Zorla Güzellik

35. Seni Sevmek

AÇILIN BEN GELDİM!
Size bi kalp dolusu özlem getirdim, çok özledim. Yazmayı, okumayı, sizi. Hayatımın çok yoğun bi dönemindeyim bu yüzden yeri geldi telefon bile kullanamadığım oldu o yüzden isteğim dışında sizlerden ayrı kaldım. Ama artık elimden geldiğince burdayım. Ve bölüm...

Geziden dönerken hepimizin keyfi yerindeydi. Barış bizi göl kenarında ateş yakılan ve şarkı söylenen bir yere götürdü. Etrafta sadece çiftler vardı. Her çift bir battaniyeye sarılmıştı. Barış ortadaki sahipsiz gitarı alıp oturdu. Bizimkiler birer battaniye bulup yerleşince ben de Barış'ın yanına oturdum. Barış gitarı çalmaya başlayınca o tanıdık melodi kulaklarıma doldu.

Güneşim, ayım sana ışık olsun
sıcak kumum yoluna açık olsun

Barış'ı tanıyan bikaç kişi kameralarını çıkarıp video çekmeye başlamıştı.
Şarkı bitene kadar gözlerimiz bir an bile ayrılmadı. Şarkı bitince gitarı kenara koydu ve elimi tuttu.

"Seni sevmek bende duygu değil.
Alınan nefes, koyulan kural
Kitaptan farz gibi
Seni sevmek sanki,
Anne sütü gibi
Bi kere alıp
Ömür boyu idare etmek gibi..."
Herkes alkış tutmaya başlarken biz birbirimize doğru yaklaştık ve kısacık öpüştük. Herkes etrafımıza doluşup fotoğraf çekilmek istedi. Hepsiyle tek tek tanışıp çekildik. Sonra oradan ayrılıp göle doğru yürümeye başladık. Gecenin bir vakti iskeleye oturduk. Başımı omzuna yasladım.

Güneş: Özür dilerim... Seni bırakmak istediğim, bizden bir an bile olsa vazgeçtiğim ve böyle zor bir durumda birbirimize destek olmamıza izin vermediğim için özür dilerim.

Saçımı öptü.

Barış: Özür dilerim.

Güneş: Sen neden özür diledin şimdi?

Barış: Bilmem, ilk defa ben haklıyım ve bu alışık olmadığım bir durum. Şimdiden bunu kullanacağım için özür dileyeyim dedim.

Güneş: Çok kötüsün!

Barış: Çok aşığım..

Güneş: Çok aşığım..

Barış: Çok şanslıyım.

Güneş: Çok sıkıldım.

Barış: Ortamın büyüsünü bozmasan olmazdı. Neyse, o zaman oyun oynayalım mı?

Güneş: Ne oyunuymuş?

Barış: Bak şimdi gözünü kapatıp parmağını gökyüzüne doğru uzatacaksın. Eğer bir yıldızı işaret edersen, kendinle ilgili kimsenin bilmediği bişey ya da çok istediğin bişey söyleyeceksin. Eğer boşluğu işaret edersen de çok korktuğun bir şeyi söyleyeceksin. Bu dedemle çok eskiden beri oynadığımız bir oyundu. Ben başlıyorum.

Gözünü kapattı ve parmağını uzattı. Boşluğu gösteriyordu. Gözünü açıp konuşmaya devam etti.

Barış: Bir gün sensiz kalmaktan çok korkuyorum.

Gözümü kapattım ve parmağımı uzattım ama açamadan dudaklarımın üstünde Barışın dudaklarını hissettim. Gözümü açtım ve ona karşılık verdim.

Barış: Yıldızı gösteriyordun.

Güneş: O zaman, bir ailem olsun istiyorum. Sen, ben..