"Kadınlar sözleriyle değil, gözleriyle konuşur aslında. Bu yüzden onları anlamak için dinlemek yetmez, izlemek gerek yalnızca."
Dostoyevski
•●●·٠•●●•٠·˙
Ne garip... İlk günler bakmaya bile cesaret edemediğim o gözler şimdi doğru düşünebilmem için odak noktam olmuş vaziyetteler. Onlara bakmadan konsantre olamıyorum sanki. Şu an Selim Bey'e dikkatle bakarak ne yapmam gerektiğine de hızla karar vermeye çalışıyorum. Ona bu tasarımın Derya Hanım'a değil de bana ait olduğunu söylemeli miyim?
Biliyorum bana söylemelisin diyorsun ama ben daha ilk başta üzerinden imzamı silerek ondan vazgeçmemiş miydim? Şimdi ne değişti yoksa bir anda onu sahiplenmem gerektiğini mi anladım? Kafam çok karıştı. Bir yanım "Doğruyu söyle" derken diğer yanım da "Bunu söyleyerek kötü bir duruma düşürdüğün Derya Hanım'ın şerrinden nasibini almaya hazır mısın?" diyor.
Selim Bey keskin bir ses tonuyla "Ne düşünüyorsun? Bu tasarımı bu haliyle kullanmalı mıyız?" diye sordu. "Bu haliyle" derken ne demek istiyor olabilir ki? Ona daha önce bu tasarımdan söz etmiş olsaydım altındaki imzadan bahsettiğini düşünürdüm ama o bu tasarımın benim olduğunu bilmiyordu ki. Yani en azından biliyorsa da ben bundan habersizim. Onu eline aldığından beri kaşlarındaki çatıklıkta bir an olsun yumuşamadı. Hadi ben neyse de Selim Bey neden bu kadar gergin onu bir türlü anlayamadım.
Ben son kez düşünüp kesin bir karara varmaya çalışırken Derya Hanım daha fazla sessiz kalamayıp sert bir tavırla da "Selim seninle biraz özel konuşabilir miyiz?" diye sordu. Kalkmaya yeltendiğimde Selim Bey elini kaldırarak beni durdurup otoriter bir ses tonuyla da "Sen kal Meral" dedikten sonra kapıya doğru gitti. Hemen ardından da Derya Hanım yerinden kalktı ve birlikte odadan çıkıp kapıyı kapattılar. İkisi kapının önünde konuşurken bir gözüm onların üzerinde diğer gözüm de elimdeki kağıtta olarak düşünmeye devam ettim. Of! Keşke biraz yüksek sesle konuşsalar da merakım biraz olsun dinse.
"Selim neden bu kadar önemli bir kararı asistanının ellerine bırakıyorsun?"
"Çünkü Meral'in bu tarz konularla alakalı bilgi birikimine güveniyorum"
"İki günlük asistanına güvenerek beni onun önünde küçük düşürüyorsun ama!"
"Derya bu konuyu kapatalım çünkü kalbini kırmak istemiyorum"
"Yeterince kırdın zaten Selim! Sen az önce tasarımımı bir asistan parçasının ellerine verip hakkımda bir karar vermesini istedin farkında mısın?"
"Sözlerine dikkat et!"
"Benden özür dilemek yerine onu mu koruyorsun?"
"Özür mü? Özür dilemesi gereken ben miyim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Mektup (Dizi Tadında)
RomanceHiç kimsenin bilmediği bir sırrın oldu mu? Soruyorum çünkü benim oldu ve belli ki bu konuda yanıma bir yandaş arıyorum.Ben hayatımda ilk defa sevdiklerimden bir şey gizliyorum.Bunun verdiği ağırlığı tahmin edemezsin.Ama şu an düşünüyorum da bu sırrı...