Sabah uyandığımda mutsuzdum. SeKai için artık hiç bir şey yapmayacak olmak canımı sıkıyordu. Gülümsememi yerine getiren şey Luhan'ın sevgi dolu bakışları olmuştu. Huysuzluk yapıp mızmızlansam da kısa sürede beni yataktan çıkarmayı başarmıştı.
Birkaç saat sonra çoktan evden çıkmış ve programdaki performansımızı tamamlamıştık. Bugün değişiklik yapacaktık. Katılacağımız bir yayın yoktu. Bu yüzden şirkete gidecektik. Çünkü bir müzik programının 400. bölümü için özel bir performans sergileyecektik ve onun için çalışmamız gerekiyordu.
İşimiz biter bitmez hızla şirkete gittik. Nedense teklif Yixing'den gelmişti.
"Yukarı çıkmadan önce birer içecek alsak mı?"
Herkes birbirine bakıp güldükten sonra alt katın sonuna doğru yürümeye başladık. Masaların olduğu kısma girdiğimiz an gözüme ilk çarpan şey kahkahalar eşliğinde sohbet eden Min Seok ve Taemin ikilisi olmuştu.
Bizi fark ettiklerinde ikisi de ayağa kalkıp el salladı.
"Heeeey Baeekkieeee."
"Selam. Siz nasıl buldunuz birbirinizi?"
"Şirkete alınan tüm stajyerlerin yanına gidip senin kuzenin olup olmadıklarını sordum."
"Kuzenimin şirkete alınacağı kesin değildi. Tanrı aşkına gerçekten uğraştın mı?"
"Sen bu kadar yetenekliyken kuzeninin kabul edilmeyecek miydi? Hiç sanmam. Yalnız bu durum biraz karmaşaya yol açtı."
"Nasıl yani?"
"Ben senin kuzenin olup olmadıklarını sorduğum için herkes stajyerler içinde senin kuzeninin de olduğunu öğrenmiş oldu. Şimdi herkes onu arıyor. Ama Min Seok söylemeyecek. O kadar eğleniyoruz ki. Diğerleri kendi içlerinden biri olduğuna ama kendini sakladığına emin. Herkes birbirinden şüpheleniyor."
"Ama birliktesiniz. Yani anlayacaklar."
"Hayır, kesinlikle anlamayacaklar. Kuzenin kendini açık etmeyince öylesine bir stajyerle takıldığımı düşünüyorlar."
Biz sohbet ederken Yixing ve Min Seok da kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. İkisini de sorguya çekmem gerektiğini aklımın bir köşesine not edip Jongin'e döndüm.
"Bizle gelseler sorun olur mu?"
"Ben de aynı şeyi söyleyecektim Baek. Tabi ki sorun olmaz. Mola verdiğimizde sohbet ederiz. Hem belki bize katılıp dans ederler hm?"
İkisi de sevinçle tepinince içecekler yerine iki koca çocuğu alıp yukarı çıktık. İlk yarım saatimizi sohbet ederek geçirmiştik. Sonra tamamen dansa odaklanıp bir saat boyunca aynı şarkı üzerinde çalıştık. Birimizin yapamadığı tek bir hareket için bile bir prova daha yapıyorduk. Yoğun geçirdiğimiz günlerin ardından başka grubun şarkısında performans sergilemek bizi ciddi anlamda zorluyordu.
Mola verdiğimizde diğerlerinin yanına oturduk. Min Seok resmen mal gibiydi. Jongin'e bakmaya çalışıyordu ama Yixing'le göz göze geldiğinde toparlanıyordu. Ne yapacağını şaşırmıştı. Yanına yaklaşıp kolunu sıktım.
"Sakin ol kuzen. Ayrıca Xing gözlerini senden ayırmıyor. Bakacaksan sadece ona bak."
"Şu an dört bir yanı idollerle çevrilmiş insan parçasıyım. Nasıl olur da normal olabilirim?"
"Sen de idol olacaksın gibi şeyler zırvalamak istemiyorum kuzen ama gerçek bu. En azından yansıtmamaya çalış."
"Hala şapşal gibi etrafa bakan birinden bunu duymak.. Ah neyse.."