Yorumlarınızla desteğinizi bekliyorum. İyi okumalar ;)
***
"Yalan söylüyorsun!" diye var güzümle bağırdım "Yalan söylüyorsun! Ben sana ait değilim. Seninle evli değilim. Sana âşık değilim. Ben Alex'i seviyorum. Ona aidim. Bırak beni!"
"Bırakmam!" dedi dişlerinin arasından "O adam seni benden çaldı. Sen bana aitsin. Biz evlendik seninle. Sen benim karımsın!"
Kafamı deli gibi sallıyor üzerimdeki dev gibi bedeninden kurtulmaya çalışıyordum. Ellerim aşırı derecede ağrıyordu ama şuan da umursadığım en son şeydi. Ayağımı kaldırıp bacak arasına diz geçirmeye çalıştım ama bacağının basit bir hareketiyle engelledi ve iki bacağımı da bacaklarının arasında kıstırdı.
Bir eliyle belimden sıkıca tutup kıpırdamamı engellerken diğer eliyle bileklerimde bağlı zincirlere uzandı. Çözer çözmez benim bile şaşırdığım bir hızla suratına yumruğu gömdüm. Pek güçlü olmasa da dengesini bozup kollarından kurtulabilmiştim. Tam kapıya doğru koşup sürgüyü çekiyordum ki belime dolanan kolla birden havalandım. Hiç duraksamadan ayağımı kapıya bastırarak ivme aldım ve bizi geriye savurdum.
Düşüşün tüm şiddetini altta kaldığı için o karşılasa da benimde nefesim kesilmişti. Kucağından hızla dönüp yerde bir bebek gibi emeklemeye başladım. Ama çok uzaklaşamadan ayak bileğimden yakalayıp çekerek yüz üstü yere yapışmama sebep oldu. Diğer ayağımla suratına tekme atmak istesem de onu da yakaladı ve beni sırt üstü çevirip bacaklarımın üzerine oturdu.
Elimi kaldırıp suratına bir tokat atmayı başardığımda resmen içim soğudu. Ateş gibi yanan gözlerle bir kahkaha atarak iki elimi de yakalayıp başımın yanına sabitledi ve üzerime eğildi.
"Hala çok vahşisin!" dedi gülerek.
"Seni eğlendirdiğime sevindim pislik!"
"Boş yere direniyorsun. Ne de olsa bu gece her şeyi hatırlayacaksın. Neden sadece durup beklemiyorsun. Ah! Ama dur ben biliyorum. Çünkü korkuyorsun. Yaşadığın tüm hayatın yalan olacak olması seni korkutuyor. Çünkü biliyorsun! İçten içe söylediklerimin doğru olduğunu biliyorsun."
"Biliyorum!" dedim başımı sallayarak. Sırıtan yüzüne iğrenir gibi yüzümü buruşturarak baktım "Senin kocaman adi bir yalancı olduğunu biliyorum! Yalan söylüyorsun çünkü seninle hiç birlikte olmadık. Benim birlikte olduğum tek erkek Alex. Hatırlamasam bile bundan eminim."
"Doğru sana sahip olma fırsatım olmadı. Aslında bunun için üvey babana teessüflerimi güzelce bildireceğim. Ama yinede..." belinin alt kısmını bedenime bastırarak sinsice sırıttı "Çok geç kalmış sayılmayız değil mi? Evliliğimizi kutsamaya ne dersin aşkım?"
Zifiri bir kötülükle ışıldayan gözlerine bakmamak için bakışlarımı tavana çevirdim. Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Bu adam benim bedenimi görmüştü, bana dokunmuştu, beni öpmüştü ve Alex! Kendimi Alex'e ihanet etmiş gibi hissediyordum.
'Alex?' diye fısıldadım zihnimden. Cevap vermedi. 'Lanet olsun Alex! Sana ihtiyacım var. Orada olduğunu biliyorum!' yine cevap vermedi. Zihnimde olduğunu biliyordum. Oradaki varlığını hissediyordum ama bana cevap vermiyordu. Neden vermiyordu ki? Benden vaz mı geçmişti? Söz vermişti!
Gözlerimi yumup ağlamamak için kendimi zor tuttum. Ama yine de dolan gözlerimden şakağıma süzülen bir iki damla gözyaşına engel olamamıştım. Bütün olanlardan beni sorumlu tutuyordu. Benden vaz geçmişti!
Asla! Asla senden vazgeçmem meleğim. Seni asla bırakmam!
Kalbim heyecanla ritmini arttırırken "Alex!" diye seslice bağırdım fark etmeden. Yaptığım hatayı anlayıp panikle gözlerimi açtığımda kapkara gözler öfkeyle kısılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelecekten Gelen
Fantasy21. yy'da sakin bir hayat yaşayan Ang binlerce yıllık efsunlu bir tılsımın başına bu kadar bela açacağını hiç düşünmemişti. Tılsıma temas ettiği an sonsuz bir alevin içine yerleşerek onu zamanda binlerce yıl geriye savurmasıyla kendini, nefesini kes...