10.Bölüm : İki Hayal Tek Bir Şişede

3.1K 288 125
                                    

"Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir uzaktan sevmek!"


•●·٠•●●•٠·˙


Patronum az önce bana ailesinin yanına beraber gitmeyi teklif etti öyle değil mi? Yani ben yanlış anlamadım. Ne yalan söyleyeyim bir an kulaklarımla duyduğum şeye inanasım gelmedi. Ayrıca ona ne cevap vermem gerektiğini de bilmiyorum galiba. Selim Bey'in bana böyle bir teklifte bulunabileceği kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Ben asistanıyım asistanı! Arkadaşı ya da ailesinden bir birey değil.


Hay aksi! Aramızdaki sessizliği bozmak lazım ve bu görevde yaptığı teklife menfi ya da müspet bir cevap beklediği için bana düşüyor gibi görünüyor.


Bunları düşünüp tam söze girecekken Derya Hanım da bize doğru yürümeye başladı. Paranoyak olduğumu düşünebilirsin ama sanki en başından beri bizi dinliyormuş da cevap vermeme müsaade etmemek için odadan çıkmayı şimdi uygun görmüş gibiydi. Benim dikkatim ona doğru kayınca Selim Bey de doğal olarak bakışlarımı takip edip arkasına baktı.


O sırada Derya Hanım tuhaf bakışlı gözleri üzerimde olarak yanımıza geldi ve konuyu değiştirmek istercesine de Selim Bey'e doğru dönüp şişe tasarımlarına bakıp bakmadığını sordu. Bunu duyar duymaz bana karşı olan bakışlarına bir mana kondurmayı bırakıp tedirginlikten dudaklarımı birbirine bastırdım. Bu da ayrı bir mevzuydu tabii. Of! Şu an renk değiştirmemeliyim. Ayrıca o tasarımlar ortaya çıktığında dikkat çekici bir tepki de vermemeliyim. Umarım bir kere bile olsa bu dediğimi başarabilirim. Neyse bunu da birazdan öğrenirim herhalde.


Selim Bey henüz bakmadığını söylerken Derya Hanım kendisinden gayet emin bir tavırla aralarında kendi tasarımının da olduğunu ve Selim Bey'e de onu gördüğünde diğerlerine bakmaya gerek bile duymayacağını söyledi. Ah! İyi ki tasarımımın üzerinden ismimi silmişim. Düşünsene zarf açılıyor ve bir yanda benim tasarımım diğer yanda da Derya Hanım'ın tasarımı duruyor. Oo! Sanırım rekabetlik bir durum yaşasaydık bu bana daha da çok bilenmesini sağlardı.


Selim Bey duyduğuna inanamamış gibi bakarak "Öyle mi? Seni daha önce hiç tasarım konularıyla ilgilenip çizim yaparken görmemiştim. Bu tarz işlerle uğraşmayı vakit kaybı olarak görüyorsundur sanıyordum. Bir keresinde tasarım ekibinin yanında böyle yersiz bir imada bulunmuştun da" dedi. Bu biraz dokundurmalı bir cevap mı oldu yoksa bana mı öyle geldi?


Derya Hanım tepkimi görmek için olsa gerek yan gözle bana bakıp sonra da bakışlarını yeniden Selim Bey'e döndürerek "Henüz farkına varamadığın bambaşka yeteneklerim de var Selim. İstersen bunları öğle yemeğine çıktığımızda konuşabiliriz" dediğinde ne yalan söyleyeyim bakışlarımı başka yöne çevirme gereği duydum. Bu da biraz davetkâr bir cevap mı oldu yoksa yine mi bana öyle geldi? Derya Hanım'ın konuşma tarzını hâlâ benimseyemedim. Gerçekten nereye çekersen oraya gidebilecek tarzda bir konuşma stili var.


"Olabilir"

"Tamam anlaştık o zaman! Hadi odana geçip beraber şu yeni tasarımlara bir bakalım. Görünce ne tepki vereceğini çok merak ediyorum"

"Bunu daha sonraya erteleyelim çünkü sen gelmeden önce asistanımla özel bir konuşma yapıyordum ve henüz kendisine yönelttiğim soruma beklediğim cevabı alamadım"

Son Mektup (Dizi Tadında)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin