Herkese hayırlı bayramlar. ^^
Medya fotoğrafı: Bora.
BORA
Pansuman yaptırdıktan sonra okulun içine girdim ve çenemi oynatmaya çalışa çalışa sınıfa doğru yol aldım. Sınıfın kapısına geldiğimde Rana'nın camdan dışarı baktığını gördüm. Sınıfta da birkaç kişi vardı ve içeri girip, "Rica etsem çıkar mısınız?" dedim. Onlarda birbirlerine bakarak ayaklandılar ve sınıftan çıkmaya başladılar. "Teşekkür ederim." Rana sesimi duymuş olacak ki arkasına dönmüş bana bakıyordu. Bende kapıyı kapatıp ona doğru gittim. Ağlamaklı bir ses tonuyla, "Bora!" diyerek bana sarılmaya koyuldu bense onu durdurdum. "Okuldayız canım, yapma böyle şeyler." Ona karşı tebessüm ediyordum. Rana'nın birden suratı düşmüştü, ağlamaklı ses tonundan eser kalmayıp, "Yapsam ne olacak? Buranın sahibi sayılırız. Kim ne diyecek?" dedi. Kollarını bağlamış bana bakıyordu. Onu omuzlarından tutup sıraya oturtturdum ve ben de yanına oturdum. "Olsun. Bizler sahibi sayılırız diye kural ihmal edebileceğimiz anlamına gelmez." Konuşurken biraz zorlanıyordum ve Rana elini suratıma götürerek, "Ne oldu?" dedi. Ellerini tuttum ve tebessüm ettim. "Erkek meselesi canım." "İyi de..." "...Sen böyle şeyler yapmazdın. Bora, ne oldu?" Telaşlı bir şekilde benden cevap bekliyordu. Gözlerimi devirdim ve "Rana, abartma tamam." Dedim. "Ne oldu? Birden sinirlendin?" Kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu. Nefes alıp verdim ve konuşmaya başladım. "Defne'yi sen şikâyet ettin değil mi?" "Neyden bahsediyorsun?" diyerek bilmemezlikten geldi. "O gün annemin odasına girdiğinde videonun izlenmiş olduğunu fark ettim ve elinde de telefon vardı benden saklamaya çalışıyordun. Anlamayacağımı mı düşündün? Nasıl öyle bir şey yaparsın?" dedim. Kendime hâkim olamamış, Rana'ya bağırmıştım. O da üstlenerek, "Evet! Ben şikâyet ettim. Niye? Eski sevgilin olduğu için ondan ayrılmak istemiyor musun? O kızın nesi iyi anlamıyorum. Herkes onun tarafında!" "Sen.. Sen nereden biliyorsun?" dedim kaşlarımı çatarak. "Annenle Defne konuşurken kulak misafiri oldum." Dedi umursamaz bir şekilde. "Neyse. Zaten burada istenmiyorum." Diyerek ayaklandı. "Doruk'a dön." Kafamı Rana'ya doğru çevirdim. Rana durmuştu. "Sen hala Doruk'u seviyorsun, ben de hala Defne'yi seviyorum. Sadece ailelerimizin mutluluğu için birlikteyiz. Bu durum ikimizi de mahvetti." Yerimden kalkmış tam gidiyordum ki yanından geçerken belime sarılmıştı. "Hayır. Hayır. Ben seni gerçekten sevdim. Defne'ye gitmene izin vermem. O fakir bir kız. Ben daha iyiyim." Ellerini belimden çektim ve tutarak ona baktım. "Sen beni sevdiğini sanıyorsun Rana. Beni sevdiğin falan yok. Sadece senin istediğin çevrendeki bütün iyi şeyler senin olsun başkasının değil." "Kendine iyi bak." Diyerek oradan ayrıldım.
DEFNE
"Çok acıyor ama." Doruk, kendini acındıracak bir ses tonuyla bana cevap vermişti. Bense dayanamayıp onun yanına döndüm. "O zaman gel okulda pansuman yaptıralım." "Hayır! Ben sevgilim yapsın istiyorum." Dedi ciddi bir şekilde. Bir an gülüp ona baktım. "Duyan da gerçekten öyleyiz sanacak." "Niye ki gerçekte de öyle olamaz mıyız?" gözlerimin içine derinlemesine bakıyordu. Bir süre bakıştıktan sonra, "Ahh. Pansuman yapmayacaksam gidiyorum ben." Diyerek kandırmaca harekete geçtim. "Bekle. Bekle. Orada eczane var arabayla malzemeleri alalım."
Eczaneye vardığımızda Doruk bana dönüp, "Sen burada biraz beni bekle. Geliyorum ben." Dedi ve arabadan indi. Bir süre sonra benim oturduğum bölgenin kapısı aniden açılmıştı. Doruk diye düşünürken karşıma Bora çıkmıştı.
Finale Doğru..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklambacın Hedefi:AŞK ✔ (DÜZENLENİYOR)
Ficção AdolescenteKendini borç yüzünden bir erkeğe adamak zorunda kalan genç kızın hikayesi.. • 2014