BÖLÜM 18

9.1K 540 19
                                    

Biliyorum, biliyorum sizi çok beklettim... Ama inanın bu bölüm bile tam içime sinmedi. Sadece söz vermiş olduğum için yazmaya çalıştım umarım beğenirsiniz. Ben rahat ettiğimde gerçekten hissettiğimde çok daha derin bölümler yazabilmek istiyorum. Umudum baki :) 

Medya ya son olarak wattpad dedikoduları kapak grubu tarafından yapılan kapağı ekliyorum sizce nasıl ?

Birde ben hikayemiz için grup kurdum facebook da :) beklerim.

LİNK: https://www.facebook.com/groups/1704143636499783/

Hikaye önerisi: @tugcefondip Zümrüt, Aşkar :) kendisi keşfedilmemiş yazarlara da destek veriyor. Bir bakın derim.

İyi okumalaaar!


Yine kendisini tutamayıp hocasıyla atışan Merve sınıfı terk etmek zorunda kalmıştı, ne olurdu şu çenesini tutsa ve ego yığını hocasını sinirlendirmeseydi? Kendi kendine bunu soruyordu ama yine yapacağını yapmıştı işte! Şimdi layığını bulmuş koridorda volta atıyor dersin bitmesini bekliyordu... Tam ters tarafa dödüğünde karşısına çıkan kişi ise hiç beklemeyeceği cinstendi!

Okan çelme takıp Atilla'yı merdivenlerden yuvarladıktan sonra Atilla yerden kalkmaya çalışmış fakat ayağının üzerine basmaya çalıştığı anda tekrar bağırarak düştüğü yere oturmuştu. Bu sırada merdivenlerden düştüğünü gören herkes de birer birer başına toplanıyordu. Tabi onun en büyük endişesi ise Delal'e rezil olmuş olmaktı.

Şoku atlattıktan sonra Delal ve Yağmur da merdivenleri inerek Atilla'nın yanına ulaşmışlardı. Bu sırada birkaç öğretmen de diğer öğrencilerin uyarısıyla olsa gerek Atilla'nın yanında yerlerini almışlardı. Orada bulunan fizik öğretmeni Atilla'nın bacağının çeşitli kısımlarını yavaşça yokluyor bazen Atilla'nın attığı çığlıklarla elini hemen geri çekmek zorunda kalıyordu. Tam tekrar çığlığı basacakken yeni gelmiş olan Delal'i gördü ve kendisini tutmaya çalıştı ancak öğretmeni sesini çıkartmadığı için her saniye bir o kadar daha bastırıyordu ki artık gözlerinden yaşlar birer birer süzülmeye başlamıştı. Sonunda dayanamayarak yine bir çığlık koyverdi. Delal ise dehşet içinde Atilla'ya bakıyordu, herkes gibi. O kadar ani bir düşüştü ki, nasıl olduğu sorusuna Atilla dahi cevap veremiyordu. Delal bu sırada aklında yeni gelmiş gibi gözlerini Atilla'dan ve bacağından çekerek Okan'ı aramaya koyuldu. Çok geçmeden Atilla'nın etrafını çevreleyen öğrencilerin arasında buldu onu. O anda Okan'da çok tuhaf duygularla bakıyordu Atilla'nın haline. Bu kadar sansasyon beklemediği çok açıktı. Öğretmen en sonunda Atilla'ya daha fazla işkence etmeyi bırakarak 'kırılmış galiba, hastaneye gitmek gerek.' dedi. İki katta üç öğrenci Atilla'yı tutmuş yerinden kaldırmaya çalışırlarken pek baarılı olamıyorlardı. Bu sırada Okan oflayarak önündeki öğrencilerin arasından sıyrıldı ve iki adımda yerde debelenen Atilla'nın yanına ulaştı. Delal bu sırada ağzı açık kalmış şekilde olanları izliyordu. Düşmesine sebep olan oydu, şimdi de yardım mı ediyordu?

Okan, dikkatlice Atilla'yı yerden kaldırdıktan sonra onu sırtına almış ve ayaklarını da kollarıyla sabitleyerek okulun çıkışına ilerlemeye başlamıştı. Bu sırada öğretmenlerden birinin arabası da kolaylık sağlamak açısından okulun kapısına yanaştırılmıştı. Okan Atilla'yı arabaya yerleştirirken de en büyük özeni gösterdi ve ardından ön kapıyı açarak kendisinii de ön koltuğa bırakıverdi.

"Teşekkür ederim beni taşıdın buraya kadar ama gelmene gerek yok." dedi Okan'ın asık suratına ama hala yardım edişine anlam veremediği için başından beri konuşmamayı tercih eden Atilla.

"Ablam doktor benim, daha erken yardım edecektir ben gelirsem. Gerek olmadığını biliyorum ama yine de..." daha fazla uzatmamıştı Okan. Hem ne diyecekti ki. Bacağını kırmayı hiç hesap etmemişti. Delal'in bakışlarıyla beraber kendini çok suçlu hissediyordu.

Asiye Hanım MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin