BÖLÜM 3

18.7K 846 33
                                    

Arkadaşlarıyla aheste aheste otobüs durağına yürürken 'en yakın erkek arkadaşım' sıfatını Zeynep tarafından hak edebilmiş gururlu erkek Devran o boyu posuna, saç, sakalına yakışmayacak derecede pişkin gülüşüyle Zeynep'e doğru ilerliyordu. Ah bu kızın şansı buydu galiba hayatındaki bütün erkekler kesinlikle aşırı uzun olmalıydı ki Zeynep daha da kısa görünsün! Ama seviyordu bu durumu çünkü hepsinin yanında gayet güvende hissedebiliyordu bu adamların. Babası olsun, abisi olsun, Devran olsun... Ama en hain Devran çıkmıştı, orta okulda müsamerelerde en kısa boylu erkek olduğu için hep Zeynep ile eşleşen bu çocuk nasıl bu kadar uzayabilirdi biri açıklasın! Orta okuldayken de çok iyi anlaşırlardı ve kader onları ayırmamış sonrasında aynı liseyi kazanmışlardı gerçi liseye başladıkları ilk gün Zeynep neredeyse tanıyamayacaktı Devran'ı. Çünkü üç aylık tatilde bir insan ne kadar uzayabilir ise bu çocuk o kadar uzamıştı. Aynı sınıfta olmayışları onları biraz uzaklaştırmış görünse de hala kopmamışlardı. Tabi bu uzaklaşmış görünmenin bir sebebi de Devran'a zaman zaman gelen ağır abi havalarıyla Zeynep'in onu bebek gibi sevmeleri de neden oluyor olabilirdi. Sonunda yan yana gelmişlerdi durakta ve Devran'a sarılmak için büyük çaba sarf eden Zeynep'i arkadaşı bu ızdırapdan kurtarmış ve kucakladığı gibi ayaklarını yerden kesmişti. Bu atak Zeynep'in ufak bir çığlık atmasına da neden olmuştu haliyle utanmıştı. Onları hiç tanımayanlar kesinlikle yanlış anlayabilirdi.

Lisede bu yüzden abisinden az çekmemişti, Devran ile bu kadar yakın oluşları birçok kişinin dikkatini çekmiş olmalıydı ki sevgili oldukları dedikodusu abisinin kulağına kadar gitmişti. Oysa Baran, Devran'ı orta okul müsamerelerinden tanıyordu da bir hışımla gittiği okul çıkışında Zeynep'in yanında olan çocuğun Devran olduğunu bir an anlayamamıştı.

''BU KİM ZEYNEP!'' diye bağırırken dosdoğru Devran'ın suratına bakıyordu o sırada Devran ise hiç istifini bozmayıp

''Benim Baran abi, Devran'' açıklamasında bulunan yanındaki bu hışım karşısında şok olan arkadaşını kurtaran kişi olmuştu.

Tabi ki bu açıklama Baran'ı durdurmamış ve

''Bu ne gülüşmeler etmeler, bu yaşınızda sevgililik falan filan... Duyduklarım doğru mu?'' diye sormuştu hiç uzatmadan.

Küçük bir gülümseme Devran'ın dudaklarından firar ederken Baran hemen yakasına yapışıvermişti çocuğun. Bu sırada Zeynep ne yapacağını bilemeden bu iki adamı izliyordu. Nereden çıktı bu sevgililik diye düşünmeden de edemiyorken.

''Baran abi, Zeynep nasıl senin kardeşinse aynı şekilde benim de kardeşim olduğuna adın gibi emin olabilirsin. İstersen şimdi vur, elimi bile kaldırmam sana karşı. Çünkü benim de olmayan abimsin sen. Ben okulda Zeynep'e göz kulak olayım diye çok yanındayım, çıkarken de ayrılacağımız sokağa kadar beraber yürüyoruz, kaç yıllık arkadaşlığımız var eğleniyoruz da tabi beraberken bunu yanlış anlamış olmalılar. Kimsenin ne düşündüğü umurumda değil de; sen yanlış anlama bizi abi.'' diyerek hem de yakasındaki eller inmese de rahatlıkla konuşmasını bitirmişti Devran.

Zeynep ise sonunda şoktan kurtularak 'evet,gerçekten.Lütfen vurma Devran'a abi' diyebilmişti.

Baran da inanmıştı sonra sonra onun samimiyetine, bu sayede de Zeynep için gözü arkada kalmamıştı çoğu zaman.

O da bunları hatırlayarak utanmıştı haliyle.

''İndir beni şaşkın bu kadar insanın içinde ne yapıyorsun!'' demişti.

''Bana ne! Belim ağrıyor o kadar eğileceğime seni kaldırdım fena mı?''

''Ya şuna bak, indir benii! Küstüm ben sana.'' diye bıdı bıdı konuşurken Zeynep sonunda yere indirilmişti.

Asiye Hanım MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin