Annem, kuzenim ve üyelerle birlikte dolu dolu bir gün geçirmiştim. Doğum günüm olduğunu bile unutmuştum.
"Uyuyor musun Baekhyun?"
"Hayır."
Yavaşça yatağından kalkıp yanıma oturdu. Ben de yattığım yerde doğrulup oturur pozisyona geçtim.
"İyi ki doğdun Baek. İyi ki bizden biri oldun."
İki kolunu da etrafıma sıkıca sarıp başını omzuma yasladığında bir süre öylece kaldım. Sonra bende kollarımı sardım.
"Teşekkür ederim Chanyeol."
"Ah.. Şey.. Bu senin için.."
Ufak bir kutu uzattığında gözlerine baktım.
"Huh? Bu nedir?"
"Kendin görmelisin."
Kutuyu açtığımda gördüğüm şey duygulanmama sebep olmuştu. Bu şeyi tanıyordum. Daha önce hesabında fotoğrafını paylaşıp altına destan gibi bir yazı yazmıştı. Biraz yıpranmış olsa da üzerindeki 'İyi bir idol ol!' yazısı rahatlıkla okunuyordu.
"A-ama bu pena sana ait Chanyeol. Bu senin babandan aldığın ilk hediye ve sen onu kay-"
Dolan gözlerimle ona sıkıca sarıldım. Babasından ona kalan tek şey olduğunu ve bu hediyenin Chanyeol'e aldığı ilk hediye olduğunu biliyordum. Bunu bana veriyor olması kalbimde bir yerlere dokunmuştu. Her zaman kocaman kulaklarıyla dalga geçilen bu adamın kalbi kulaklarından çok daha büyüktü.
"Sen bizim fanımızdın Baekhyun. Üstelik iyi bir idol olmak istediğini biliyorum. Hediyemin güvende olacağına eminim."
"Ona iyi bakacağım. Söz veriyorum ona iyi bakacağım ve onu istediğin an sana geri vereceğim."
"Onun senin gibi iyi kalpli birinde kalmasını istiyorum Baekhyun. Sadece onu koru bu benim için yeterli. Ah bir de.. Ağlamayı kes. Doğum gününde seni ağlattığım için fanlarından hakaret mesajları almak istemiyorum."
"Sana hakaret eden herkese neler yaptığımı biliyor musun? En az 550 kişinin hesabını kapattırdım."
"Sen bizim grubun koruyucu meleğisin Baek. Gerçekten iyi ki doğdun."
Bana son kez sarılıp kendi yatağına yerleşti.
"İstersen yanımda uyuyabilirsin."
"Kabus görürsem geleceğim. Teşekkür ederim Baekhyun. Sen gerçek bir kardeşsin."
"Sen de.. Sen de gerçek bir kardeşsin Chanyeol."
Her ne olursa olsun beni iki kişi de gerçek kardeşliğe kabul etmişti. Bu yüzden huzurlu hissediyordum. Uyumak için gözlerimi kapattığımda yavaşça açılan kapının sesini duydum.
"Baek? Uyudun mu?"
"Uyumuyor, daha yeni yattık."
"İyi geceler Chan. Selam Baek."
"Selam Xing."
Yatağımın ayak ucuna oturduğunda kolundan çekip daha yakınıma oturmasını sağladım. Elindeki paketten bir hediye merasimi daha olduğunu görebiliyordum.
"Şey.. Ben.. Senin için bir şeyler hazırlamıştım."
"Huh?"
"Aslında sana bir hediye alacaktım ama bunun seni yeni bir hediyeden daha çok mutlu edeceğini düşündüm."