9. Bölüm

1.3K 136 95
                                    


Sabah erkenden uyanmıştım. Yanımda yatan kuzenime döndüm. Hala uyuyordu..

Sırt üstü uzanıp kollarımı başımın altına yerleştirdim. Söylediği şeyleri düşünüyordum. Chanyeol ve ben.. Bu gerçekten mantıklı bile değildi. Chanyeol kesinlikle yakışıklılık sınırlarını zorlayan, mükemmel bir gülümsemeye sahip ve iyi kalpli bir adam. Ama aramızda bir şey olması Kim Soo Hyun'la öpüşmem kadar imkansız.

"Günaydın."

"Günaydın. Nihayet uyandın Min."

"Daha uyuyacaktım ama aklıma anlatacakların geldi ve hemen gözlerimi açtım kuzen. Bir EXODUS üyesiyle aynı yatakta olmanın tadını çıkarmayı bende isterdim ama maalesef ki kuzenimsin."

"Neyse ki kuzeniz. Yoksa şuan giyinik olmayacaktım."

Birden bana doğru yaklaştı ve gözlerime baktı. Gerçekten korkuyordum.

"Tanrım! Ne yapıyorsun Min Seok."

"Gerçekten korktuğuna inanamıyorum. Çok safsın Baekkie."

Saçlarımı karıştırıp yataktan kalktı. O duşa girince ben de koşarak aşağı indim.

"Günaydın anne."

"Günaydın idol oğlum."

"Tanrım.."

"Bu fikri seviyorum Baekkie. Ayrıca o programda gerçekten harikaydın. Min Seok benim için onu internetten indirdi. Katıldığın tüm programları saklayacağım."

"Buna gerek yok anne. Seni sık sık görmeye geleceğim. Beni ekrandan izlemek zorunda kalmayacaksın."

"Ben de öyle umuyorum oğlum. Ama çok yoğun olacaksın ve eskisi kadar sık görüşemeyebiliriz. Yalnızca iyi olmalısın ve şu yakışıklı grup arkadaşlarınla fotoğraflar çekip bana göndermelisin."

"Fan olmadığına emin misin?"

Bir yandan da masaya hazırladığı şeylerden teker teker ağzıma atıyordum.

"Hepinizin instagram hesaplarını takip ediyorum."

"Gerçekten mi? Ciddi misin?"

"Beni takip etmiyor musun Baek? Bunu görmüş olman gerekirdi."

"İnternete girecek çok vaktim olmuyor. Ama özel olarak bakacağım."

"Senin takipçilerinin yarısı da bende var. Fanlarınız sizden daha fazla hayran olunası. Sizi çok seviyorlar."

"Yarısı? Benim ne kadar takipçim var ki?"

"Buna kendin bakmalısın oğlum. Ama önce kahvaltı edin. Min Seok nerede?"

"Şimdi gel-"

"Ben geldiiiim. Günaydııın"

"Bu kadar neşeli olmanı neye borçluyuz kuzen?"

"Bugün birlikte vakit geçirecek olmamıza?"

"Ahh tabi.."

Hızla kahvaltımızı edip odama çıktık. Önümde koca bir hafta vardı ve çok iyi değerlendirmek istiyordum. Hem annemle hem de kuzenimle dolu dolu vakit geçirmeliydim.

"Ee Min Seok? Planın nedir?"

"Dışarı çıkalım mı? Ah pardon sen bir idolsün. Bu mümkün değil."

"Neden mümkün olmasın? Bence çıkabiliriz. İdol oldum diye gezemeyecek miyim?"

"Yakalanırsan? Bu sorun olmayacak mı?"

"Bana gezerken yakalanma diye bir şey söylemediler. Ayrıca sokağın ortasında soyunacak değilim Min Seok. Sadece dolaşacağız. Ne var bunda?"

"Fotoğraflarını çekebilirler? Bunu ben bile yapmak isterken.."

"Çekerlerde arayıp sorabilirim. Bu sorun olmaz. Ah bir dakika.. Beni uyurken çekmedin değil mi?"

"Chanyeol'le aynı yatakta uyuyorsun ama ben seni çekerim diye çekiniyor musun?"

"Ne alakası var?"

"Seni uyurken çekmedim. Ama çekseydim de seni uyurken gören muhteşem bir idol varken benden mi çekiniyorsun?"

"Hayır salak! Sen internette paylaşabilirsin."

"İzin verdiğin için teşekkür ederim."

"NE!? O izin değildi."

"Gerçekten her geçen gün daha saf biri olmayı nasıl başarıyorsun anlamıyorum. Hadi giyin."

Göz devirip dolabın önüne gittim ve en sevdiğim kıyafetlerimi çıkardım. En son bir gözlük ve Chanyeol'den hediye olan harika şapkamı da almayı ihmal etmedim.

"Onlarla ne yapacaksın?"

"Az önce idol olduğumu söylemiyor muydun? Gizleneceğim işte."

"Bu boy.. Bu renk saçlar.. Bu şirinlik.. Bu ağız.. Evet, gizlen Baek. Kesinlikle tanınmazsın."

"Neden beni sinir etmeye çalışıyorsun?"

"Biraz düşün bakalım? Sehun'u dışarı-"

"Dışarıda görsem gölgesinden bile tanırım. Evet bu böyle. Çünkü onu seviyorum. Ama ben daha o kadar tanınmıyorum bile. Kimse beni tanımayacak Min Seok. Hadi sen de giyin ve artık çıkalım."

Kısa sürede o da hazırlandı ve kendimizi sokağa attık. Tüm günü dolu dolu geçirmek istiyordum. Öyle de oldu. Yemek yemeye, bowling oynamaya, çeşitli mağazalara ve kitapçılara gittik. Neredeyse gezmediğimiz yer kalmamıştı.

Eve döndüğümüzde perişan haldeydim.

"Biz geldik anneeee ve odama gidiyoruz. Sanırım öleceğim."

"Karnınız aç mı?"

"Hayır yedik. Biraz dinlenip yanına geleceğim."

Merdivenlerden hızla çıkıp kendimi yatağa attım. Min Seok da yanıma uzanıp gözlerini kapattı.

"O kadar yoruldum ki.."

"Ben de kuzen. Ama değdi sanırım. Oradayken bunları çok özlüyordum."

Yorgunluğumu atınca birlikte annemin yanına indik. Hasret giderme seramonisi bitince tekrar odaya döndük. Yatağa uzanıp kaldığımız yerden sohbet etmeye başladık. Bir süre konuştuktan sonra gözlerim kapanmaya başlamıştı.

Tam o sırada Min Seok'un telefonuna gelen bildirimle tek gözümü açtım.

"Ne oluyor?"

Telefona bir süre baktıktan sonra heyecanla yattığı yerden kalkıp oturur pozisyona geçti.

"Tanrım!"

"Kötü bir şey mi oldu?"

"B-baek bu.. Tanrım!"

"Söyler misin lütfen!"

"Tanrım!"

"Gerçekten dayak istiyorsun!"

"EXODUS'ın yeni üyesi ve yanındaki gi-gi-gizemli çocuk mu?"

Elinden telefonu alıp ekrana baktım. Grubun en büyü hayran sitesinde paylaşılan, Min Seok ve benim birlikte çekilmiş yüzlerce fotoğrafımız..

Bu gerçekten inanılmaz..


Shipper ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin