8. Kocam

29.8K 779 27
                                    

Güneş: B-ben seninle aynı odada yatmam.

Ben öyle söyleyince durdu, maçtan gözünü ayırıp yavaşça vücudunu bana döndürdü.

Barış: Tamam, nasıl istiyorsan öyle olsun. Sen yatak odasında yat. Ben başka bir yerde yatarım.

Güneş: Başka bir oda varsa senin için hazırlayabilirim hatta ben bir çıkıp bakıyım.

Ben ayağa kalkınca oturduğu yerden bileğimi tutup

Barış: Bırak, uğraşma. Koltukta yatarım bu gece. Yarın başka bir yer ayarlarım.

Güneş: Peki. O zaman ben uyuyacağım.

Barış: İyi geceler.

Biraz duraksayıp yoluma devam ettim. Yatak odasına çıkıp dolabımı açınca pijama bulamadım. Nasıl ya? Anne! Of anne! Neyin peşindesin sen ya? Geceliklerden en sade olanı giyip yatağa attım kendimi. Derin bir nefes verip yanımdaki gece lambasını kapattım.

BARIŞTAN

Televizyonu kapatıp merdivenleri çıktım. Gideli bir iki saat olmuştu, uyumuştur. Yastık ve kıyafet almak için önce kapıyı tıklattım. Ses gelmeyince yavaşça kapıyı açtım. İçeri girince yatakta onu gördüm. Üzerindeki mor gecelik yukarı sıyrılmış siyah tangasını gösteriyordu, geceliğin sağ askısı omzundan düşmüş siyah sütyeninin üst kısmı açıktaydı. Zaten bu kızın göğüsleri ilgimi fazlasıyla çekiyordu. Buna hiç gerek yoktu, gerçekten. Yanına gidip eğildim ve üzerini örttüm. Biraz kıpırdanıp rahatını buldu. Yanındaki yastığı çekip dolaptan kıyafetlerimi aldım ve aşağı indim.

GÜNEŞTEN

Uyanır uyanmaz elimi yüzümü yıkayıp dolabı açtım. Tepkisini ölçmek için mini ve yapışan günlük bir elbise giydim. Saçlarımı düzleştirip bilekliklerimi taktım ve hafif bir makyaj yaptım ve deri ceketimi ve çantamı alıp aşağı indim. Mutfaktan kokular geliyordu. Mutfağa girince sucuklu yumurta yaptığını gördüm.

Güneş: Oo sucuklu yumurta

Ekmeği alıp ben de nasiplendim.

Güneş: Imm çok güzel olmuş bu ya.
Barış: Bir doktora göre fazla sağlıksız besleniyorsun. Ve o benim yumurtam. Kendine başkasını yap.

Güneş: Yapamam çıkmam lazım.

Barış: Ve bir doktora göre fazla seksi.

Güneş: Efendim?

Barış: Diyorumki bara gidiyor olmalısın. Bu halin ne?

Güneş: Aa ne varmış halimde? Ben hep böyle gidiyorum.

Barış: Bana özel mi kendini çirkinleştiriyordun?

Güneş: Pislik. Bütün gün hastalarla uğraşınca bozuluyoruz tabi biraz.

Barış: Neyse. Benim de setim var bugün geç gelirim.

Güneş: Geç derken?

Barış: Sekiz dokuz gibi. Yemek falan yapma.

Güneş: İyi tamam

Mutfaktan ve evden çıkıp arabama bindim. Yolda annemle ve dedeyle konuştum. Dede işe gittiğim için kızdı. Hastaneye gelince arabadan inip içeri geçtim.

Güneş: Günaydın. Bir şey var mı Zehra?

Zehra: Günaydın Güneş Hanım. Dün acilde kalp krizi vakası vardı. Bugün 305 numara sizi görmek istiyor, yeni üç hasta randevunuz var, 216 daki hasta da taburcu olacaktı

Güneş: Tamam canım ben bi odama uğruyum. Belgeleri masama bıraktın mı?

Zehra: Bıraktım. Bir de, biri sizi sordu. Odanızda bekliyor.

Güneş: Tamam ben bakarım ona.

Asansöre binip yukarı çıktım ve odama girdim. Koltukta oturmuş kalemle oynayan Ereni görünce donup kaldım.

Eren: Güneş?

Güneş: Buyrun.

Eren: Artık hastan değilim benimle böyle konuşmana gerek yok. Sete gidiyordum bi uğruyum dedim.

Güneş: Seninle oturmayı çok isterdim ama işim var.

Eren: Neden benden kaçıyorsun?

Güneş: Senden kaçmıyorum. Teşekkür etmek istemeni anlıyorum ama gönderdiğin çiçek yeterli oldu.

Eren: Bu sefer teşekkür için değil.

Güneş: Neden o zaman?

Eren: İçimden bir ses, sana yakın olmam gerektiğini söylediği için.

Güneş: İçindeki sese ayrılan sürenin sonuna geldik. Gerçekten işim var.

Eren anlamış bir şekilde ayağa kalkıp kapıyı açtı ama çıkmadan önce tekrar bana döndü.

Eren: Sadece arkadaş olmaya çalışıyordum.

O kapıyı kapatıp çıkınca üzerime bir vicdan azabı çöktü. Çok mu sert davrandım?

BARIŞTAN

Barış: Bugün set olduğunu söylemediniz mi?

Yönetmen: Söyledik Barış. Geç kalmazdı hiç. Hah geliyor. Eren nerdesin oğlum sen?

Eren: Doktorum Güneş hanıma uğradım.

Barış: Ne işin var lan senin onunla?

Eren: Bir işim falan yok. Sadece konuştuk.

Ben nefretimi yutmaya çalışırken yanıma yaklaştı.

Eren: Üzerindeki elbiseyi görseydin, sadece konuştuğumuza ikna olur muydun?

Barış: Lan ben seni..

Yönetmen: Ne oluyor? Herkes yerlerine. Geç bile kaldık. Hadi!

---------------------------
GÜNEŞTEN

Ben tabaktan doğradığım elma dilimlerinden birini ağzıma atarken kapı açıldı. Kapıyı o kadar sert bir şekilde kapattı ki yerimden sıçradım.

Güneş: Barış?

Barış: Ne var?

Güneş: Bir şey mi oldu?

Barış: Oldu. Bir daha o elbiseyi giyersen seni eve kilitlerim.

Güneş: Ne oluyor ya? Hem sana ne?

Barış: Bugün Eren gelmiş.

Güneş: Evet geldi ama hemen kovdum.

Barış: Sana dokundu mu?

Güneş: Bu sinirini anlamıyorum. Neden biliyor musun? Çünkü neden umurunda olduğuyla ilgili bir açıklama bulamıyorum. Karışmayacağız demiştik Barış?

Barış: Eren olmaz!

Güneş: Başkası olur yani?

Barış: Kızım bak!

Güneş: Üf tamam ya. Ama madem sen karışıyorsun ben de karışırım. İstemiyorum öyle kocamın orda burda kızları götürmesini.

Barış: Ne?

Güneş: Niye bu kadar şaşırdın? Tabi serin için çok zor olur kızlarına uzak durmak.

Barış: Ona değil, kocam demene şaşırdım.

Zorla GüzellikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin