetlerini çıkarmaya başladığında 'keşke çirkin olsaydı' düşüncesi tekrar gelip aklıma çöktü.
Kendiyle çelişiyordu.Az önce bana sert davranamayacağını söylemişti ama hala küvete girmem için beni zorluyordu.İstemesem de söylediğini yapıp küvete girdim.Kırmızı kafa beni çıplak görmüş olsa da hala bundan rahatsız oluyordum.Yine tepkime sırıtıp, küvete girdi.Şu göbek deliğinin üstündeki 'X' ler cidden gülümsemeye benziyor.Bir anda arkasını dönüp bir şey aradığında daha fazla dövmesi olduğunu farkettim.
To her?
Aklıma direkt dün gece geldi.Uykusunda annesi için ağlıyordu değil mi? Bu dövme ona mıydı yoksa başkasına mı? Duyguları olan biri olması cidden garipti.Ama bana bir minder uzattığında içimde duyguları olabileceğini söyleyen parçayı yok etti.
''Arkanı dön.Bunu dizlerinin altına koy.'' Minderi bana uzattı.
Neyi kastettiğini anlamak birkaç saniyemi aldı.Şok olmuş bir şekilde ona bakarken, ciddi olup olmadığını kestirmeye çalışıyordum.Ama gayet ciddiydi.Söylediğini yapmayıp ona öylece bakmaya devam edince sırıtışı büyüdü.
''Geçen seferki gibi zevk alamayacağın için hayal kırıklığına mı uğradın? Ceza olmasının nedeni bu.Şikayet etmeye cesaret edip işleri uzatma.Yeterince açık mıydı?'' sesindeki sakinlik beni çıldırtmıştı.
''Ve arkanı dön.Ya da ben yaparım.''
Yine acınası durumda olan kendimle kalakalmıştım. Böyle bir durumda ne yapabilirdim? İçimdeki her parça bağırıp çağırmayı ona vurup kurtulmaya çalışmayı istiyordu.Ama bu umutsuz bir durumdu.Ve bu sefer onu kızdırdığım için canımı yakacaktı.Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde beni öyle görmemesi için söylediği gibi arkamı dönüp minderi dizlerimin altına koydum.Neden ağladığımı bile bilmiyordum.Tecavüze uğramak üzere olduğum için mi? Ne kadar çaresiz olduğumu şu an farkettiğim için mi? Hiç umut olmadığı için mi?
Elleri belime değdiğinde ağlamaya başladığımı farketmiştim.Korkunç olacağını düşündüğüm için çocuk gibi bağırarak ağlamak istiyordum.Zaten şu an tek yapabildiğim oydu.
Bir anda nefesim kesildiğinde yaptığı şey beni şok etmişti.
Bu bir ceza olmayacak mıydı? Neden beni hazırlıyor? Tekrar söylüyorum, bu adam bipolar.
Tek hissettiğim şey mide bulantısıydı.Şu an kendimi iğrenç hissediyordum.Küvetin kenarlarına tutunup acı verici an için bekledim.Beklediğim kadar olmasa da inanılmaz bir acı hissetmem uzun sürmedi.Ama yine de...Niye böyle ki?
Daha sıkı tutunup ağlamamı durdurmaya çalıştım ama bir türlü yapamıyordum.Şu güçlü olma muhabbeti inanın böyle bir pozisyondayken pek işe yaramıyor.
Bir şeyler mırıldandığını duyduğumda onun da rahatsız olduğunu hissetmiştim.
İşte buna karma diyorlar, piç.
Birkaç dakika sonra göğsünü sırtımdan çektiğini hissedince, hala ağladığımı farkettim.Küvetten çıktığını duyunca sonunda dizlerimin üstünden kalkıp arkaya yaslandım.Cidden, minderi niye verdi ki? Tükenmiş bir halde gözlerimi kapatıp yaslandığımda, ne hissettiğimi gerçekten bilmiyordum.Çok fazla şeyi aynı anda hissediyordum ve bu beni daha da çok yoruyordu.Bütün vücudum acıyordu.Psikolojik açıdan da pek farklı sayılmazdım.Kafamı karıştırıp duruyordu, onun hakkında ne düşünmem gerektiğini bilemiyordum.Önce bunun bir ceza olduğunu söylemişti ama sonra sert davranmamaya çalıştı.Tabi ki de sertti.Ama yine de abartmadığını farkındaydım.Tamamen bitap bir şekilde iç çektiğimde yanağımda gözyaşımı hissettim.Ağlamaya bile halim kalmadığından tek bir damlaydı.Duygusal olarak iğrenç bir haldeydim.Gözlerimi kapatıp kendimi toparlamaya çalışırken kırmızı kafa tamamen aklımdan çıkmıştı çünkü benimle işi bittiğine göre gitmiş olacağını düşünüyordum.Ama aniden banyoda olduğunu hissedince gözlerimi açtım ve onu küvetin yanında gördüm.Bakışları biraz değişikti.Umursuyor mu?
''Kay biraz, giremiyorum.''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim.
FanfictionSeungri bir şirkette pazarlama asistanı olarak çalışan, işini seven biridir.Geçmişi nedeniyle sokak çetelerinden nefret eder.Ama bir tesadüf nedeniyle en acımasız çetenin üyelerinden biri olan Jiyong'la karşılaştığında iki şansı vardır: Onun olmak y...