Medya Fotoğrafı: Bora ve Doruk.
Tuvalete girdim ve bu şoku atlatmak için elimi yüzümü yıkamaya başladım. Yüzüme su çırpıştırdıktan sonra aynaya baktığımda resmen bir hayalet görmüş gibi oldum. Arkamda Rana vardı ve bana dik dik bakıyordu. Ne olduğunu anlamadan Rana'ya doğru dönmemle Rana'dan tokat yemem bir oldu. Elimi tokat atılan yanağıma doğru götürüp Rana'ya kızgın gözlerle bakmaya başladım. "Ne yaptığını sanıyorsun sen!" Diye birden bağırıverdim. Bu tavrımı kaideye almadan üstüme üstüme geliyordu. "Demek ki Bora'nın biricik yurt aşkı sendin öyle mi?" Daha olayın şokunu atlatmadan Rana bana tokat atmıştı ve hala da üstüme geliyordu. "Sen.. Bizi mi dinledin?" "Evet. Dinleyemez miyim?" Kollarını bağladı ve konuşmasına devam etti. "Burada istediğimi yapabilirim ama sen yapamazsın. Buna seni dövmem de dahil!" Elimi yanağımdan çekip Rana'ya daha da çok kızgın bir şekilde bakmaya başladım. Alaycı bir şekilde konuşmasına devam ediyordu. "Gerçi sen bu duyguyu bilemezsin. Değil mi? Paranın aslında ne demek olduğunu. Yazık. Bu duygudan mahsur kaldığın gibi bir de annesiz ve babasızsın." Dedikleri üzerine daha da çok sinirleniyordum. "Daha doğrusu kimsesizsin!" Bu en son söylediği lafı vurgulayınca da kendimi tutamayıp Rana'nın saçlarını çekiştirmeye başladım. "Ya! Ben kimsesiz, sende zengin olabilirsin ama sen kendini bir halt sanan, başka birinin sevgilisini çalan ve insanları aşağılamayı seven sürtüğün birisin!" Rana'nın saçlarını çekiştirmeye devam ederken biri hızlıca kolumdan tutup ellerimi Rana'nın saçlarından uzaklaştırdı. O kişiye baktığımda Asya, telaşlı gözlerle bana bakıyordu. Rana, kafasını yukarıya kaldırdığında çok komik gözüküyordu çünkü saçları elektriklenmiş, üstü dağılmış ve makyajı bozulmuştu. "Bak, Asya! Kimin tarafını tuttuğunu görüyor musun? Ayrıca Defne, korkmuyor musun? Ben buranın sahibi sayılırım." Asya, nefes alıp vererek kollarını bağladı ve konuşmaya başladı. "Üzgünüm Rana ama hakkettin. Çünkü senin söylediğin sözler her zaman kırıcıydı. Hem neden korksun ki? Zaten okuldan atıldı." Bana dönüp koluma girdi. "Hadi gidelim Defne." Biz tuvaletten çıkarken Rana da çığlık atarak bağırıyordu. "İkiniz de buna çok pişman olacaksınız. Yaa! İkinizden de nefret ediyorum."
GÖRKEM
Okula rahat bir şekilde gelen Doruk'a göz ucuyla bakıverdim. "Selam!" Diyerek umursamaz bir şekilde yanıma oturdu. Ayaklarını diğer sandalyeye uzatıp gevşemeye başladı. Ona ciddi ciddi bakıp, "Ne yapıyorsun?" dedim. Doruk, sadece yaslandığı sandalyeden kafasını yana çevirip bana baktı. "Olaylardan haberin yok mu senin? Gerçi olsa bu kadar rahat olur muydun? Ne kadar Defne senin hizmetçin de olsa üzülürdün ama di mi?" dedim vurgulu bir şekilde. Doruk ise sandalyeden doğrulup etrafa bakınarak, "Şşt! Birileri duyacak oğlum. Sussana sen!" İşaret parmağını dudağına getirmiş şekilde bana bakıyordu. Rahat bir şekilde, "Duysalar da bir şey olmaz ki." Dedim. Doruk yine eski pozisyonuna geçmeye çalışıyordu. "Nedenmiş?" "Çünkü Defne okuldan atıldı." Duyduğu bu cümleden sonra bir an duraksayıp hiçbir şey söylemedi. "Ne demek atıldı lan?" "Bilmiyorum. Duyuru panosunda sadece 'Uygunsuz hareketlerinden dolayı Defne BADEM fakültemizden atılmıştır.' Yazıyordu." Yine hiçbir şey söylemeden duraksadı ama bu sefer sanki bir şeyler düşünmeye başlamıştı. "Uygunsuz hareketlerinden dolayı mı?"
Doruk, hızlı adımlarla yanımdan ayrıldı ve arkasından bakarak ne olduğunu anlamaya çalıştım ama hiçbir şey aklıma gelmiyordu ve onun peşinden koşturmaya başladım. Çünkü eğer bu böyle kalkıyorsa demektir ki birini dövmeye gidiyordu.
DORUK
Hayal kırıklığına uğradım. Resmen hayal kırıklığınauğradım. Dedim ki; Defne, Bora'nın eski sevgilisi onu üzecek bir şeyler yapmazama gitmiş o kazaran ve benim yüzümden olan temas olayını şikâyet etmiş. Hızlıadımlarla yürürken birden karşıma Bora çıktı ve ona tekmeyi geçirdim hafif yeresavrulduktan sonra bana baktı ve benden gelecek darbeleri önlemeyeçalıştı. "Ne yapıyorsun!" "Bu sevgilimi çaldığın için!" Diyerek suratına bir yumruk geçirdim. Yeredüşmüştü ve üstüne çıktım. "Bu kendiniçok akıllı gösterip, benim değerimi düşürdüğün için." Diyerek yine bir yumruk çaktım ama kendinisavunup beni altına aldı ve bu sefer o beni yumruklamaya başlamıştı. Herkes başımızatoplanıyordu. "Bu da Defne'yi şikâyetedip onu üzdüğün için!" Diyerek sonyumruğumu atmıştım. Çünkü Görkem beni tutup kendine doğru çekmişti. "Sakin olsana oğlum. Defne'nin atılmasıylabunun ne alakası var?" Kızgın gözlerleBora'ya bakıyordum. Masummuş gibi bir de "Ne?" diyerek bilmemezliktengelince üzerine doğru yürümeye başladım. Ama bu sefer teyzem tarafından durdurulmuştum. "Hemen bu kavgaya son verin!" Teyzem keskin gözlerle bana bakıyordu. "Sen de okuldan atılmak mı istersin?" Kendimi Görkem'den çekip teyzeme doğruyürüdüm ve alaycı bir şekilde konuşmaya başladım. "Neden olmasın, teyzeciğim(!)"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklambacın Hedefi:AŞK ✔ (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionKendini borç yüzünden bir erkeğe adamak zorunda kalan genç kızın hikayesi.. • 2014