BÖLÜM 44

4.4K 318 39
                                    

Hepinize merhabalar, biliyorum çok beklediniz yine ama sonunda geldim.

Ve şurada planladığım son birkaç bölüm kalmışken hem size bir düzen hem bana motivasyon aracı sunmak adına oy ve yorum sınırı denemeye karar verdim. Derdim hiçbir zaman oy olmadığı ve düzenli yüklemede başarısız olduğum için bunu hiç istememiştim ama en az  1K -1.5K okuma alırken 300 oyu zor alıyor olmak , hele yorum hiç görememek üzücü... Bana vakit de kazandırması açısından gerçek sınırlar içinde 500 oy ve 150 yorum sınırında karar kıldım. ( yorum kısmım çok kısırdı her zaman, ama yazılarım hakkındaki fikirlerinizi esirgemezseniz çok sevinirim) 

İyi okumalar.

Metin geçen gün hastaneden dönerken ısrarcı tavrı ile Merve'yi sinemaya gitmeye ikna etmişti sonunda, yabancı bir romantik komedi filmi vizyona girmişti ve genç adamın Merve'ye vermek istediği mesajı taşıyacak görevde idi. Sinemada böyle bir filme gitmek bir randevu demekti. İçi içine sığmıyordu bu yüzden. 

Akşam üstü seansına gitmeyi tercih etmişlerdi, Metin de böylece vardiyasını sabah tamamlamış ve Merve'yi de okuldan alacak fırsatı yakalamıştı. Tıp fakültesi diğer fakültelere nazaran dersleri geç bitiriyordu, Metin'in ise final sınavları bile bitmiş artık resmen mezun olmuştu. Kendi alanına uygun iş araması gerektiğinin farkındaydı artık ama bulana kadar part-time işine devam edecekti. En azından kendi kendisini geçindirebiliyordu. Ve değiştiğinin göstergesi olan, sorumluluk aldığı ilk durum bu işti. Merve'nin şansı da yardım etmişti Metin buna inanıyordu.

"Geliyorum, seni kapıdan alırım 4'de." diyerek genç kıza mesaj atmış ve son kez aynada kendini kontrol ederek evden çıkmıştı. Merkezdeki sinemaya gidecekleri için de hastaneden daha yakın olacaktı.

***
Delal, Mehmet ve Yağmur ile çok sıradan ama eğlenceli bir sohbetin ortasında idi ama Okan'ın delici bakışlarından kaçamadığı için sürekli kendini ona bakarken buluyordu. Okan da hiç oralı görünmüyor ama tüm konuştuklarını dikkatle ve asık suratla dinliyordu. Genç kız hala çözmüş değildi. Yan-yana olduklarında asla geçirmiyorlardı ama genç adam ısrarla onu göz hapsinde tutuyor ve hayatına dahil olmaya uğraşıyordu.

Genç kız dikkatini sohbete vermeyi denedi son kez. 

"Çok da parti gibi olmayacakmış zaten ya, Ömer işte. Fırsatını bulmuş, yapıyor." diyerek anlatıyordu Mehmet. Sınıf arkadaşları olan Ömer'in yapacağını duyurduğu doğum günü partisi hakkında konuşuyorlardı. Mehmet'in Yağmur ile gitmek istediğini sezinliyordu sanki Delal ama emin de olamıyordu. 

"Valla ben ancak Delal gelirse gelebilirim, annem onsuz bırakmaz." diyerek tavrını ortaya koymuştu Yağmur. Annesi nedense Delal'e sarsılmaz bir güven duyuyordu.

"Gelirsin dimi Delal? Eğleniriz bence." diyerek hedefini ona yöneltmişti Mehmet de. Yağmur'u getirmenin yolu Delal'den geçiyorsa o da şansını deneyecekti. Bu sorusu ile sadece Delal'in değil bir başkasının da ekstra dikkatini çektiğinin farkında değildi ama henüz. 

***

"Tamam canım, sen fotokopileri çek. Görüşürüz sonra." diyerek Fisun'un arkasından el sallarken Zeynep, asistan hocası Teoman'a hazırlıksız yakalanacağını fark edememişti. 

"Bölümümüzün çalışkan kızı yine not dağıtıyor anlaşılan." diyerek söze girmişti Teoman. 

"Estağfurullah hocam, arkadaşım kaçırdığı dersi telafiye uğraşıyor." diyerek açıklamıştı Zeynep de. Ama bir yandan da yakalandığı için tedirgindi. 

"Seneye mezun oluyorsun hala hocam ama! Meslektaş olacağız biliyorsun." diyerek sitem etmişti. Teoman'ın bu yakınlığı neredeyse her öğrenciye aynı olsa da Zeynep'e hep garip geliyordu, o da mesafesini korumaya çalışıyordu ama pek başarılı olamıyordu bazen. Teoman'ın uzaklaşılamayan bir yapısı vardı. 

Asiye Hanım MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin