12.Bölüm

1.3K 121 33
                                    


Karşımda gözleri sinirden kıpkırmızı olan bir adet Yağız bulunuyordu ama onun karşısında da umursamaz bir adet İris bulunuyordu. Benim için endişelendiğini biliyordum ama bu ona üzerimde hakimiyet kurma izni sağlamıyordu. Bunu söyleyen ben haftalardır bir çift gece karası gözlerin esiri olmuştum. Yaklaşık iki saat önce etrafımı saran kokusundan eser yoktu ve bunu hırçınlaştırıyordu. Lanet bir koku sadece sanki oksijenmiş gibi davranmaktan vazgeç İris!

' Sessizliğine daha ne kadar tahammül edebilirim? Anlat artık , içeride ne oldu? 'İç çarpışmalarıma kısa bir süre kulak tıkayıp Yağızın sorularına yüzeysel cevaplar verdim.

' Sadece okulu geziyordum Yağız, kalabalıkta yeterince iyi gözlem yapamıyorum, bunu biliyorsun '

' Kızım daha makul bir saatte yapsana gözlemini hadi yaptın aç şu sikik telefonu, burada kafayı yemeyeyim '

' Düzgün konuşsana ya '

' Sikerim düzgününü, ben aradığımda aç telefonunu bak İris bu son uyarım yoksa özgürlüğüne veda edersin '

' O ne demek ya, Yağız haddini aşıyorsun '

Gözleri şaşkınlıkla açılmış bana bakıyordu. Söylediğim şeyin hoşuna gitmediğini biliyordum zaten bende söyledikten sonra pişman olmuştum ama dile vurulanlar alınmıyordu ki geri.

' Yağı .. '

Elini kaldırıp beni susturunca özür dileyemedim, yapamadım.Ellerini saçlarına daldırıp dağıttıktan sonra yanaklarını şişirerek bir nefes verip odasına çıktı. Arkasından sadece bakakalmıştım. Hiçbir şey yapamadan halbuki hayat felsefem daima bir şeyler yapmaktan ibaret değil miydi? Yağız benim için ilkbahardı. Sonsuza dek mutlu olacakmışım gibi hissedebildiğim tek yerdi. Onun enerjisinin benim üzerimdeki etkisi inanılmazdı.Onunlayken her şeyin kusursuza sarıldığı ve tıkır tıkır işlediği büyülü anları yaşıyordum. Hiç çaba harcamaksızın mükemmel bir uyum içerisinde dans edebildiğim tek insandı, bana kolaylık sağlayan tek insandı.

Tükenen adımlarımı odama yönlendirdikten sonra aklım Ağaha yöneldi. Bu bir oyunsa o bu oyunun kurucusuydu. Ama bu oyunu neden oynuyorlardı? Bu oyunu kimler oynuyordu? Bu oyunun kazanan tarafı sadece Zirve miydi? Bu bir güç oyunu muydu yoksa strateji oyunu muydu?

Üzerime pijamalarımı giyindikten sonra içimdeki huzursuzluğun ruhumun boğazına yapışmasına daha fazla dayanamayıp soluğu Yağızın odasının önünde aldım. O abiydi, affederdi. Ruhumu sarıp beni üzmeyecek tek insandı ve o beni affederdi. Kapıyı iki kere tıklattıktan sonra açmasını beklemeyi tercih ettim. Çok beklememe müsaade etmeyen Yağızım yüzüme bakmadan yatağına doğru ilerledi. İçeriye girdikten sonra kapıyı yavaşça kapatıp beni yanına çağırmasını bekledim. Sırt üstü yatağa yattıktan sonra sol kolunu başının altına alıp gözlerini kapattı. Kısa bir süre sonra sesli sağlam nefesini havaya karıştırıp, gözünü açmadan sağ kolunu hafif yukarıya kaldırdı. Aldığım davete adeta uçarak gidişim dudaklarının kıvrılmasını sağlasa da çok geçmeden eski halini aldı. Yatağa oturduktan sonra sağ kolunun üzerine başımı koyup beni sarmasını bekledim. İnatçılığı tuttuğundan huzursuzca kıpırdandım. Bu hareketimle yüzüne yaydığı gülümsemeyle sağ kolunu sıkılaştırıp başımın göğsüne gelmesini sağladı. Tek kolumu güç veren gövdesine sardıktan sonra sakallı yanağına sulu bir öpücük kondurdum.

' Özür dilerim '

Titrek bir nefes aldıktan sonra ' özür dilerim ' dediğinde itiraz için ağzımı açmıştık ki konuşmaya devam edince geri kapadım.

' Özür dilerim kızılım, hakkım olmadığını biliyorum ama sen benim canımsın sana bir şey olabilme ihtimali bile kendimi kaybetmeme yol açıyor. Kütüphanede olduğun zamanlar yine kızıyorum ama bu denli tepki vermiyorum. Dışarıda o kadar pislik varken senin tüm masumluğun ile orada olduğunu bilmek..... Bak onlarca şey izliyoruz, duyuyoruz korktum. Korkuyorum be güzelim '

ZİRVE ( K. 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin