MERHABA ÖNCELİKLE 'RAMADAN MUBARAK' YANİ RAMAZANINIZ MÜBAREK OLSUN TABİİ TUTTUĞUNUZ ORUÇLAR DA KABUL OLSUN. EĞER ARANIZDA ORUÇ TUTAN ARKADAŞLARIMIZ VARSA LÜTFEN ORUÇLUYKEN OKUMASINLAR, YANLIŞ BİŞEYE SEBEBİYET VERMEK İSTEMEM. TEŞEKKÜR EDERİM VE İYİ OKUMALAR!
Elimde tuttuğum kahve bardağını Barışa uzattım. Dün geceden beri burada bekliyoruz. Bütün gün çalıştıktan sonra bir dakika bile uyumadan, tek bi lokma yemek yemeden duruyor burda. Onu böyle gördükçe içim gidiyor. Üzerimde mesaimin başlaması nedeniyle önlüğüm vardı. Barış elimdeki bardağı alıp yanına bıraktı. Yanına oturup elini tuttum.
Güneş: Yapma. Senin bu halini görseydi çok üzülürdü.
Yüzünde buruk bi gülümseme oluştu.
Barış: 'Demek üzüldün ha, hadi ordan hergele seni. Mirası kaptın diye seviniyorsundur sen.' derdi. O üzülmediği gibi, benim de üzülmeme izin vermezdi. En zor zamanlarımızda bile benden daha umut doluydu. Her şey bir şekilde hallolurdu. Benim ondan başka kimsem yok Güneş.
Kendimi tutamayıp ona sarıldım.
Güneş: Ben varım. Her zaman da olacağım.Derin bir nefes alıp saçlarımı öptü.
Hastane hoparlöründen gelen ses beni çağırıyordu. Barıştan ayrılıp ayağa kalktım.
Güneş: İç o kahveyi. Dede uyanınca seni bu halde görmesin tamam mı?
Arkamı dönüp ağlamamak için hastanenin tavanına bakmaya başladım. Şu an bana ihtiyacı olan birileri vardı.
-------------------------------------
Barış: Durumu nasıl?
Ferhat Bey: Evre 4. Kanser beyin ve böbrek üstü bezlerine kadar yayılmış. Ameliyat durumu çözmez, hastayı yormanın lüzumu yok. Bundan sonra yapılacak tedavi sadece yaşam süresini arttırmak için olabilir.
Barış: O ne demek? Bizden bu kadar mı diyorsunuz?
Ferhat Bey: Asla! Barış Bey üzüntünüzü anlıyorum ama metastaz çok ileri seviyede. Akciğer kanserinin son aşamasını yaşıyor dedeniz. Kemoterapiye devam edeceğiz, radyoterapiye de öyle.
Barış: Burası, İstanbul'un en iyi hastanesi! Bir şey yapın! Yaşatın onu!
Ferhat Bey: Dünyada bu aşamada bile iyileşenler oldu. Morali çok önemli, uygulanan tedavi değişmez. İnanın başka bir tedavi yöntemi olsa hastane zaten bağlantıyı kurup hastayı oraya sevk eder. Hastaneler ticari değil hayati kurumlardır.
Barışın elini tutup gözlerimle 'Sakin ol' dedim. Nefes verip sözüne daha yumuşak bir tonla devam etti.
Barış: Ne zaman uyanacak?
Ferhat Bey: Uyanacak mı diye sormanız daha doğru olur. Ölmediğini söyleyebilirim, hala hayatta. Kopmuyor direniyor. Ama gücünün bir sınırı var. Bedeni yaşlı, ne kadar dayanır bilmiyoruz. Gerekli olan her şey yapıldı, gerisi ona bağlı. Bekleyeceğiz, uyanıp uyanmamaya ya da bunun ne zaman olacağına o karar verecek.
Barışın yıkılmış yüz ifadesini görünce kendi üzüntümü unuttum. Ben de en az onun kadar üzgündüm ama şu an bana ihtiyacı vardı. Mesaim biteli iki saat olmuş, saat 9'a geliyordu.
Güneş: Teşekkürler.
Barışı kolundan tutup kalkmasına yardım ettim.
Güneş: Gel biraz hava alalım. Burda beklemenin bize de ona da bir faydası yok.
Cevap vermedi, gerek de yoktu. Onu aşağıya indirdim ve bir banka oturduk.
"Güneş, ya.. Ya o ölürse?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorla Güzellik
Teen FictionAnnesi ve tek varlığı olan evi için oyuncu Barış Ateşoğlu ile evlenmek zorunda kalan genç ve güzel doktor Güneş Uymaz'ın hikayesi. ****** Genç Adam: Dede, sana yalan falan söylemiyorum. İşte sevgilim.. yanıma gelip göğsümden ismime baktı Genç Adam:...