BÖLÜM 15

10.2K 544 39
                                    



Bir büyük aradan sonra ben geldim! Umarım çok bekletmemişimdir. İnanın ne yazacak dermanım vardı ne de ilhamım. 

Bir diğer kapağı da medya ya ekliyorum biliyorsunuz ki sizinle seçmek istiyorum, görüşlerinizi belirtirseniz çok mutlu olurum.Bu kapak Merve arkadaşımızın yapımı  merveaslan6 umarım kullanıcı adını doğru yazmışımdır..

Zeynep sabahları Aylin ve Metin ile staja gitmediği günler ise Merve ile okula gidiyor, derslere giriyor bazen arkadaşlarıyla kısa muhabbetlerin ardından bazen de hiç vakit kaybetmeden her zamanki otobüsüyle eve dönüyordu ama aralarında tuhaf bir elektriğin oluştuğunu düşündüğü günden beri Emre'yle bir türlü karşılaşamıyordu...

Bazen derste, otobüste, yemekte, evde ellerinin değdiği o kısa an aklına gelip onu hülyalara daldırsa ve gerçeklikten uzaklaştırsa da aklından çıkaramıyordu.

Konuşulmuş, vadedilmiş hiçbir şey yoktu ama Zeynep Emre'yi düşündükçe yüzüne yayılan gülümsemeyi engelleyemediğini pekala fark ediyordu.

Belki de Baran, Metin, Özgür ya da Devran dışında bi erkeğe bu kadar samimi davrandığı için kendisine öyle geliyordu... Belki de Emre sadece onu yeni tanıştığı bir arkadaşı olarak görüyor yahut daha fenası kardeşinin yanında gördüğü ilk andan beri tuhaf tuhaf durumlarla karşısında olan bu kıza kendi içinde gülüyor da olabilirdi!

Zeynep hangisini düşünse şaşırmış vaziyette ardı ardına gelen monoton günlerde rutinine devam ediyordu.

****

Okan yine Yağmur ve Delal'in fen sınıfındaki lanet olası çocukla ilgili konuşmalarına kulak misafiri oluyordu. Delal görmemekte ısrarcıydı onu bu açıdan tebrik ediyordu ama Yağmur da ısrarlarından vazgeçmiyordu. Bu çocuğun kim olduğunu kendisi de merak etmeye başlamıştı. Tam aradaki dengeyi bulmuşken ve her içinden geldiğinde Delal'e bakmamayı başarıyorken bu çocuktan bahsedildiğini duyduğu her an gerildiğini hissediyordu.

Yine sırada arkasına dönük oturmuş arkadaşlarıyla muhabbet ederken kulağına çalınan sözlerle dikkatini onlara vermiş ve farkında olmadan yumruk yaptığı elleriyle onları dinlemeye çalışıyordu.

"Hadi ama Delal günlerdir söylüyorum, hep de bakıyor sana. Ne olur söylediğimde bir dönüp baksan? Eriyecek çocuk vallahi!" Yağmur arkadaşına dil dökmekten bıkmamıştı. Ona göre Delal çok güzel bir kızdı ve Atilla hakkında da bu güne kadar olmusuz bir şey duymamıştı. Arkadaşına nasıl baktığını görüyordu da. Delal ise bu konuda tam bir inatçı keçiydi! Yağmur utandığını biliyordu...Ama bir kere baksa çocuğun yüzünü görecekti ne vardı ki bunda?

Yağmur'a göre onun bahtsızlığı dolayısıyla onunla ilgilendiklerini açıkça belli eden Cenk ya da Bülent gibi ergenlik bunalımında değildi Atilla. Bir şans verilebilirdi.

"Olmaz Yağmur bakamam kimseye ya! Hem ne malum ki?" diye hayıflanıyordu Delal.

"Ya sanki benim gibi bahtsızsın da Cenk ya da Bülent ile uğraşmak zorundasın! Atilla iyi çocukmuş bak gerçekten." Yağmur ise kararlı adımlarla ilerliyordu. İlla aralarında bir şey olmasına gerek yoktu ki Delal'e çocuğu bir gösterebilse içi rahat edecekti.

Atilla ismini duymasıyla arka planda konuşmaya dinleyici olarak katılan Okan daha çok ve sık nefes alıyor ve adlandıramadığı duygularla baş etmeye çalışıyordu.

"Ah Bülent'in nesi var ya? Bence bana söyleyeceğine sen ağzının içine düşenlerle ilgilen." demişti Delal muzırca.

İçten içe gülmemek için kendini tutuyordu. Cenk ve Bülent hemen yan sınıfta okuyorlardı ve her teneffüs onları mutlaka görürdü. Birbirleriyle hem yan yana olsalar da az kavga etmemişlerdi ki bu Delal'in gördüğü kadarıydı.

Asiye Hanım MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin