"Heeeey! Burada olduğumun farkında mısınız?"
Luhan yavaşça geri çekilip gözlerime baktı ve ellerimizi Min Seok'un da görebileceği şekilde birleştirdi. Dudaklarıma yumuşak bir öpücük daha bıraktı.
"Seni çok seviyorum sevgilim."
"S-seni çok s-seviyorum Luhan."
"NE?! SEVGİLİM Mİ?! NEE?! NEE?!!! BİR DAKİKA ORADA NELER OLUYOR?!"
"Kuzeninle sevgiliyiz Min. Yani shipper, bu duruma sevinebilirsin. Bugün sevgilim olduğu için yanımda oturuyordu. Ah bu arada, sakın bu durumdan kimseye bahsetme. Ayrıca onun için mükemmel olan Sehun değil."
"T-tamam.. Yani siz şimdi.. Bu inanılmaz.."
"İnanman için sana beş dakika süre veriyoruz. Sonra da planını dinleyeceğiz."
"Ben bir su içeyim."
Min Seok bilgisayarın başından kalkıp birkaç dakika içinde geri dönmüştü. Bu sırada Luhan yanıma iyice yerleşip başını omzuma yasladı.
"Siz böyleyken sanırım kendime gelemeyeceğim. Planımı bile unuttum. Tanrım.."
"Luhan sesini bile çıkarmayacak kuzen. Yokmuş gibi davran hm?"
"Bir dakika! Siz birlikte mi uyuyorsunuz? Yani o yatakta.. Aman Tanrım! Y-yaptınız mı?"
"Ne? Neyi?"
"Baek.."
"Oha Min Seok! Kapatır mısın çeneni?!"
"Tamam.. Susuyorum.. Ama biliyorsun ki bana hesap vermek zorundasın."
"O zaman o lanet soruyu neden Luhan varken soruyorsun?!"
Yeterince gergin olduğum konuyu böyle bir durumda açması sinirlerimi bozmuştu. Luhan sinirlendiğimi fark edince elimi tutup yanağımdan öptü.
"Sakin ol bebeğim. Ben bir şey duymadım."
Bu bana daha kötü hissettiriyordu. O fazla anlayışlıydı..
Bir süreliğine bu konuyu rafa kaldırmaya karar verdim. En azından belli bir süre buna hazır hissetmek için bir şeyler düşünecektim. Ama şuan için SeKai planıma odaklanmak istiyordum.
"Anlat artık Min. Yeterince yorgun bir gün geçirdim."
"Tamam anlatıyorum. Hani sana her zaman birinden bahsederdim. Çinli arkadaşım.."
"Hani şu shipper olduğumuzu bilen tek arkadaşın. O da SeKai shipperdı değil mi?"
"Evet ve ben geçen gün onunla buluştum. Senin de üyelerden biri olduğunu biliyor. Hatta o evde kesinlikle rahat durmadığını düşünüyormuş."
"Ona bir şey söylemedin değil mi?"
"Yi Fan güvenilir biri Baek. Ona sadece o ikisini yakınlaştırmaya çalıştığını söyledim. Bana benim planlarımı kullanıp kullanmadığını sordu. O gerçekten çok zeki."
"Peki sonuç nedir?"
"Şimdi planıma geçiyorum. Yi Fan'ın babasının bir marketi var. Büyük bir market.. Hatta orayı biliyorsun. Size çok da uzak bir yerde değil. Bir yolunu bulup o ikisini yalnız başına oraya göndereceksiniz."
"Bu ne işe yarayacak."
"Ben Yi Fan'a planlarımı anlattığımda bana bu fikri o verdi. Bak bu market çok büyük. Mesela içecek reyonu en sonda. Meyve suyu almak için içeri girdiğinde sen oraya varana kadar bile dükkan kapatılabilir. Yani o sürede bunu yapabilir."