BÖLÜM 31

7.5K 527 26
                                    

Hepinize İyi akşamlarr :)

100K olduk hala inanamıyorum!!!

Bitmeyen, bitemeyen vizelerimin sonuna yaklaşırken tadımlık da olsa bir bölümü sizler için yayınlıyorum... Umarım beğenirsiniz :)

İyi okumalarr..

Kapıdan apar topar fırlayan Canan'ın ardından öylece bakakalmıştı Özgür, tamam demişti demesine ama. Nerede, ne zaman? Hepsini birer muamma halinde Özgür'ün önüne yığarak oradan uzaklaşmıştı genç kız. 

Neyse ki Özgür bu durumdan hiç şikayetçi değildi. Genç kızın arkasından bakarken gülümsüyordu. Anın rehavetinden kurtulduğunda ise tezgahta duran pirinci ve salça kavanozunu fark etmişti. Canan'ın güya istediklerini...

Bu olayla gülümsemesi daha da yüzüne yayılırken bir yandan da aklındaki sorulara cevap oluyordu. Pirinçsiz ve salçasız olmazdı. E Hasan dedeyi de bir ziyaret etmesi de şarttı artık Özgür'ün. Yaşlı adam artan sağlık problemleriyle birlikte artık evden çıkamaz olmuştu ve bir küçük olarak bunu yapmak Özgür'ün borcuydu. 

Elbette yapması gerekenlerin ayırdındaydı az çok ama düşündükçe geriliyordu genç adam. Düşündükçe çocuksu telaşı artıyordu ama onu yıldıracak şeyler değildi bunlar. 

Son günlerde göremediği Canan'ı özlüyor, onun o eski saldırgan tavırları aklına geldikçe neşeleniyor, bazen de tüm bunlara sebep olanları düşünüp elinde olmadan sinirleniyordu. İç dünyasının adeta Canan'a adamıştı bu son günlerde. 

Evli bir adam olmanın nasıl hissettireceğini de düşünüyordu artık sık sık. Kendi uzmanlık alanında hala bir işi olmayışı da boynunu büküyordu işte o zamanlarda. Ama pes etmeyecekti. Gönlünün düştüğü genç kadından ret yememiş, aşkını geç de olsa keşfedebilmiş şanslı kişilerdendi...

****

Baran mola verdiği saatte de Metin'in ne işler karıştırıyor olabileceği hakkında tahmin yürütmelerine devam ediyordu. Bu kadar ısrarla bir yere çağırmak hiç ona göre bir hareket değildi. Baran ciğerini bilirdi Metin'in! Gerçi son zamanlarda bir işe girmesi ve gerçekten okulu bitirmek için uğraşıyor olması Baran'ın gözlerini yaşartıyordu adeta ama yine de şüphe duymadan edemiyordu. Er geç onun da derdinin ne olduğunu anlayacaktı. 

Bu mahallede aklı başında hepi topu kaç insan olduğunu düşünmeye kalktığında Baran sayıyı yükseltmekte epeyi zorlanıyordu... İçten içe böyle düşünürken gülmeden edememişti. Fakat bu kez pekte içten olmamıştı ki diğer masalarda oturan birkaç kişi dönüp Baran'a bakmıştı...

Ne güzel, artık o da iş yerinde aklı başında olmayanlar listesindeydi... Bunu düşünürken gelen daha fazla gülme dürtüsüne de son anda engel olmuştu. Eh ne de olsa körle yatan şaşı kalkardı.

O Asiye Hanım Mahallesi'nin bu etkilerine güle dursun, kader ona hazırlayacaklarına gülüyordu...

***

Devran ve Zeynep'in başlattığı hararetli sohbet Aylin'in de katılımıyla harika bir dost meclisi tadını almış ilerliyordu. Aylin ilk tanıdığı günden beri Zeynep ve Devran'ın ilişkisine çok imrenirdi. Belki her zaman görüşmüyorlar ya da her şeyi paylaşmıyordu ama aileniz dışında geçmişinizden bu yana sizi bilen, tanıyan birilerinin olması güzeldi. Zaten gerçek dostlar yıllar sonra bile görüştüklerinde kaldıkları yerden devam edebilenlerdi Aylin için...

Fakat artık tam anlamıyla başlayacak olan konferans sebebiyle bu tatlı sohbetin sona ermesi gerekiyordu. Zeynep arkadaşlarından izin isteyip kulise yöneldiğinde Devran ve Aylin de izleyiciler arasında yerlerini almak üzere ön tarafa doğru ilerlemişlerdi. 

Asiye Hanım MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin