ÖNCELİKLE HİKAYENİN BU BÖLÜMLERİNDE BOL BOL BULUNDUĞU, ÇOK SEVDİĞİM BİR ÜLKE VE ŞEHİR OLDUĞU VE BENİM DE BİR İNSAN OLARAK ÜZÜLDÜĞÜM GEREKÇESİYLE FRANSA, PARİS'TE YAŞANAN İNSANLIK DRAMINI ANIYOR VE BUNU YAPANLARI LANETLİYORUM. ÖLÜMÜN DİNİ, DİLİ, IRKI, MEZHEBİ, YAŞI, CİNSİYETİ OLMAZ. HİÇ KİMSE, ÖLECEK YAŞTA DEĞİLDİR. VE HİÇ BİR İNSAN, ÖLÜMÜ HAKKETMEZ. BİZLER DE HİÇ BİR ZAMAN ÖLÜMÜ ÇARE GÖRMEMELİ YA DA HAKLI BULMAMALIYIZ. ÖLÜM DEMEK, SON DEMEKTİR. ÖLÜM, DÜNYADAKİ EN GERÇEK ŞEYDİR. TERÖRE KARŞI BİRLİK OLMALIYIZ. KENDİ MİLLETİMİZ VE ŞEHİTLERİMİZ İÇİN DE SÜREKLİ DUA EDİYORUM, DOĞRU BİR AMAÇ UĞRUNA DİRENEN VE SAVAŞAN HERKESİN ALLAH YAR VE YARDIMCISI OLSUN..
#PRAYFORTURKEY
#PRAYFORFRANCE
#PRAYFORHUMANS
#PRAYFORWORLD
(BURAYA KADAR OLAN YAZIYI PARİS OLAYLARI YAŞANIRKEN YAZMIŞTIM. DAHA SONRA VAKİT BULUP DA ÖYKÜYÜ PAYLAŞAMADIM. SİZDEN BENİ ANLAMANIZI İSTEMEYE HAKKIM YOK, LÜTFEN ÖZÜRLERİMİ KABUL EDİN. BU KADAR GEÇ KALMAMALIYDIM AMA ŞU AN PAYLAŞAMAYACAĞIM ÇOK ZOR ŞEYLER YAŞADIM. BU SİZİ VE BU KİTABI İHMAL ETMEM İÇİN GEREKLİ SEBEPLERİ OLUŞTURUYORDU ASLINDA AMA BEN DİĞER TÜM YAZARLARIN SÖYLEDİĞİ GİBİ BU KİTABI KENDİM İÇİN YAZMIYORUM. DURAKTA, OTOBÜSTE, OKULDA, EVDE YA DA HERHANGİ BİR YERDE CANI SIKILAN HER HANGİ BİRİNİN OKUYUP VAKİT GEÇERECEĞİ VE BEĞENECEĞİ BİR ŞEY OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUM. YANLIŞ ANLAŞILMASIN TABİ Kİ KİTABI YAZMAK BANA ZEVK VERİYOR AMA SİZE VERDİĞİ ZEVK BENİM İÇİN DAHA ÖNEMLİ. HEPİNİZDEN İHMALKARLIĞIM ADINA ÖZÜR DİLİYOR VE DAHA FAZLA UZATMADAN SİZİ BÖLÜMLE BAŞ BAŞA BIRAKIYORUM..)
--------------------------------Güneş: Ee?
Barış: Ne ee?
Güneş: Kalksan diyorum artık üstümden?
Barış: Valla böyle çok iyi. Sevdim ben yerimi. Hatta şöyle biraz daha yakınlaşabiliriz di mi?
Diyerek kendini biraz daha bana yaklaştırdı. Artık göğüslerimiz yapışmıştı. Her nefes alışımda göğüslerim ona daha çok batıyordu. Gözleri gittikçe koyulaşıyordu.
Güneş: Barış, lütfen kalkar mısın?
Barış: Gerçekten kalkmamı istiyor musun? Çünkü ben istemiyorum.
Güneş: İ-istiyorum.
Bu kadar belli edemezdim herhalde. Bu halimin hoşuna gittiğini belli eden gülüşüyle üzerimden kalktı.
Barış: Uykumu kaçırdın.
Güneş: Güzel. O zaman dışarı çıkabilir miyiz?
Barış: Çıkalım bakalım.
Gülerek çantamı aldım.
Barış: Makyaj yapmayacak mısın?
Güneş: Neden, çirkin miyim?
Kahkaha attı.
Barış: Çok güzelsin. Ama.. Garip. Her kadın makyaj yapar.
Güneş: Yanlış. Eğer bir kadın gereksiz durumlarda bile makyaj yapıyorsa çirkindir. Şöyle anlatıyım, bir araban varsa ve yeni ve güzelse boyama gereği duymazsın. Ama üstünde bir çizik varsa, onu boyamak durumunda kalırsın.
Beni dinlerken gözleri parlıyordu. Tam bir şey diyecekti ki fikrini değiştirdi ve sustu.
Barış: Hadi, gidelim o zaman.
Beraber odadan çıktık ve asansöre bindik. Asansördeki takım giymiş genç ve karizmatik adam beni süzüyordu. Sonra bana bakarak gülümsedi. Bu ne rahatlık? Yanımda kocaman bir adam var onu da mı görmüyorsun?! Barış belimi güçlü kollarıyla kavrayınca yüzümü kaldırıp ona baktım. Gayet sakin görünüyordu. Asansör durunca adamla beraber lobide indik. Biz el ele dışarı çıkarken adam restoran tarafına gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorla Güzellik
Teen FictionAnnesi ve tek varlığı olan evi için oyuncu Barış Ateşoğlu ile evlenmek zorunda kalan genç ve güzel doktor Güneş Uymaz'ın hikayesi. ****** Genç Adam: Dede, sana yalan falan söylemiyorum. İşte sevgilim.. yanıma gelip göğsümden ismime baktı Genç Adam:...