7.Bölüm : Bir insan sahibine ulaştırmayacağı bir mektubu neden yazar ki?

4.3K 275 53
                                    

Mektup ruhtur. Konuşan sesin çok sadık bir yankısıdır. Bu nedenle ince düşünceli kişiler onu aşkın en zengin gömüleri arasında sayarlar.

Honoré de Balzac


•●●·٠•●●•٠·˙


Selim Bey çıktıktan hemen sonra sırtımı kapıya dayayıp birkaç saniye öyle kaldım. Kulağım da apartmanın içinde yankılanan ve yavaş yavaş etkisini yitirmeye başlayan ayak seslerine takılı kaldı. Onda farklı bir şeyler olduğunu hissediyorum biliyor musun? Diğer insanlardan ayrılmasını sağlayan bir şey yani. Onu kendimden ne kadar uzak tutmak istesem de her geri adımımda aslında beni kendisine daha da çok yaklaştıran bir şey bu.


Bana bugünkü yaklaşımını ve gitmeden önce söylediklerini düşünüyorum da yüzümde engel olmaya çalışsam da yine de kendisini göstermek için büyük bir çaba harcayan o manalı tebessümün aynı arkadaşım Berna gibi bana "Şiişt! Bilmediğim bir şey mi var Meral?" dediğini hissediyorum. Bilmiyorum ama aslında var gibi de...


Ağır adımlarla pencereye yaklaştıktan sonra perdemin ucundan sokağa doğru baktım. Henüz aşağıya inmemiş olacak ki arabası hâlâ oradaydı. Bugün benim yüzümden o kadar çok merdiven inip çıktı ki herhalde evine gidip ayaklarını koltuğuna uzatmak için sabırsızlanıyordur.


Sahi Selim Bey'in ev hali nasıl acaba? Eminim aynı şirkette olduğu gibi kendisine özel bir çalışma odası vardır ve evdeki tüm vaktini de orada geçiriyordur. Acaba iş hayatını evine taşıyıp boş vakitlerinde bile çalışıyor mudur yoksa onları tamamen bir kenara bırakıp kendisine has hobileriyle mi ilgileniyordur?


Selim Bey gibi sakin birinin ne gibi bir hobisi olabilir ki? Yağlı boya tablolar yapıyor olabilir mi? Ama yok... Elleri üstü başı etraf batar bence sevmez. O değildir. Peki enstrüman çalmak olabilir mi? Hmm... Onu da sanmıyorum. Elif ile konuşurken müzik sesinden gürültü olarak bahsetmişti. Bence Selim Bey kesinlikle klasik müzik dinleyicisidir. Hatta ileri gidiyorum. Koltuğuna oturup gözlerini kapatarak o çalan dinlendirici müziğin etkisiyle tüm iş stresini üzerinden atıp biraz olsun rahatladığını hissediyordur.


Teknesi var mı acaba? Belki de ruhunu dinlendirmek için saatlerce açılıp balık tutuyordur. Sabır işi sonuçta. Düşündüm de umarım o da değildir. Bir an gözümün önüne balıkların ağzına saplanan o halkalı iğne geldi de bu görüntüden pek de hoşlanmadığımı fark ettim. Hele ki zavallı balığın o anlarda hâlâ kurtulmak için çabaladığını düşününce resmen diken diken oldum. Sanırım hobisinin ne olduğunu uzun uzun düşünsem de bulamayacağım.


Ben tam bunları düşünürken apartmanın kapısından çıkmasını beklediğim patronum beni şaşırtarak aksi yöndeki bakkaldan çıktı. Ah! Hem de elinde bir canlı bombayla! O an koşarak yanına gidip o güneşin altında durarak bütün zararlı maddelerini suyun içine karıştırmış olan pet şişeyi elinden alıp atmak istedim. Ona kimse bunun zararlı olduğunu söylemedi mi Allah aşkına? Kendisine hiç dikkat etmiyor çünkü arabasında da aynı pet şişeden olduğunu görmüştüm. Acaba bir ara bu işe el atsam bana kızar mı? Ama onu bir şekilde cam şişe kullanmaya alıştırmalıyım. İlk anda yadırgasa da sonradan alışacaktır.


Ben boş boş manasızca o yöne doğru bakarken o da arabasına yaklaşıp bir anda yukarıya doğru bakarak el sallamaya başladı. Beni görmüş olamaz öyle değil mi? Lütfen öyle olmadığını söyle! Aman Allah'ım gözlerim beni yanıltıyor olmalı çünkü hemen ardından da elini dudaklarına götürüp yukarıya doğru bir öpücük attı. Nasıl yani? Bu sevgi gösterisini bana yapmıyordur herhalde. Yani bu çok saçma olmaz mıydı? Asistanıyım ya ben...

Son Mektup (Dizi Tadında)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin