28. Düğün

16.6K 405 42
                                    

Gözlerimi açtığımda Barış beni izliyordu.

Güneş: Barış?

Barış: Günaydın güzelim.

Güneş: Günaydın. Napıyorsun sen?

Barış: Seni izliyorum. Hadi kalk dışarda kahvaltı edelim.

Güneş: Bugün işin yok mu?

Barış: Bir reklam filmi için teklif gelmiş Esra aradı. Görüşmeye gidicem.

Güneş: Ne reklam filmi?

Barış: Takım elbise falan işte. Giyim markası yani.

Güneş: Takım elbise mi?

Barış: Evet. Takım elbise giyince çok yakışıklı olduğumu biliyorum, zaten bu yüzden beni istiyorlar.

Güneş: Aferin sana.

Barış: Gel buraya gel, kıskanma.

Ben yataktan kalkmaya çalışırken kolumdan tutup kendine çekti. Omzumu öpüp üstüme çıktı.

Güneş: Hazırlanmazsak ikimizde geç kalacağız.

Barış: Kalalım. Yoksa bizim çocuğumuz geç kalıcak.

Güneş: Ne?

Barış: Diyorum ki çok oyalandı, gelsin artık.

Tişörtümü ve iç çamaşırımın askısını sıyırıp omzumu açtı. Öpmeye ordan başlayıp göğüslerime kadar indi. Daha sonra tişörtümü çıkarıp yatak odasının bi yerine fırlattı. Kendi tişörtünü de çıkarıp attı.

Güneş: Örtüyü çek üstümüze.

Barış: Utanıyor musun sen? Tamam dur.

Örtünün altına girdiğimizde elleri hala vücudumda geziniyordu. Kasıklarımda hissettiğim sertlikle buz gibi oldum. Ama güldüğünü görebiliyordum. Elleri hızlanıp bacağımı ve belimi kavradı. Göz göze geldiğimizde bana sorar gibi bakıyordu ve ben de başımı olumlu anlamda salladım.
-------------------------------------------

Güneş: Kalkalım mı artık?

Barış: Kalkmayalım.

Güneş: Ama gitmemiz lazım.

Elimi tutup kendine doğru aldı ve bileğimi öptü.

Güneş: Ne yazık ki bu ilgin bana sabah içinmiş gibi geliyor.

Barış: Hem o hem de her zaman ki halim.

Güneş: Ben gerçekten geç kalıcam. Hadi kalkalım.

Başını olumlu anlamda sallayıp hesabı istedi ve kalktık. Beni hastaneye bırakıp görüşmeye gitti. Takım elbiseymiş! Çok lazımdı sanki. Hastaneye geçip odama çıktım. Anında Hande damladı.

Hande: Pişt! Güzel bayan tanışalım mı?

Gülerek içeri gelmesini söyledim. Geçip koltuğa oturdu.

Hande: Yüzün güldüğüne göre Barışı bulmuşsun.

Güneş: Evet. Kötü bişey yapacak diye çok korkmuştum.

Hande: Yapmadım mı dedi? Ve sen de inandın mı?

Güneş: Evet, niye inanmıyım ki? Yalan söylese anlarım heralde. Yani aslında söylerken bana pek inandırıcı gelmedi ama sanırım ona inanmak istiyorum.

Hande: Kızım valla bir şey yaptıysa da ellerine sağlık. Çoktan hak etti o pislik.

Güneş: Bak Barışın yanında da böyle konuşup aklına girme.

Zorla GüzellikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin