Telefonu kuzenimin yüzüne kapatıp Luhan'ın yanına gittim. Oda çok büyük olmadığından diğerlerinin duymamasına özen göstererek fısıldadım.
"Sanırım bir sorunumuz var."
"Ne oldu bebeğim?"
"Sehun.. O artık her şeyi biliyor."
"Bu da ne demek?"
"SeKai planı.. Sanırım öğrendi."
"Endişelenme bebeğim. Bir şekilde hallederiz. Gerekirse ben onunla konuşurum."
"Bunu kendim halledebilirim Luhan. Madem konuşabiliriz.. Beni anlayacağı şekilde anlatacağım. Zaten kızacağını sanmıyorum. Ayrıca onun hisleri.. Ah neyse geliyor."
Tekrar içeri girdiğinde kısa süreliğine göz göze geldik. Jongin'i seviyordu ama bana tepki gösterebilirdi. Bu konu yüzünden onunla tartışmak beni korkutuyordu. Luhan'la sevgili olsam da Sehun hala benim için diğerlerinden farklıydı. Hakkımda yanlış düşünmesini istemiyordum.
Eşyalarımızı toparlayıp hızla oradan ayrıldık. Arabaya bindiğimizde yorgunluğumu hissetmeye başlamıştım.
"Çok yoruldum."
"Ben de yoruldum Xingie."
Bir kez daha Luhan'ın sert bakışlarıyla karşılaşsam da umursamadım. Gülümseyerek ona iyice sokuldum.
"Yixing hiç yorgunum deme. Çünkü benimle geleceksin."
"Huh? Seninle mi geleceğim? Planın nedir sayın Park?"
"Sevgilimin kaldığı eve gideceğiz. Aynı evi paylaştığı ve grup üyelerinden biri olan bay x senin hayranınmış. Seninle tanışmak için heyecanla bekliyor. Ona söz verdim. Bu yüzden beni reddedemezsin. Özellikle de yanımızda hayranlara karşı bu kadar hassas biri varken."
Beni işaret ettiğinde hepsi birden gülmeye başladılar.
"Evet onu reddetmemelisin Xingie. Bir hayranımız söz konusu olduğunda daha hassas olmalısın. Yani bu hepiniz için geçerli."
"Ah pekala. Ama bunu sen söz verdiğin için değil, Baek bu kadar hassas olduğu için yapacağım. Aslında bunu ertelerdim. Çünkü gerçekten çok yorgunum.. Çok kalmayacaksak geleceğim."
Chanyeol yol boyu onu orada fazla kalmaya ikna etmeye çalışmıştı. Tabi bunu her zamanki gibi tüm sevimliliğiyle başarmıştı.
Eve girer girmez duş alıp evden çıktılar. Jongin ve Sehun da duş alıp salondaki koltuklara yayıldı. Ben duştan çıktığımda bir kez daha Luhan'ın tatlı tacizlerine uğramıştım. Ama kolayca atlatıp giyinmeyi başarabilmiştim.
Salona gidecekken Luhan kapıyı tuttu. Gerçekten aynı şeyle karşılaşmaktan korkuyordum.
"Bir planım var sevgilim."
"Plan?"
"SeKai planı?"
"Luhan sen shipper olmadığına emin misin? Benden çok plan yapıyorsun. Amacın ne Tanrı aşkına?"
"Bu aklıma gelen Min Seok'un listesinden kopya çekerek bulduğum bir şey. Ayrıca shipper değilim. Sadece sana yardım etmek hoşuma gidiyor. Çünkü bu durum seni mutlu ediyor ve ben seni mutlu görmeyi seviyorum."
"Listeden mi? Nasıl yani? Bak Luhan o listedeki çoğu plan Jongin'i kaçırmak üzerine ve ben o saçmalıkların çoğunu uygulamayı düşünmüyorum."