Kapının tıklatılmasıyla gözlerimi açtım.
"Heeey uyanın hadi. Kahvaltı hazır."
Chanyeol bir süre daha kapıyı çalıp sonunda pes ederek gitmişti. Gözlerimi açmaya korkuyordum. Çünkü çıplak olduğumu hissediyordum. Uykudan yeni kalktığım için henüz zihnim bulanıktı. Yavaş yavaş netleşmeye başladığında dün geceyi hatırladım.
Belime dolanan kollar daha da sıkılaştı ve iyice sokuldu. Tenini daha fazla tenimde hissediyordum. Başını boynumla omzumun arasına yerleştirip kokumu içine çekti. Uyanık olduğuna emindim. Yaşadığımız şeyi düşününce kızardığıma da emindim. Hatta uyanık olduğumu fark ettiğine de emindim. Ama o kadar utanıyordum ki gözlerimi açıp onunla göz göze gelmeye hazır hissetmiyordum kendimi.
"Meleğiiim."
Beni uyandırmak ister gibi fısıltıyla seslendi. Artık uyandığımın tamamen farkındaydı. Ama gözlerimi açmayacağımı da anlamıştı.
İyice kendine çekip belimi okşadı. Dokunuşları, ellerinin daha aşağılara inmesiyle beni korkutmaya başlamıştı. Aniden gözlerimi açtım ve elini tutarak durdurdum.
"N-ne yapıyorsun?!"
"Günaydın sevgilim."
Burnuma ufak bir öpücük bıraktı. Gözlerimin içine içine bakıyordu. Vücudumdaki kan eminim ki yüzüme toplanmıştı. Her saniye kızarmaya devam ediyordum.
"G-günaydın.."
"Üstte olan biri için şuan fazla utangaç değil misin Baek?"
"B-ben mi? Ah şey.. U-utanmıyorum."
"Utangaç halin tapılası."
"Utanmıyorum dedim."
Tekrar ellerini bedenimde gezdirmeye başlamıştı. Yavaşça dudaklarımdan öpüp gözlerime baktı.
"Emin misin?"
"T-tamam Luhan utanıyorum. Şunu yapmayı keser misin?"
"Huh? Neyi?"
"E-ellerin.. Tanrım!"
"Bundan etkileniyor olmanın nasıl tatlı göründüğünü bir bilsen."
Sıkıca sarılıp kendine çektiğinde onu tamamen hissedebiliyordum. Neden beni daha fazla utandırmaya çalışıyordu ki?!!
"Luhan lütfen.."
"İstemiyor musun? Gerçi şuan istemediğini söylesen bile inanmayacağım."
"N-neden?"
"Hissettiğim şey buna engel oluyor."
"Yah! Luhan!"
"Nereye Baek?! Hiçbir yere gidemezsin!"
Kollarından ayrılmak için çırpınıyordum ama bu işe yaramak yerine daha çok benim aleyhime oluyordu. Bu yüzden sabit kalıp onun bırakmasını beklemeye karar vermiştim.
"Bir daha o dün olan şey olmayacak. Beni zorluyorsun!"
"Dün mü? Dün ne oldu ki?"
"Luhan!"
"Söylemekten bile utanıyor musun gerçekten? Peki dün gece o şeyleri nasıl yaptın? Tanrım.."
"Sevişmeyeceğiz. Oldu mu?! Bir daha sevişmeyeceğiz. Bu tavırların beni kullanıyormuşsun gibi hissettiriyor. Ayrıca evet utanıyorum. İlk sevgilim olduğunu söylemiştim. Aish! Bırak beni!"